bildirgec.org

dario argento hakkında tüm yazılar

Dario Argento İstanbul’a geliyor

turictanyel1 | 18 February 2009 13:48

8. AFM Uluslararası Bağımsız Filmler Festivali !f İstanbul’un !f Inspired / Keşif Uluslararası Film Yarışması‘nın jürisinde görev yapacak Amerikan-İngiliz (Anglosakson) korku sineması dışındaki korku filmi yönetmenlerinin en önemlilerinden biri ve de en ünlüsü olan Dario Argentoİstanbull’a geliyor. Kaynak

“Giallo” 2009’da korkutacak

queennothing | 14 July 2008 12:11

Suç ve korku hikayelerinin, akla zarar fanteziler ve erotizmle buluştuğu sarı karton kapakla basılan İtalyanca kitaplar, “Giallo” adını alarak özgün bir çizgi yarattı. (“Giallo”, İtalyanca ‘sarı’ demek) Mario Bava, Lucio Fulci

ve Aldo Lado gibi isimler, Giallo tarzının yaratıcılarıydı.
Dario Argento da bu tarzın ‘babası’ sayılır. “Suspiria”, “Tenebre”, “Opera”, “Profondo Rosso” gibi filmlerle İtalyan korku filmlerinin en ünlü yönetmenlerinden biri olan Argento, yeni korku / gerilim filmi “Giallo” için kolları sıvadı. 2008 Mayıs ayında İtalya’nın Torino kentinde çekimlerine başlanan film, İngilizce çekilecek.
Adrien Brody ve Emmanuelle

Seigner’in başrollerini paylaştığı filmde Elsa Pataky, Robert Miano, Byron Deidra, Lorenzo Pedrotti ve Silvia Spross gibi isimler de rol alıyor.

Görüntüleri internet ortamına ulaşan filmin konusu şöyle;

Polis, kadınları kaçırıp öldüren seri katilin peşindedir. Araştırınca görülecektir ki, katil sadece ‘güzel kadınları’ öldürüyor.
Başına geleceklerden habersiz, her yıl düzenlenen ‘moda haftası’ için Milano’ya gelen topmodel Celine de kaçırılır. Kızkardeşini aynı seri katilin kaçırdığını düşünen Linda, bir dedektifle anlaşarak kızkardeşini kurtarmak için harekete geçer.

Dario Argento ‘Dipsiz Kuyularda Beyhude Kaçışlar’

pillidarko | 22 April 2008 17:11

Dairo Argento 1940 yılında Roma’da doğmuş, bulunduğu ülke sınırlarını sinemasıyla aşmış, gorefilm hayranlarının usta kategorisinde değerlendirdikleri bir yönetmendir. Onun sineması korkuseverlerin tamamına hitab etmez. Bir kere Argento’nun derdi seyircinin katili merak etmesi, karakterlerle özdeşim kurup onlar için endişelenmesi değildir. Argento seyircilerine bol kanlı bir görsel şölen vaad eder. Ama aklınıza Hostel tarzı filmlerdeki stilize edilmiş işkence sahneleri gelmesin. Argento kanı sinemanın temel yapı taşları olan ışık, müzik, hatta kamera gibi kullanır. Kan ve kurbanların öldürülme şekilleri filmlerini yapıtaşıdır. Bu sahneler Hostel örneğinde olduğu gibi sadece seyircinin midesine ağrılar girsin diye değil, resmen farklı bir evrene girmesi için kullanılan gerçeküstü bir öğedir. Örneğin yönetmenin Suspiria adlı başyapıtında bir bale öğrencisinin yeni yazıldığı okulda başından geçen akıllara ziyan olaylar zinciri anlatılırken, okulun kırmızı ışıklarla aydınlatılan koridorları dahi izleyicide kan etkisi uyandırır. Böylece Argento bizleri işlerin çok farklı yürüdüğü kötülüğün her zaman siyah eldivenli bir el tarafından geldiği olabildiğince mantıkdışı bir dünyaya sürükler.