bildirgec.org

das kapital hakkında tüm yazılar

Neden İncilden Sonra En Çok Okundular?

| 02 November 2009 11:25

KAPİTAL (Das Kapital) : Karl Marx‘ın en önemli yapıtlarından olup,toplam 3 koca cilt olarak okurlara armaganı…Bence en ilgi çekici olan yanı ise Marx’ın 3.cildi ilk sırada; sonra 1.cildi ve son olarak ise 2.cildi tamamlamış olmasıdır.
Dili ağır ve barındırdığı içerik bakımından da ilgi çekici olmasa da;bu kadar çok okunmasına bakılırsa insanlar sevmiş ve önem vermişler bu kitaba…

Benim için de başlarda okunması çok zor gibi geldiyse de sonrasında alıştım ve ilginç bir şekilde hoşuma da gitmiştir.

Das Kapital: 140 Yılldır Aramızda Bir Hayalet Var

dogukansavas | 17 September 2007 11:57

21 Şubat 1848’de yayınlanan Komünist Manifesto Avrupa’da bir hayalet dolaşıyor diye başlamıştı. Hayaletin eline kapsamlı bir inceleme alması, neden bir hayalet olduğunu, neden kurulu düzeni korkuttuğunu en ince ayrıntısına kadar anlatması, dolaştığı dar sokakların haritasını çıkarması ise ancak 19 sene sonra gerçek olacaktı. 19 sene sonra 14 Eylül 1867’de Das Kapital’in ilk bölümü tamamen ortaya çıkacak ve Karl Marx‘ ın ellerinde olacaktı.

Bu zamana kadar yazılmış en geniş iktisat teorisi, sadece teoride kalmıyor ve yaratıcısının bundan 22 yıl önce dediği gibi “Filozoflar dünyayı yalnızca çeşitli biçimlerde yorumlamışlardır; oysa sorun onu değiştirmektir” düsturuna sadık kalıyor yeni bir dünya ve yeni bir hayal yaratıyordu. Derinlemesine girdiği bu dehlizde Das Kapital mevcut duvarlara en sert vuruşlarını yapıyor, sadece bilimsel alanda değil tam anlamıyla siyasal alanda da bir “devrim” yaratıyordu. Bundan sonra artık ne proleterya eskisi gibi olacaktı ne de burjuvazi. Herkesin kirli çamaşırları dökülmüştü ve hayalet artık bir bedene sahipti.

Meşum: Raydan çıkarır mı?

ipimlekusagim[pilli_silinen_hesap] | 12 February 2007 13:19

Bir insanın karşısındakine güdümlemelerini söz ile açıklaması için özel bir nedeni yoktur. Neden olsun ki? İnsan doğası genellikle bunu daha tepkimeli bir silahla yanıtlamıştır. Kişinin bütün güdümlerini bir bir sayıp dökmesi de olanaksızdır çünkü çoğunu kendisi de bilmez. Hangimiz biliyoruz ki? Bundan dolayı kişisel ayrılıkların çok oluşu özdeşleşmeyi güçleştirir. Daha yayvan bir ifadeyle bu sebepten
birarada yaşamayı çatışma üzerine kurar. Kimi zaman da olanaksız kılar. Zihniyetler arasındaki ayrılık ise kişilerin birbiriyle anlaşmasını güçleştirir. Bu yüzden insan, kendi bilincinin dışında tutmaya çalıştığı fikirleri ve güdümlemeleri görmezden gelip bunları bir başkasına ve farklı yansıtır.