bildirgec.org

çiftçi hakkında tüm yazılar

Ördeklerin Banyo Keyfi

Chat Noir 1 | 27 November 2009 17:32

Bu minik ördekleri çok şirin bulmakla beraber dokuzunun birden bir lavabonun içinde ne aradıklarını merak edebilirsiniz.İngiltere’deki bir çiftçinin ördekleri bunlar.yumurtadan vaktinden evvel çıkan bu yaramazları soğuktan korumak için bu çareye başvurmuş çiftçi.Sonrasında hayvanları kurtarma merkezinde ördek bakım ünitesine gönderilmişler.Bence de lavabo onlar için uygun bir yaşam alanı değil.Her an aşağı düşebilirler.Banyo keyfi yapan minik ördeklerle ilgili haberin detaylarına buradan ulaşabilirsiniz.

Tarihte Kadınların Saygınlık Kazanmaları

LuchaS | 15 September 2008 13:58

Yenitaş çağında üretimnde baş rolü kadınlar oynamıştır.İnsanlar bu tarihte bitkileri var eden irade sahibi,kudretli varlığın ana tanrıça olduğunu düşünürler.Hatta hayvanları onun yarattığı ve insanları onun doğurduğunu ileri sürmüşlerdir.
Çiftçi topluluklarındada görüldüğü gibi tanrı birden çok ise baş tanrı ana tanrıçadır.

Ancak kadınların önem kazanması kısa sürmüş;kadınların yaptığı küçük sulama yerine erkeklerce yapılan büyük sulama ve saban tarımına geçilmesiyle baş tanrılık erkek tanrıların eline geçti.

Süpermarketler -2

kapuska | 25 July 2008 14:21

Geçen yazıda kısa bir giriş yapmış, paranın ve matematiğin alışveriş olgusundaki yerine değinmiştim. Yine o yazıda söylediğim gibi başlarda belirli periyotlarda –ki bu hafta kavramının da ortaya çıkış sebeplerinden bir tanesiydi, insanlar ürettiklerini (veya avladıklarını) pazar yerine getirirler burada takas ederler ya da satarlardı. Fakat paranın tatlı kokusundan (sanırım güzel bir oksimoron oldu..) olsa gerek bir süre sonra insanlar pazar yerini hergün kurmanın menfaatlerine daha bir uygun olduğunu düşünmeye başladılar.

-bugünlerde de herkes uzmanlaşıyor-
-bugünlerde de herkes uzmanlaşıyor-

Ne var ki, asırlar sonra kuantum mekaniğinin babalarından Heisenberg’in de ortaya koyacağı belirsizlik ilkesi gereği, insanlar aynı anda iki yerde birden bulunamazlardı. Dolayısıyla hem tarlada veya avlakta hem de tezgahın başında olamayacakları için insanlık yeni bir kavramla tanışmak durumunda kaldı: uzmanlaşma! Filozof katili bu terim sayesinde insanlar başlarda masumane iş bölümleriyle (kocanın avlayıp eşinin satması gibi..), biraz daha ileride ise yaptıkları işlerin erbabları olarak bugünkü uzun çarşılarımızın ilk tıfıl örneklerini oluşturmaya başlamışlardı.

Chicago’da Büyük Pazar, 1865
Chicago’da Büyük Pazar, 1865

Özellikle konar-göçerlik zamanlarında bireyin (veya iyimser bir ifadeyle kabilesinin) şahsi zorunluluğu olan zanaat bilme durumu, hayatta kalabilmek için başlıca yükümlülüktü. Nitekim avladıkları hayvanlardan matara yapamasaydılar yeniden avlanmak için su kaynağından uzaklaşamazlar, kili işleyemeseler yiyeceklerini kötü zamanlar için stoklayamazlar, çemberi tamamlamak için ekleyelim, madeni kullanamasalar avlanamazlardı. Şüphesiz bütün bu malzemeleri takas ederek de bulabilirlerdi. Fakat Ademoğlu, kendi cinsini yoktan yere öldürebilen yegane varlık olduğundan mı bilinmez, takas için yüzyüze gelmektense kendi üretmeyi yeğliyordu. Her nasılsa, zaman içinde ve bir noktaya kadar bu güdüsünü törpülemiş, ve toplum içinde yaşamanın avantajları baskın geldiğinde olmazsa olmaz bu edinimleri unutmaya başlamıştı (bugüne bir not, bkz. ampül takamayan elektrik mühendisi). Aynı şekilde ziraat ve ava istidadı olmayan zanaatkarların da kendi tezgahlarını açmasıyla bugüne kadar süregelen pazar ve çarşı uygulaması başlamış oldu.

Organik Gıdalar

Chat Noir 1 | 03 July 2008 20:52

Neredeyse yediğimiz her besinde bulunan katkı maddeleri,hormonlu meyve ve sebzeler,bilinçsizce kullanılan zirai ilaçlar sağlığımızı tehdit ediyor. Özellikle meyve ve sebzelere ayrıca hayvanların yediği zirai ilaçlı otlar vasıtasıyla etlere geçen kimyasal,insan sağlığı için zararlı maddeler kanser riskini arttırıyor.Bebeğini emziren bir annenin sütünde bile 1250 çeşit zirai ilacın kalıntısı bulunabiliyor. Bu durumda ne yapmak lazım.Mümkün olduğunca organik gıdaları tercih etmek lazım.İstanbul şişli,Bursa,Antalya ve samsunda yer alan ekolojik pazarlardan alışveriş edilebilir.Süpermarketlerin organik ürün satan bölümlerinden faydalanılabilir yada bahçesi olanlar kendi sebze ve meyvesini yetiştirebilir,olmayanlar balkonunda maydanoz,biber,domates yetiştirebilir.Sağlığımız için hormonlu,genetiği değiştirilmiş yada katkı maddeli besinlerden uzak durmalıyız.Sağlıklı yaşamak için bilinçli tüketiciler olmalıyız. Bu konuyla ilgilenenler detaylı bilgilere buradan ulaşabilirler.

RUSYA’DAN ÇİFTÇİLERE GÜZEL HABER

karakalpak | 26 June 2008 13:41

Rusya’nın Türkiye’den ithal ettiği domates,patlıcan,üzüm,patates,limon gibi yaş sebzelere 7 haziran 2008’de getirdiği ithalat yasağı üreticilerimize zor günler yaşattı.Yurt içindeki fiyatların düşmesinden vatandaşlarımızın kazançlı çıktığı şüphesiz.fakat rusya ile yapılan sonucu 1 temmuz 2008 tarihinden itibaren yasak kaldırılacak.çiftçilerimizin yüzünü güldürecek haber için tıklayın.

Martha Stewart Show

Chat Noir 1 | 17 June 2008 22:40

Sabahları vakit buldukça, tabi benim sabah dediğim öğlene doğru oluyor,Martha Stewart showu izliyorum.Programında çoğunlukla, ilginç yemek tariflerine,pratik bir takım bilgilere,dekorasyonla ilgili konulara yer veriyor.Kendisinin üç köpeği var.Sanırım bir çiftlikte yaşıyor.Hayvanları,doğayı ve yemek yapmayı seviyor.Program konuklarına her gün çok sayıda hediye dağıtıyor. Yalnız ilgimi çeken ve sizlerle paylaşmak istediğim nokta yemek tarifi yaparken kullandığı malzemeler çoğunlukla kendi ülkesinden.şu bölgenin kabağı,bilmem nerenin domatesi diyor.Çiftçilerimizi destekleyelim diyor.Organik sebze ve meyve kullanmayı teşvik ediyor.Bense bizim yemek tarifi programlarında hiç böyle bir şeye rastlamadım.Sanırım bunun bir tarım ülkesiyken hemen hemen tüm tarımsal ürünleri yurtdışından ithal eder hale gelmemiz ile bir lakası var. Onlar gelişmiş bir sanayi ülkesiyken bile tarıma destek veriyor.Çiftçisine arka çıkıyor.Kendi ülkelerinin kültürlerinin tanıtımını yapıyorlar bizse üreteceğimize, kendi çftçimizi destekleyeceğimize onlara hayran hayran bakıp ithalata devam ediyoruz.Onlar ucuza organik ürünleri yiyiyorlar.Biz hormonluları,radyasyonluları yiyerek pahalı organik meyve ve sebzelere uzaktan el sallıyoruz..Bu fasit daireyi kırarak yeniden üreten,kendine yeten,yatırım yapan ve daha çok ihraç eden bir ülke haline gelmeliyiz.Marthanın blog sayfasına buradan ulaşabilirsiniz.

Tarla Sanal, Hediyeler Gerçek

selcukhoca | 31 July 2007 11:46

Sanal Tarla
Sanal Tarla

Tamek‘in çocuklar için oluşturduğu Tamekids sitesinde size iPod kazandıracak güzel bir oyun var. Oyunun adı Sanal Tarla. Oyunda seçtiğiniz bir ürünü yetiştiriyorsunuz. Bir ay sonucunda ilk üçe giren çiftçilere ödül olarak iPod veriliyor. Haydi tarlaya.