bildirgec.org

gündelik yaşam hakkında tüm yazılar

zen bir oluş biçimidir(?)

ikonoklast | 26 April 2007 08:59

kediler için zen
kediler için zen

zen ya da chan diye anılan asya ve japonya kaynaklı öğretiler, batıya bir felsefi anlayış olarak kitaplarla tanıtıldı. daisetz. t. suzuki bu konuda ingilizcede yayınlanan ilk kitabı yazdı. kimi batılı felsefeciler de açıkça konuyla ilgili yazdılar ya da zen’i yazılarında açıkça işlemeden, bir düşünce ya da oluş tarzı olarak kendi felsefelerine yansıttılar. Heidegger , Sartre, Husserl gibi. şimdi uzun uzadıya konunun tarihine girmeyeceğim, bu konuda yığınla kitap var, onun yerine, çok şanlısınız, bu konuyla ilgili kendi özgün anlayışımı sizinle paylaşacağım.

okuduğum onca kitapta rastladığım bir kaç cümleden anladığım kadarıyla zen, sadece belirli bir bedel karşılığında üye olduğunuz özel bir mekanda, yaşam tarzınızda o güne kadar alışık olduğunuzun dışında özel bir biçimde (lotus ya da seiza) belirli bir süre oturmak değildir. zen, “gerçek kendiniz” diye adlandırılan, bir yerlerde gizlenmiş şeyi aramak da değildir. zen o an neyle uğraşıyorsanız sadece ona yoğunlaşmak, onu ciddiye almak, ve sadece o işle ilgili duyularınıza yönelmektir, bu da batılı yaşam tarzına genellikle pek uygun değil.

Satılır !

kopanisti | 12 April 2007 13:01

Beyamca, Balıkçının önünde durdu ve Burada hergün taze balık satılır yazan tabelaya baktı ve balıkçıya ”evladım dükkanın burası, sattığın balıklar da burada o tabelada yazan ”burada” kelimesi biraz fazla gibi durmuyor mu? dedi. Balıkçı düşündü ” haklısın beybaba cahillik işte düşünemedim, sileriz ordan” dedi. Ertesi gün beyamca balıkçının önünden geçerken tabelaya gözü takıldı ”Hergün taze balık satılır”. ”Balıkçı evladım, taze balık hergün olursa taze olur zaten, haftalık taze balık olur mu hiç, sanki ordaki hergün kelimesi fazla gibi duruyor.” dedi. Balıkçı durdu düşümdü. ”Hımm haklısın beybaba cahillik işte düzeltiriz.” dedi. Beyamca ertesi gün balıkçının önünden geçerken, tabelaya baktı ”Taze balık satılır” ve balıkçıya ”Hayırlı işler balıkçı oğlum, tabelaya baktım da, tabiki taze balık satacaksın, hiç bayat balık satılırmı yani tabelandaki taze kelimesi gereksiz gibi duruyor” dedi. Balıkçı balıkları daha parlak gözüksün diye üzerlerine bir yandan su püskürtüyor bir yandan da beyamcayı dinliyordu. ”sağol beybaba haklısın galiba benim balıklarım hep tazedir, bunu belirtmek zaten gereksiz, düzeltirim” dedi. Ertesi gün beyamca balıkçının önünden geçerken gözü yine tabelaya takıldı ”Balık satılır”, ”Hayırlı işler evladım, burada balık satıyorsun de mi?” dedi Balıkçı ”OOOO beybaba hoşgeldin, tabi balık satıyorum hergün uğruyorsun ya bak tabelama nasıl olmuş, şimdi olmuş artık demi?” dedi. Beyamca bir balıkçıya baktı bir balıklara ”evladım balık sattığın her halinden ve buradaki balıklardan belli zaten, tabeladaki balık kelimesi sanki anlamsız gibi duruyor.” dedi. Balıkçı ”beybaba haklısın yahu burası bakkal dükkanı değilki balıkçı tabiki balık satıyoruz.” dedi. Ertesi gün bir hanımteyze balıkçının önünden geçerken durdu ve tabelaya baktı ”Satılır” Balıkçıya baktı ve ”Hayırlı işler oğlum, ”sen burda ne satıyorsun” dedi. Balıkçı ”balık satıyorum hanımanne” dedi. ”Peki taze mi evladım” dedi. ”Taze tabi hanımanne” dedi ”Peki evladım hergün mi geliyor sana balık” dedi. ”Tabi hanım teyze hergün gelir” dedi. ”Peki evladım hergün buradasın değil mi, benim yarın maaş günün yarın alacağım”dedi ”Tabi hanımanne ben burada hergün taze balık satıyorum” dedi