bildirgec.org

deniz kenarı hakkında tüm yazılar

Bu haber sizi zengin edecek!

Beacool | 16 May 2010 14:27

Orada olmayı kim istemez?
Orada olmayı kim istemez?

Yaz geliyor! Hatta buralara geldi sayılır. Şanslı olan bir kesim yazın bunaltıcı bölümlerini benim bulunamayacağım deniz kenarları ve sahillerde geçirecek. Güneşin, kumun ve denizin mükemmel birleşimiyle kızgın kumlardan serin sulara yapabilecek. Bu şanslı kesimin gün sonlarında ya da çok erken saatlerinde görebileceği bir durum da söz konusu.

Deniz Kokusu

lagos | 27 August 2009 18:16

snııff snnnnnıııııııfff..!!

alabildiğine içime çekmek istiyorum. patlasın bronşlarım, paramparça olsun. bu kokudan ayrılmak istemiyorum. ayrılsam da gittiğim yere götürmek istiyorum..

oksijen bazen yetersiz kalıyor yaşamam için. hayati fonksiyonlarımın tamamını idare edebilmede yetersiz kalıyor. ihtiyacım olan hep o soluk alışverişler. deniz kokan bir ben, her nefeste..

masal gibi belki ama gerçek bir kesit doğadan. terkedilmesi güç. kürkçü dükkanı gibi; fazla uzaklaşamadan geri dönüyorum. döndüğümdeyse uzaklaşmak istemiyorum. tek isteğim sonsuza kadar burada kalıp, bu havayı solumak. ya da benim sonum gelinceye kadar..

ANTALYA’DA DENİZE GİTMEK

akoni | 09 August 2007 15:12

Ben 25 yıl İstanbul da yaşamış biriyim deniz burnumuzun dibindeydi ama çevre kirliliği nedeni ile sadece kenarında oturup yosun kokusunu içimize çekerdik.O bile beni mutlu etmeye yeterdi.Şimdi herkesin adını dilinden düşürmediği, turistik bölge dediğimiz zaman herkesin aklına ilk gelen Bodrum,Çeşme,Antalya hani denizi çok tuzlu olsa da sonuçta deniz.

Beni doyuruyor,tatmin olabiliyorum ama mutlu değilim..Acaba kör olsaymışım dahamı iyi olurmuş? Ama o zaman da mutsuz olacaktım. Vallahi koca bir dilekçe yazmayı düşünüyorum.Sorun ne merak ediyorsunuz.Acaba ben mi abartıyorum diyorum bazen. Evindeki bütün mutfak aletlerini sepetine dolduran pikniğe gider gibi tabak,kaşık,çatal sesleri arasında yerlerde halılar sanki deniz kenarı değilmiş de piknik alanındaymışız gibi.

Hani iklim sıcak insanlar bunalıyor hoş görülü olmak geliyor içimden .Ama çıldırmama az kaldı resmen çöpçülük yapıyorum. Atılan pet şişeler,karpuz kabukları,kırık bira şişeleri sizlere deteylarını anlatsam uzun sürecek manzara vahim içler acısı. Dahası korkunç. Kıyafet desen yataktan kalkan pijaması ile denizde atlet ,don,gömlek,tayt,bluz,şalvar,badi ne desem bütün kıyafetlerden tutun her şey var

.Hani burası ( Antalya ) güzel ülkemin turistik bölgesi olmasa ne giyersen giy diyeceğim ama diyemiyorum. Allaha şükür duşumuz var tuzlu sulardan arınmak için ama olurmu sanki mübarekler evde banyo oluyorlar şampuanlanmadan olmuyor. Bir kez uyardım şampuan kullanmak yasak diye aldığım cevap çok ilginç : “Gözleri bozukmuş yola gidecekmiş.” Hala çözemedim gözle şampuan ve duşun nasıl bir bağlantısı var. Şimdi ise en çok rahatsızlık duyduğum şu zıkkım olası içmeden duramadıkları – içimizde içen arkadaşlar varsa da duyurulur – lütfen dikkat ediniz içtiğiniz şu sigaranın izmaritlerini lütfen yerlere atmayın.Yer gök izmarit dolu artık çıkarmak üzereyim çok doldum.

Bu sahil şeridi benim tapulu arsam değil yanlış anlamayın. Sadece boş bulduğum yerde oturup kitap okur,yüzer giderim. Çevremin temiz olmasını istiyorum.Bıraktığım gibi bulmak istiyorum. Herkese sesleniyorum. Nasıl ki yabancı devletlerde yerde bir izmarit bulsam eşşek gibi anıracağım diyorsam benim ülkemde öyle olsun istiyorum. Bazen acaba biz arap soyumuyuz diyorum. Elle yemek ye sonra ellerini üzerine sil. Biz bu olamayız.Atatürk ne demiş ne mutlu Türküm diyene.Mutlu olabilmem için çevremin temiz olması gerekiyor.