Hayvanlar olmasaydı teknoloji olmazdı ya da bu kadar gelişemezdi diyelim. Bilim adamları aklınıza gelen nerdeyse herşeyi canlıların bu mükemmel yaratılışlarından ilham alarak üretmişlerdir. Mesela olimpiyat yarışmacılarının daha hızlı yüzebilmesi için köpekbalığı derisine benzer yapıda mayolar üretilmiştir. Robot tasarımları böceklerin vücut yapısı düşünülerek üretilmiştir. Canlıların bu kusursuz yaratılışları biyomimetik ve biyomimikri adı verilen bilim dallarını geliştirmiştir.

İnsanoğlunun yeni yeni keşfettiği fiber optik teknolojileri (ışık ve yüksek kapasitede bilgi iletme özelliğine sahip fiber optik kablolardan oluşan sistem) aslında yıllardır bazı bitkiler tarafından kullanılıyordu. Fakat fotosentez olayı hala daha yapay olarak gerçekleştirilemeyen bir yaratılış mucizesidir. Yani günümüz teknolojisi saniyeler içersinde birüsürü karmaşık birbirini izleyen olayla kendine besin üreten bitki kadar bile gelişemedi. Hatta böcekler kadar bile. Böcekler kendini koruyan kitin tabakası ve salgıladıkları koruyucu sıvılarla bilim adamlarını hayrete düşürmüşlerdir. Ahşap yüzeyleri kaplamak, kirden ve aşınmadan korumak, inşaatlarda dış yüzeylerini kaplamak ve korumak için üretilen her ürün böceklerin ve bitkilerin savunma salgılarından örnek alınarak üretilmiştir. Beyni bile olamayan bir bitkinin ( aşağılamak için söylemiyorum) ürettiği kimyasallar labarotuvarlarda zorluklarla üretilebilecek son derece karmaşık kimyasallardır.