bildirgec.org

gelenek hakkında tüm yazılar

‘El işi yorganlar sandıktan çıkıyor’

BURGAZADA | 18 August 2006 14:39

‘El işi yorganlar sandıktan çıkıyor’

Her geçen gün moda değişiyor ve bu değişim hayatımızın her alanına yenilikler getiriyor.
Nadide el işi yorgancılık, eskilerin deyimiyle hallaçcılık mesleği şimdilerde yeniden moda oluyor ve hakettiği değere yeniden kavuşuyor.
Gelinlik genç kızların rüyalarını süsleyen renk renk çeyizliklerin olmazsa olmazı herbiri birer sanat eseri yorganlar, 90’lı yıllara kadar popülerliğini korudu; ancak bu yılardan sonra, ev tekstil ürünleri Türkiye’de hızla yayılmaya başladı ve yorgancılık mesleği için zor günlerin başlangıcı oldu..Şimdilerde değişen modaya ve gelişen teknlojiye rağmen el işi yorganlar yeniden hatırlanır ve talep edilir oldu. Yeni nesil, annelerinin çeyizlerinde gördüğü bu nadide yorganlara ilgi duymaya başlayınca da, el işi yorganlar yeniden aranır oldu.
Kültürel bir miras olan yorgancılığın yaşayan nadir ustalarından biri, İstanbul Yorgancılar Derneği Başkanı Celalaettin Akyüz, Türkiye’de bu mesleğin yaşatılması adına bir ömür vakfetmiş, yurt içi ve yurt dışında onlarca fuar düzenlemiş ve bir çok yabancı devlet başkanına hediye ettiği yorganlarla ülkemizi başarıyla temsil etmiş bir kültür elçisi, Akyüz 1932 doğumlu ve 1943’den bu yana bu mesleği yapıyor, kendisiyle yaptığımız sohbette yorgancılık mesleğinin popüler olduğu dönemde İstanbul’un en işlek caddelerini, yorgancılık yapan dükkanların, rengarenk vitrinlerinin süslediğini ve o dönemde insanların bu vitrinleri durup durup seyrettiğini anlatıyor.Değişen şartlara rağmen, yorgancılığa olan talebin yeniden canlandığını belirten Akyüz, yurt içinde ve dışında bu yorganlara ilginin arttığını ve yurt dışı için istenen el işi yorgan talebinin karşılanamadığını belirtiyor.
Sorunların çözülmesi ve mesleğin yaşatılması adına, Cağaloğlu Halk Eğitim Merkezi’nin bahçesinde Türk- El-İşi- Örtü ve yorgan sanat okulu inşaa ettirme projesini başlatan Akyüz, mali sıkıntılar nedeniyle projeye birkaç sene ara vermek zorunda kalmış ancak 2006 başında okulun tamamlanacağını ve eğitime başlayacağını söylüyor. Bu sanat okulunda genç nesillere el işi yorgancılık mesleğinin en iyi şekilde öğretileceğini böylelikle bu güzel sanatın geleceğe aktarılacağını ve yorgan talebinin rahatlıkla karşılanacağını ifade ediyor.
Yorgancılık mesleğine 35 senesini vermiş, bu mesleğinin bir başka duayeni Halit Turan da el işi yorganların yeniden genç nesil tarafından talep edilmeye başlandığını söylüyor. Turan,el işi yorganların bir çok renginin ve modelinin bulunduğunu, bir yorgan için yaklaşık 3.5 kg’lık koza pamuğu kullanıldığını, elyaf yorgana göre daha sağlıklı olduğunu, ve soğuk kış gecelerinde daha sıcak tutacağını belirtiyor.
Turan, Mesleğe ilk başladığı 1970’li yıllarda müşterilere yoğunluk nedeniyle 6-7 aylık bekleme süreleri verildiğini buna rağmen yorganları ancak yetitştirebildiklerini anlatıyor ve yakın gelecekte yorgancılık mesleğinin eskisi kadar olmasada yine de bu popileriteyi yakalayacağına inanıyor.
Kaliteli bir el işi yorganı piyasada; 120’YTL’den başlayıp 1000 YTL’ ye kadar çıkanları var, yine kaliteli bir elyaf yorganı da 20 YTL’den 200 YTL’ye kadar bulmak mümkün.
Günümüzde insanın kullanımına sunulan herşeyde, daha pratik ve hazır olan tercih ediliyor gibi gözüksede insanın sahip olduğu eşyayı diğerlerinden farklılaştırma duygusu ve yine eşyanın yalnız kendisine has olması isteği, el işi yorgana yönelişi gün geçtikçe artıyor.

gelenek nedir?

kundux | 06 October 2005 04:18

bir odaya bi kaç maymun, bir salkım muz, muza ulaşmaları için ise bir merdiven koyarlar.maymunlar bu muzlara ulaşmak için merdivene her tırmandıklarında deneyi gerçekleştiren bilimadamları tazikli su sıkarak maymunları merdivenden düşürürler. bu maymunların her denemesinde tekrarlanır ve bir süre sonra maymunlar muza ulaşmayı denemez olurlar. bu sefer bilimadamları içeriden bir maymun çıkararak yeni bir maymun koyarlar içeriye bu yeni maymun bakar;”tavanda asılı bir muz ve ona ulaşmasını sağlayacak bir merdiven” hemen merdivene tırmanmak için harekete geçer. ama diğer maymunlar onu ıslanmasın ve merdivenden düşmesin diye tutup merdivene çıkmasını engellerler her denemesinde daha önce bunu denemiş ve su sıkılması yüzünden merdivenden düşmüş maymunlar tarafından engellenir. diğer maymunlar bunu onun iyiliği için yapmaktadırlar aksi taktirde o da ıslanacak ve düşecektir. sonra o maymun da denemez olur çıkmayı ve muza ulaşmayı. bu yeni koyulan maymun hiç merdivene çıkamadığı için su sıkılmaz ona, yani su sıklıma eylemini hiç görmez boyle bir şey olduğunu da bilmez. yeni bir maymun koyup suya maruz kalanlardan birini çıkarma işlemi o suya maruz kalanlar bitene kadar sürer. ama her seferinde yeni gelen maymuna diğer maymunlar engel olurlar merdivene çıkmaması için. sonundaaaa içeride o merdivene çıkıldığı takdirde ne olduğunu görmüş hiç maymun kalmaz ama yeni gelen her maymunu engellemeye devam eder maymunlar. gelenek böyle birşeydir işte aslında denediğin ya da gerçekleştirdiğin taktirde ne olacağını, iyimi kötümü olacağını etrafındaki kimse bilmez ama herkes engeller seni