Biri vardı… Uzak dağ köylerinin serinletici poyrazıydı nefesi… Başım her derde düştüğünde derdin derdimdir, demesini sevdim.
İğde ve çam ağaçlarının rayihası dolarken havaya, ben onun kokusunu duyardım kaç kilometre öteden…

Gözleri gözlerime değdiğinde ruhum muydu eriyen? Ben O’nda eriyip O’nunla birleşmeyi sevdim…
Korkmazdım O yanımdayken engebelerden, uçurumlardan, derin mavilerden…
Aşkıyla hemhal olmuş kalbime güveni de sunmasını sevdim…