bildirgec.org

haldun taner hakkında tüm yazılar

“Dünya’nın yeni bir resmini çiziyorsa bence o hikaye iyi bir hikayedir”

kahramancayirli | 31 August 2010 11:50

Önce nitelikli edebiyat dergilerinde ismini gördüğüm, ardından yayımlanan Hülya Saat isimli öykü kitabıyla gelecekte kendinden daha çok söz ettireceğini düşündüğüm bir genç yazar, Senem Dere. Sağ olsun, ricamı kırmadı, biz de bu sayede kendisini daha yakından tanıma fırsatı bulduk…

-İyi bir hikaye nasıl olmalı sizce?
-Zamanı, öncelik sonralık ilişkisini, mekanı parçalayan, eğip büken; böylece okuyucuda da devam edebilen, bulanık bir su gibi sürekli değişken görüntüleri içeren hikayeleri seviyorum. Ama buradaki bulanıklıktan bir anlaşılmaz olma çabası, bir tür sayıklama anlaşılmasın. Bana göre hikayedeki bakış ve bu bakışla oluşturulan atmosfer, hep aynı varsaydıklarımıza, gördüklerimize yeniden dönüp bakmamızı sağlıyor ve neticede Dünya’nın yeni bir resmini çiziyorsa bence o hikaye iyi bir hikayedir.

Çok sade; çok derin

kahramancayirli | 08 September 2009 09:37

Çok sade; çok derin

Kahraman Çayırlı

doganyayincilik.com adresinden eklenmiştir.
doganyayincilik.com adresinden eklenmiştir.

Kül Öykü dergisinde yayımlanan öykülerini ilgiyle takip ederdim. Ardından diğer edebiyat dergilerinde de sıklıkla ismini görmeye başladım. Tüm yazınsal türler içinde en çok öyküye yakışan sade bir üslubu var, Yavuz Ekinci’nin. 2005 Haldun Taner Öykü Ödülü’nü kazanan “Sırtımdaki Ölüler” 2007 yılı sonlarında Doğan Kitap’tan çıktı.

ilknokta.com adresinden eklenmiştir.
ilknokta.com adresinden eklenmiştir.

“Aynalar”, özgün konusuyla mutlaka ilginizi çekecek. “Yazgının Kitabı”, yaşadıklarımızla kaderi örtüştürüyor. Kitaba ismini veren “Sırtımdaki Ölüler” öyküsü, güçlü detaylarla beslenmiş; usta işi. “Dile Gelen Duvar”, adı üzerinde 202 yıllık bir duvarın tanıklıkları üzerine kurulu. “Silah”ta ise, iç açıcı olmayan anıları olan bir silah, öykü kahramanı. “Her Şey Bitti”, on iki senenin ardından hapisten çıkan bir adamı anlatıyor.”Bir An!”ı okumaya başlar başlamaz tanıdım, Ekinci geçen sene bir öykü gazetesinde yayımlatmıştı bu öyküsünü. Karşı cinsi başarıyla anlatabilmesi, o zaman da dikkatimi çekmişti.

Sait Faik’in ayak sesleri

okuma notları-4

kahramancayirli | 16 April 2008 09:17

sabah akşam bu kliple, bu şarkıyla yatıp kalkıyorum. radikal, yaptığım röportajı yayımlamadı, pek keyfim yok. betty blue bitti. fena çarpıldım aslına bakarsanız. ayrıntı’nın yeraltı edebiyatı hoşuma gitti, hatta bu yazardan da devam edilebilir. ama yine de türk edebiyatı! nezihe meriç’in yandırma’sı bitti. yazarın kendini belli ettiği metinleri çok sevemiyorum. yani okuduğumun gerçekliğini sulandıran; bunun bir kurgu, zihin ürünü olduğunu belli etmeseler keşke..haldun taner okuyorum şimdi: yalıda sabah. ne kadar sağlam, sade bir dil. bir öyküsünü arıyorum haldun taner’in, onu bulana kadar öykülerine devam edeceğim. daha tiyatro oyunları var sırada..şiir yazmak çok keyifli. daha başka şeyler de anlatacaktım ama tutamıyorum aklımda. sanırım not almalıyım..

Tiyatro Yazarlığı Kişiliğiyle Haldun Taner

cyberdrug | 15 January 2008 13:21

Haldun Taner
Haldun Taner

Haldun Taner’in tiyatro yazarlığı hakkında bilgi vermeden önce özgeçmişine değinmekte yarar var.

16 Mart 1915’te İstanbul’da Çemberlitaş’ta doğmuş olan Haldun Taner 1935 yılında Galatasaray Lisesi’nden Mezun oldu ve yükseköğretimini Almanya’da Heidelberg Üniversitesi’nde Ekonomi ve Politika üzerine okuyarak tamamladı. Türk Tiyatrosunda önemli bir role sahip olan Haldun Taner, Almanya’da öğrenimi sırasında ağır bir tüberküloza yakalanınca İstanbul’a dönmek zorunda kaldı ve dört yıl boyunca istirahat etti. Bu dinlenme döneminden sonra 1950’de İstanbul Üniversitesi’nde Alman Dili ve Edebiyatı Bölümü’nü bitirdi. Daha sonra öğrenmeye doymayarak, Viyana Üniversitesi’nde Profesör Kinderman’ın yanında Felsefe ve Tiyatro Bilimi okudu. Bu öğreniminin bir katkısı olarak da kendisi Türkiye’de tiyatroyu bilim dalı olarak ilk okutan kişi olmuştur.

Haldun Taner Öykü Ödülü Sibel K. Türker’in

kahramancayirli | 27 October 2007 18:29

Uzun zamandır bu yılki ödülün kime verileceğini düşünüyordum.
Ünlü tiyatro ve öykü yazarımız Haldun Taner’in anısına düzenlenen “2006 Milliyet Haldun Taner Öykü Ödülü”nü, “Ağula-Kaç Hayat Gizliyoruz Kendimizde, Kaç Hayatı Susuyoruz” adlı kitabıyla Sibel K. Türker kazandı..
2005 yılı ödülünü de Yavuz Ekinci “Sırtımdaki Ölüler” adlı dosyasıyla kazanmıştı.

ayşe kulin-veda “esir şehirde bir konak”

kahramancayirli | 17 October 2007 08:13

Ayşe Kulinle ilk kez ne zaman tanıştım? Ortaokulda olmalıyım. Sular seller gibi okunan biyografik romanı “Adı Aylin” ile. Derken “Geniş Zamanlar”. Sonra “Sevdalinka”. İçinde “Taş Duvardır Benim Sevdam” adlı kusursuz öyküsünü barındıran “Foto Sabah Resimleri”. Ki yazdığım çoğu öykü kitabı eleştirisinde, “Foto Sabah Resimleri”nde yer alan öyküleri örnek gösteririm. Türk öykücülüğünün en önemli iki ödülünü, 1995 yılında Haldun Taner Öykü Ödülü’nü, 1996 yılında ise Sait Faik Öykü Ödülü’nü kazanmış bir başyapıttır, “Foto Sabah Resimleri”!

Şimdi gelelim Kulin’in yeni kitabı “Veda / Esir Şehirde Bir Konak”a. Son Osmanlı Meclisi’nin Maliye Nazırı Ahmet Reşat Paşa’nın konağındayız bu kez. Her kitabında olduğu gibi, yazarın dili çok akıcı, anlatımı ustaca. Ve bütün çok satan kitaplar gibi çok fazla diyalog var.

yavuz ekinci’nin sırtındaki ölüler

kahramancayirli | 16 October 2007 13:40

kül öykü gazetesi, başarılı yolculuğuna devam ediyor.

gazetenin okuduğum son sayısında genç öykü yazarı yavuz ekinci ile yapılmış çok keyifli bir söyleşi yayımlandı.

yavuz ekinci en son öykü dosyası “sırtımdaki ölüler” ile 2005 haldun taner öykü ödülünü kazanmıştı.

aynı dosya, eylül ayında doğan kitap tarafından basıldı.

genç yazarın 2004 yılında yayımlanan “meyaser’in uçuşu” adlı bir başka öykü kitabı da bulunuyor.