bildirgec.org

doğu türkistan hakkında tüm yazılar

TÜRK MİLLETİNİN GÜCÜ SOYKIRIMA KARŞI

blackjack38 | 13 July 2009 14:53

‘Soykırım’ sözcüğü son yüzyılda çok fazla kullanılır oldu. Bunun sebebini anlayabilmemiz için öncelikle bu sözcüğün anlamını bilmemiz gerekir. Soykırım; belirli bir coğrafya veya bölgede, bir ırk veya millete karşı düzenlenen planlı bir yok ediş hareketidir. Tarihte örnekleri çok oldu. Örneğin; Fransızların Cezayirlilere karşı soykırımı, Hitlerin Yahudilere karşı soykırımı, Rusların Çeçenlere karşı soykırımı gibi… Ancak anlaşılmayan ve tek bir millete mahsus bir örnek var ki anlamak mümkün değil. Tarihte ve 21.yy da zaman zaman dünyanın belirli bölgelerinde Türklere karşı düzenlenen soykırım hareketlerinde nedense kimse bunun bir soykırım hareketi olduğunu söyleyemedi ve ilginç olan bazı Türk liderlerininde soykırım olmadığını söylemesiydi. Başka milletlere karşı soykırım oluyor da neden Türklere aynı uygulamalar yapılınca soykırım olmuyor? Dünya da Türk nüfusu fazla olduğu için mi? Türkler birbirinden uzak olduğu için mi? Veya böyle bir olay yaşandığında ve karşı diplomasi atağında bulunduğumuzda bize “Türkler güçlüdür, asildir” vb şımartıcı sözler söylendiğinde neden bizim liderlerimiz bu ataktan vazgeçiyor.
Bugünlerde Çin de yaşanan Uygur Türklerine karşı yapılan “Soykırım” hareketine tüm Türkiye tepki gösteriyor ancak bu olay 25-30 yıl önce yaşandığında hükümette yer alan bir siyasi lidere (isim veremeyeceğim) “Uygur Türklerine yardım da bulunacak mıyız?” diye sorulan soruya “Ben teröristlere yardım etmem” diye cevaplamıştı. Şu an bu sözler neden unutturuluyor? Yoksa artık Türk Milleti’ni uyutmayı başaramıyorlar mı?
Türk Milleti tarih boyunca en uyku da olduğu dönemlerde bile bir kükremesi ile dünyayı ayağa kaldırmayı başarmış bir millettir. Kimse kuşku duymasın, kimse bu milleti savaştan mücadeleden soğuttuk artık birşey yapamazlar demesin, kimse bu toprakları, bu milleti, bu düzeni bozmaya çalışmasın sadece tarihe baksınlar ve anlasınlar neler olacağını…İngiltere ve Türkiye’nin devlet olarak anlaşmazlık yaşanan bir dönemde, İngiliz haber muhabirlerinden birinin Süleyman Demirel’e “Türk Milleti’ni çözmek çok zor bir dönem dünyayı yönetiyorlar, bir dönem açlık içinde yaşıyorlar ancak açlıktan bir anda mükemmel bir devlet ortaya çıkarıyorlar. Siz bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz?” diye sorusuna Demirel’in saçma gibi görünen cevabı herşeyi açıklar aslında. işte o cevap: “Türk Milleti de kendini, kendi gücünü, neler yaptıklarını anlamış değil ama en güzeli sizin anlamamış olmanız.”

Osmanlının Çin Seferi

Muhalif Demokrat | 13 June 2007 13:40

Şu ana kadar pek de bilinmeyen bir sefer aslında Çin seferi. Osmanlı’nın son dönemlerinde vuku bulması ise apayrı bir ilginçliktir. Hani şu “hasta adam” dönemi var ya işte tam da bu döneme tesadüf ediyor bu öksüz sefer. Öksüz bırakılmasının muhtemel sebebi ise hafızalarımızda Osmanlı’nın son dönem resminin, toprak kaybetme, haremde sefahat ve gerici istibdattan ibaret olduğu şeklindeki bilinçli olarak yapılan yanılsamadır. İşte bu yanılsamadan dolayıdır ki, Osmanlı’nın son dönemini hakkıyla analiz etmekten aciziz.

Aslında herşey 1873 Haziranında Doğu Türkistan’dan gelen bir heyetle başlıyor. Bu sıralarda Seyyid Yakup Han Çin’e karşı bağımsızlık mücadelesi vermektedir. Ellerinde Yakup Han’ın ve halkının yeryüzündeki müslümanların koruyucusu olan padişahın engin kanatları altına sığınmak istediklerini belirten bir mektupla Hoca Töre (Yakup Han’ın yeğeni) ve heyeti Abdülaziz’in huzuruna çıkar. Özellikle elçinin mektubu okuduktan sonra, sözlü olarak, ülkesinin içinde bulunduğu vahim durumu anlatması ve askerî yardım talebinde bulunması üzerine Abdulaziz’in direktifiyle derhal yardım hazırlıklarına başlanılmıştır. Bütün alet edevatıyla birlikte 6 adet Krupp topu, 2 bin tüfek ile kapsül ve barut imaline mahsus tezgah ve sair aletler Türkistan’da zorda olan kardeşlerimiz için hazırlanır. Bu aletlerin nasıl kullanılacağı da düşünülmüştür elbette. Mermi imal etmeyi bilmeyen ve hayatlarında ilk defa bu topları kullanacak olan Doğu Türkistanlılara yardımcı olmak ve onları nizamı bir savaşa hazırlamak için Enderunlu Murad Efendi’nin başkanlığında bir askeri heyet de Kaşgar’a gönderilecektir.