Benim öldü, çok üzüldüm.

Üstelik bir anda da olmadı ölümü, yavaş yavaş, can çekişerek öldü, gözlerimin önünde eridi gitti bir kaç yıl içerisinde.

Tek kişinin zorlukla açtığı demir kapısından girince eskiden konak olan idare binası çıkardı önce karşınıza. Ya içinden ya da yanındaki merdivenlerden geçer sonradan yapılan beton bölüme, oradaki sınıflara ulaşırdınız. Yandaki arsada da, spor salonu ve yatakhaneler vardı. Sonra orada ilk okul bölümü de açılmıştı.

Koridorları dolaplarla doluydu okulumun. Her öğrencinin dolabı vardı “ders aralarında açılması yasak” olan. Ufak tefek olanlara üst dolap çıkmışsa, alt dolapla değiştirirdik, askılara yetişemiyor diye. Favori dolaplar vardı, kalabalıkğı az olan yerlerde, makbul olan, onları alanlara imrenirdik, bize düşmüşse sevinirdik.