bildirgec.org

dokunuş hakkında tüm yazılar

sessiz huzur

astral | 21 November 2010 14:16

Gözlerimin içine bakıyordu ama belli ki yerinde duramayan bir ruh halinin tapusunu cebinde taşıyordu şu sıralarda.

Tutamadım kendimi. Sordum, ‘Ne bu hal?’

– Ne hali?

– Hadi yapma anlat.

‘Neyi?’ dedi, yüzünde tatlı bir gülümseme. Alttan bir bakış, niye ya da neyi dediğimi benden daha iyi bilerek.

Belli oyun oynuyordu benimle. Varsın oynasındı. Nasıl olsa anlatırdı. Anlatandı. Hep böyleydi. Dinlerdim, sanki yüzyıllardır yanı başındaymışım gibi.

Oyunun kurallarına saygı duyarak tekrar sordum. ‘Hadi anlat bana. Anlatmamak senin için zor, banaysa bu haldeyken anlatmaman… Dinliyorum. Hem bana değil de kime anlatacaksın?

Sevgiliye… ( Sahibini Arayan Şiir … )

firatocal | 29 July 2010 09:57

hatıralar istiyorum unutulmayacak
bir dokunuş istiyorum sonsuza dek hep kalacak
eellerini gözlerini istiyorum yanlızlığımı unutturacak
sevmeni istiyorum beni dünyalar benim olacak

sevgilim demek tek dileğim sana
saçlarını okşamak dağıtmak isteğim esen deli rüzgarda
dokunmak tenine bir mesaj kalbine dudklarımdan
işte bu seni sevmek bitmek bilmeyen sonsuz bir arzuyla

esmer sevdim yalnız kalbimde
sevilmeyi hakkeden bir tek sevgiliyi
istedim ona ulaşmayı düşlerimde
aaahh ahh nasıl isterdim bir yolunu bilmeyi

kolay değil sevgisizlik
anılarım yapayalnız çekilmiyor sensizlik
eriyorum karanlık odadaki anlamsız bir mum gibi
gözlerim arıyor değerli gerçek bir sevgili

HP E-Book Reader

Makadakal | 17 April 2008 21:48

Gün geçtikçe sayısı artan e-booklar geleceğin kitapı olarak düşünülmektedir. Bu e-kitapları okumak için HP tarafından üretilmiş olan E-book Reader ideal bir üründür.Bu ürün A4 boyutundadır.

Bu E-Book reader standartların dışında, düzenli bir kitabı okuma alışkanlığı kazandırıcak gözü yormayan, benzersiz arayüzü vardır. Dokunuşlarınızla kontrol edilebilmektedir. Linux yazılımı yüklü olan e-book okuyucunun kablosuz internet bağlantısı bulunmaktadır.Kitap transferi yapabilirsiniz.

ACABA..

akoni | 05 December 2007 11:51

Az önce çok sevdiğim bir yazarın bir dergide yazmış olduğu birkaç yazısını okudum. Yazıların bir çoğu yaşamımızda karşılaştığımız, hissettiğimiz, paylaştığımız…vs şeyler üzerine ince ince dokunuşlardan ve yazarın hayata bakış açısından izlerdi.
Yazılarda yer alan konuların bir çoğunu yaşıyoruz ya da yaşayanlarla paylaşım içindeyiz. Yani kısacası bu yazıların bazılarında kendimi buldum (bende bu şekilde düşünüyorum) diyebilirim.
Peki acaba neden düşüncelerimizin parıltılarını başkalarının yazdıklarından buluyoruz ve neden düşüncelerimize tercüman olamıyoruz? Kim bilir?
Galiba bize kendimizi başkalarının anlatmasına o kadar çok alıştık ki, kendimizi kendimize anlatamaz ve hatta kendimizi başkalarının yazılarında arar olduk. Başkalarının beğendiği ve anlattığı gibi olup çıktık açıkçası.
Sanırım bu yazı bu nedenle kendime eleştirimdir. Takılıp kaldığım “acaba ne düşürler” deyip yapmak isteyip de yapamadıklarıma karşı bir duruştur. Bu nedenledir ki, aldım elime kağıt kalem yazmaya başladım.
Bu yazı düşüncelerimin derin ve sağlam ayak izlerinin başlangıcıdır. Bu ilk adım, ikinci adımı atmadan ilk adımın ne kadar güçlü olduğunu görmem zor.