kimi konular vardır ki hassastır.. dokunulmaması, iyileşmeden oynanmaması gereken ve ancak iyi niyet, zaman ve sabır ile iyileşebilecek bir hassasiyet.. açık yara gibi.. cılk et.. neresine dokunsan kopuyormuş gibi acır etin.. halbuki değen parmağının ucudur yalnızca..
kimi insanlar vardır her “yara”dan, hastadan, deva arayandan kendine bir menfaat yaratır.. devlet hastanelerinde görevi olduğu halde, hastalardan bahşiş alan, bahşiş verene daha iyi davranan hasta bakıcılar gibi..
kimi arzular vardır.. gizlidir.. taa içlerinde saklıdır insanın.. kimselere söylenmez.. içerideki tutku öylesine yoğundur ki taşar bazen.. taşan nesneler konuyu bütünü ile anlamaktan/anlatmaktan acizdir.. ama tutku-arzu-istek taşmalar ile kaimdir, öylece yaşar içeride.. ta ki uygun bir ortam bulup gerçekleşene kadar.. incir çekirdeği gibi.. noktadan bile küçük bir zerre.. toplamda bir milimlik zararsız bir parçacık.. yerken dişin arasına kaçsa farketmezsin.. öylesine küçük.. ama uygun ortamı bulduğunda yeşerir.. ve yeşerip köklendiğinde taşları, duvarları, kayaları çatlatıp, parçalar.. kendine uygun ortamı kendisi hazırlar.. yeşerdikten sonra engel olamazsın ona.. öyle bir kuvvet saklıdır ki o incir çekirdeğinde.. o küçücük tohumcukta.. dışarıdan bakınca neler yapabileceğini tahmin etmen mümkünsüzdür..