bildirgec.org

gaziantep hakkında tüm yazılar

uyuzluk hali..

| 25 August 2007 16:50

hava çok mu sıcak ne? neden bu kadar terliyorum? o da ne? ayaklarım neden bu kadar soğuk? yine mi vücut fonksiyonlarım karıştı. daha yeni yemek yemedim mi ben. bu gurultular nerden geliyor. ama ayağa kalkınca neden kendimi bir kuzu yemiş gibi hissediyorum. midem mi küçüldü. ne kadar çok uyudum. ama akşamın uykusuzluğu çıktı gündüz olunca. yazı yazarken saçmalamak istemiyorum. neden saçmalıyorum öyleyse. bak yine unuttum ne yazacaktım. türkiye kazansın şu maçı artık. maçı izleyebilsem bari. unutmasam. ama iyi oynuyo çocuklar. tüh bir de kargo vardı gidilecek. neyse şimdi bu sıcakta gidemem. sonra giderim. ne zaman? Allah kerim. bir sigara yakacaktım dimi. dur bi yakayım da geleyim. geldim ama sigarayı yakmadan çakmak yanmıyo. sigarayı mı bıraksam acaba? bu uyuzluk nerden geldi bugün böyle. neden bu kadar bitkin hissediyorum. Gaziantep nasıl bir yer acaba? Gidince görürüz artık. hıh yandı çakmak. yeni bir yer yeni bir hayat demek mi olur? yoksa kafanı bilgisayardan kaldırmıyorsan her yer aynı mıdır? Aileme bu kadar uzak olmak iyi mi gelecek ki. iyidir iyidir değişiklik iyidir. dur ben bi evi toplayayım. bu kadar dağınıklık canımı sıkıyor

yirmi adımda zaman

| 21 May 2006 17:33

merhaba günnükcan,

sen bu yazıyı okurken ben kahvaltımı yapmış, çayımı yudumluyor olacağım. evet evet, bu saatte kahvaltı!

kısa özete geçiyorum:
1. 24 saatin 20’sini evde geçirip o kadar yemek yedikten sonra evde kod yazmaktan, patates yumrusu gibi bir şey olup çıktım efendim. önümde benden habersiz yapıştırılmış gibi duran göbeğim beni rahatsız etmelerde… kendisiyle pek yakında ilgilenmek gereği doğdu. hele şu çalışmalarım bir sonuç versin bakayım…

2. beşiktaş’ta güzel bir lokanta olan ali baba restaruant’a gitmiş idik. ekmeğin üzerinde kalan unlardan dolayı, tutmuş olduğum tuzluğun elimden fırlayıp yere düşmesini engelleyememiş bulundum. oranın garsonlarına garip bir eğitim veriyorlar sanırsam. niye dersen, ne yaparsan yap; ilginç bir şekilde gülümseyip rahat etmeni sağlamaya çalışıyorlar. bunu anlatmamın nedeni şu ki; garsonlar “hiç önemli değil aaabi” dedikten 3 saniye sonra yan masadan aldığı tuzluğu masama koymak istedi. ve o da düşürdü tuzluğu! içimden dedim ki, “valla hakkaten önemli değilmiş sanırım”!