bildirgec.org

fantasy hakkında tüm yazılar

Sam Mendes’in müzikal projesi: Charlie and the Chocolate Factory

queennothing | 09 October 2009 17:38

Roald Dahl‘ın başarılı eseri “Charlie and the Chocolate Factory“, 2005 senesinde Tim Burton tarafından sinemaya aktarılmıştı. ‘En İyi Kostüm Tasarım’ dalında oscar adayı olan filmde, Johnny Depp, Helena Bonham Carter, Freddie Highmore, Noah Taylor, Christopher Lee de yer almıştı.
Aradan 4 yıl geçmişti ki, Willy Wonka ve Charlie’nin fantastik macerası tekrar karşımıza çıkmaya hazırlandığı duyuruldu. Ancak, bu kez bambaşka bir şekilde; ‘müzikal’ olarak seyirciyle buluşacak.
Müzikalin çekimlerine henüz başlanmaması bir yana, oyuncu seçimi hakkında da hiçbir açıklama yapılmadı, fakat merakla beklenen yapımın yönetmeni açıklandı; Sam Mendes.
TV kanalı için 1993 yılında “Cabaret” ve 1996 yılında “Company” olmak üzere iki defa müzkal çekmiş olan Oscar Ödüllü yönetmen Mendes’in yeni uyarlaması şimdiden merak konusu oldu.

“A Nightmare On Elm Street” ilk trailer yayınlandı!

queennothing | 30 September 2009 09:48

Daha önce bir çok müzisyenin/müzik grubunun video kliplerinde, DVD ve belgesel çekimlerinden yönetmenlik yapmış New Yorklu sinemacı Samuel Bayer, Freddy Krueger‘in korkunç hikayelerinden oluşan 7 filmden oluşan seriyi toplayıp, “A Nightmare On Elm Street” adıyla yeniden beyazperdeye uyarlıyor. “Little Children” adlı yapımla ‘En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu’ dalında Oscar adayı olan Jackie Earle Haley‘in can vereceği ‘Freddy’ karakteri, korku filmi sevenlerden ziyade, serinin sadık izleyicilerince merakla bekleniyor.
2010, Nisan sonunda Amerika’da gösterime girmesi beklenen filmden ilk trailer yayınlandı.

Buradan, buradan, buradan, buradan ya da buradan izleyebilirsiniz.

The Lovely Bones (cennetimden bakarken) (2009)

nonige | 28 September 2009 11:59

The lovely bones (2009)
The lovely bones (2009)

Bir roman uyarlaması olan film , on dört yaşında öldürülen ve cennete giden bir kızın ve ailesinin hikayesini anlatmaktadır. Ailesini ve katilini cennetten izleyen kız bir yandan ailesinin yaşadıklarını atlatmasını istemektedir diğer bir yandan katilinin bulunup hak ettiği cezayı çekmesini istemektedir. Bu ikisi arasında gidip gelmektedir.
Filmin uyarlandığı kitap Alice sebold un 2002 yılında yayınlanan aynı isimli romanıdır.
Filmin yönetmeni başarısını kanıtlamış bir isim Peter Jackson : daha evvelinde yüzüklerin efendisi serisini beyaz perdeye aktarmış isim ve aynı zamanda bu senenin diğer başarılı yapımlarından “District 9” nın yönetmeni.
Filmin kadrosu pek çok başarılı isimle dolu :Saoirse Ronan , Rachel Weisz , Mark Wahlberg , Stanley Tucci , Susan Sarandon

Drag Me To Hell (2009)

queennothing | 28 September 2009 09:49

Spider-Man” serisi başta olmak üzere, bir çok başarılı yapımda imzası bulunan Sam Raimi, kardeşi Ivan Raimi ile birlikte senaryosunu yazdığı 2009 çıkışlı “Drag Me To Hell” adlı fantastik – gerilim yapımında, Kaliforniyalı aktris Alison Lohman başrol oynuyor.
Bir süredir boşta olan ‘müdür yardımcılığı’ pozisyonuna atanmak için işine dört elle sarılan genç Christine, bankanın kredi danışmanlığı bölümünde çalışmaktadır. Erkek arkadaşı Clay ve bankadaki boş pozisyonu isteyen iş arkadaşıyla aralarında gerçekleşen önemsiz atışmalar, genç Christine’nin hayatını daha da normal kılmaktadır.

İş günlerinden birinde, elinden alınacağı evinin borçlarını ödeyemeyen ve ödeme süresinin uzatılmasını isteyen yaşlı bir kadının, Sylvia Ganush’un yalvarışa dönen ısrarlarını kırmak zorunda kalan genç Christine, sürenin uzatılması için önünde diz çöken yaşlı kadının örselediği vicdanının sesini, terfiyle gelen dolgun ücretin, özünde masum olan hayaliyle susturmayı başarmıştır.

Being John Malkovich (1999)

queennothing | 10 September 2009 09:32

Eternal Sunshine of the Spotless Mind“, “Adaptation.“, “Synecdoche, New York” gibi filmlerin senaristi olan Newe Yorklu yapımcı / senarist Charlie Kaufman‘ın senaryosunu yazıp, Amerikalı yapımcı / senarist / yönetmen Spike Jonze‘nin yönetmenliğini yaptığı 1999 çıkışlı “Being John Malkovich“, ‘En İyi Senaryo’, ‘En İyi Yönetmen’ ve ‘En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu’ dalında Oscar adayı oldu. Ayrıca film, ‘En İyi Senaryo’ dalında BAFTA Ödülü kazandı.
Amerikalı aktör John Cusack, Miamili aktris Catherine Keener, Cameron Diaz ve John Malkovich‘in de rol aldığı film, izleyenleri başarılı aktör John Malkovich’in bedenine hapsederek, fantastik bir yolculuğa sürüklüyor.

Craig Schwartz, bir sokak kuklacısıdır. Yaptığı işten gelir sağlayamadığı için içsel bir bunalıma sürüklenen Craig, her şeye rağmen sanatına sahip çıkmaktadır. Durumu yüzünden, karısı Lotte ile de sıkça tartışan Craig, paraya ihtiyacı olduğu için bir firmaya iş başvurusunda bulunur. Dosyalara isim koyup, sıralamakla görevlendirilen Craig, odada bulunan dolabın arkasındaki gizli kapıyı keşfeder.
Bu gizli kapı, Craig’in ilgisini çekmiştir ve genç adam hiç düşünmeden merakının peşinden giderek kapıyı aralar. Açılan kapı, Craig’i bambaşka bir dünyaya, bambaşka bir bedene ve bambaşka bir kişiliğe götürecektir.
Craig, artık ‘Craig Schwartz’ değil, ünlü aktör ‘John Malkovich’tir.

Mars Attacks! (1996)

queennothing | 07 September 2009 17:45

Yaratıcı yönetmen Tim Burton‘ın yönetmenliğini yaptığı 1996 çıkışlı “Mars Attacks!“, 3 Oscarlı aktör Jack Nicholson, Amerikalı aktris Glenn Close, Sarah Jessica Parker, Natalie Portman, İrlandalı aktör Pierce Brosnan, Martin Short, Michael J. Fox, Anette Bening, Pam Grier, Danny DeVito, Jim Brown, Rod Steiger gibi isimleri bünyesinde barındırıyor.

Amerika Birleşik Devletleri Başkanı James Dale, halka yaptığı özel açıklamada, ülkeye Marslılar’ın geleceğini duyurur. Tüm ülke, bu tarihi olayın gerçekleşeceği günü heyecanla ve büyük bir misafirperverlikle beklemektedir. Gün gelir ve Nevada Çölü, gönüllü askerler, basın ve Başkan’ın sözcüleriyle birlikte Marslılar’ı bekleme alanına dönüşür.

Pee-Wee’s Big Adventure (1985)

queennothing | 17 August 2009 13:45

1958, Amerika doğumlu başarılı yönetmen Tim Burton‘ın yönetmenliğini yaptığı, Michael Verhol ve Kanadalı aktör / senarist Phil Hartman‘ın, filmde baş karakter ‘Pee-Wee’ canlandıran Paul Reubens ile senaryosunu yazdığı 1985 yapımı “Pee-Wee’s Big Adventure“, Reubens’in “The Pee-Wee Herman Show” ile yarattığı karaktere, Burton tarzı bir bakışla yaklaşıyor.
Reubens’in yanısıra filmde, Elizabeth Daily, Mark Holton, Daryl Keith Roach, Diane Salinger, Jon Harris, Lou Cutell gibi isimler de rol almakta.
Köpeğiyle yaşayan küçük adam Pee-Wee, oldukça yaratıcı aletlerle kahvaltı eden, sıkı koruma sistemli bir garaja ve çok amaçlı bir bisiklete sahip olan kendi halinde biridir. Bisikletiyle dışarı çıktığı birgün, zengin çocuğu Francis, Pee-Wee’ye, bisikletine göz koyduğunu açıkça belli eder. Francis’i umursamayan Pee-Wee, bisikletini satmayı düşünmemektedir. Yoluna devam eden küçük adam, şaka ürünleri satan dükkana gelir. Bisikletini dışarı kilitleyen Pee-Wee, dışarı çıktığında bisikletini bulamaz.

Polislerin kayıtsız kaldığı olayı çözmek, Pee-Wee’ye kalmıştır ve küçük adam, bisikletini çalan kişinin, zengin çocuğu Francis olduğunu düşünmektedir. Bunun üzerine hemen Francis’in evine doğru yol alır. Eve geldiğinde havuzda olan Francis, babasıyla birlik olup, Pee-Wee’yi kandırmayı başarır, fakat bisikleti çalan gerçekten de Francis’tir.

Stranger Than Fiction (2006)

queennothing | 17 August 2009 09:53

Finding Neverland” ve “Quantum Of Solace“ın yönetmeni Marc Foster‘ın yönetmenliğini yaptığı, Kaliforniyalı yönetmen / senarist Zach Helm‘in senaryosunu yazdığı, 2006 yapımı “Stranger Than Fiction“, Will Ferrell, Emma Thompson ve Maggie Gyllenhaal gibi isimleri bünyesinde barındırıyor.
Harold Crick, monoton bir hayatı olan memurdur. Sabah işe gidip, her akşam aynı saatte dönen, eve gelinde her akşam aynı şeyleri yapıp, aynı saatte uyuyan genç adam, kendisine dair bir çok şeyin farkında değildir.
İşi gereği, vergisini ödemeyen bir dükkana, tutanak tutmaya giden Harold, pastahanenin sahibi Ana Pascal’ın kaba tavrından çekinerek, işi başka bir zamana bırakır.

Akşam evine dönen Harold, sabah uyandığında bir kadın sesi duyar. Dişlerini fırçalarken, gaiipten gelen kadın sesine kulak kabartan Harold, otobüse binene kadar kafasının içinde konuşmaya devam eden kadın sesini dinlemeyi sürdürür.
Olanlara anlam vermeye çalışan genç adam, yapacağı şeyi cümle cümle söyleyen bu kadın sesini takıntı yapar. Ne psikologlar, ne de dinlenme uykusu, bu kadını susturamamaktadır.

Edward Scissorhands (1990)

queennothing | 15 August 2009 12:14

Tim Burton ve Coraline Thompson‘ın yazıp, Burton’ın yönetmenliğini yaptığı, 1990 yapımı “Edward Scissorhands“, Johnny Depp, Winona Ryder ve Dianne West gibi isimleri biraraya getiriyor.
Peg, kapı kapı dolaşıp, kozmetik markası Avon’un ürünlerini satan, kendi halinde bir kadındır. Satış yapamadığı bir günün sonunda Peg, arabasının camından yepyeni bir yer keşfeder; bir şato. Şatoya doğru giden Peg, cesaret edip içeri girer. Yüksek ve kalın duvarlı, tarihi bir yermiş izleminimi veren bu şato, Peg’i ürkütse de, çatı katına kadar yol alır. Boş şatoda, nihayet biriyle karşılaşır; Edward. Yıllardan beri şatoda tek başına yaşayan Edward, başarılı bir mucitin el yapımı buluşudur. Hamurdan yapılan Edward, normal insan görünümdedir, fakat elleri yerine ‘makas’ vardır. Yaşlı mucit, Edward için tasarladığı elleri, genç adama vermek üzereyken kalp krizinden gitmiş, böylece Edward, kollarının ucundaki makaslarla yaşamaya devam etmiştir.

Genç adamın durumuna üzülen Peg, Edward’ı evine götürür. Edward’ı gören mahalle sakinleri, türlü dedikoduılarla genç adamı ziyaarete gelirler. Peg ve kocası, Edward’a yardımcı olurlar ve ona, kampta olan kızları Kim’in odasını verirler. Normal bir evde, normal bir hayata alışmaya çalışan Edward, makas ellerinin zorlaştırdığı yaaşamına yeni bir meslek ekler; bahçıvanlık. Bitki budama işi zamanla kuaförlüğe dönüşür ve genç adam, mahalleli kadınların saçlarını makasından geçirir.

Splash (1984)

queennothing | 10 August 2009 10:38

Allen Bauer, abisi Freddia ile büyük bir işyeri sahibidir. Nişanlısı tarafından terkedilen Allen, hayatı boyunca hiç aşık olmadığını farketmiştir. Abisi Freddie, ise, Allen’ın aksine, romantizmden uzak bir kadın düşkünüdür. Bir sabah Allen, yalnız başına, sahil kenarında yürüyüşe çıkar. Karşı kıyıya geçmek için küçük bir sandala binen Allen, yüzzme bilmiyordur ve sandalı yürüten kaptana güvenerek yol çıkmıştır. Kürek çeken kaptan, motorun bozulduğunu farkeder ve yardım almak için kıyıya yüzer. Kaptanın gidişiyle Allen, boğulma korkusuyla başbaşadır ve küçük bir kaza sonucu, suya düşer. Gözlerini kıyıda açan genç adam, çıplak bir kızın, çalılıklar arasından kendisine baktığını görür ve uzun sarı saçları olan kıza yaklaşmaya çalışır. Allen’dan kaçarak, denize koşan kız, evine dönen genç adamın aklından bir süre çıkmayacaktır.

Denizde cüzdanını kaybettiğini farkeden Allen, polis memurunun aramasıyla, karakola gider. Şehrin göbeğinde çırılçıplak dolaşaan sarışın bir kız, Allen Bauer’ın cüzdanını bulmuştur. Karakola gelen Allen, cüzzdandan çok, kızla ilgilenir. Sağır ya da dilsiz olmamasına rağmen, konuşmayan ve söylenenleri anlamayan genç kızı alıp, otele yerleşen Allen, hayatının en mutlu 6 gününü geçirecektir.
Allen’ın işe gittiği bir sabaah, televizyonda gördüğü renkli kıyafetlerden hoşlanan genç kız, New York’ta eğlenceli bir alışveriş serüveni yaşar. Akşama doğru otele gelen Allen, genç kızı aramaya çıkar ve onu, bir televizyon mağazasında bulur. İzlediği kanallardan İngilizce öğrenen genç kız, ‘Madison Bulvarı’ndan etkilenerek, ‘Madison’ adını alır.