bildirgec.org

bağımsız sinema hakkında tüm yazılar

Hunger (Açlık)

queennothing | 26 February 2009 15:57

‘Battaniye protestosu’ ile tarihe geçen ve hapishanede açlık grevindeyken milletvekili seçilen Bobby Sands’ın hikayesi.

9 Mart 1954, İrlanda doğumlu Bobby Sands, İrlanda Cumhuriyet Ordusu‘na katılır. 1972 yılında, evini ‘cephane’ olarak kullandığı için (4 silah bulundu) 4 yıl hapse mahkum edilir. Hapisten çıkan Sands, ‘normal’ bir hayat sürdürmeye başlar.

Bobby ve Gerry
Bobby ve Gerry

Bir patlama esnasında üç arkadaşıyla birlikte sadece orada olduğu için suçlu bulunan Sands‘ın, arama sonucunda aracından çıkan bir silah, ‘mahkumiyet delili‘ olarak gösterilir ve 14 yıl hapis cezasına çarptırılır.

Sands’ın tarihe “battaniye protestosu” olarak geçen ‘tek tip üniforma giymeyi reddetmesi‘ (tek tip üniformanın amacı, mahkumları kendilerine ‘kişiliksiz’ olarak gösterip, buna inanmalarını sağlamak ve psikolojik baskı yapmaktı) ve siyasi suçlu olması, günlerce işkence görmesine sebep olur.

Frozen River

queennothing | 24 February 2009 13:24

1964 doğumlu Amerikalı sinemacı Courtney Hunt‘ın ilk yönetmenlik denemesi olan “Frozen River“, başrol oyuncusu olan Melissa Leo‘ya ‘en iyi kadın oyuncu‘ ve Hunt’a ‘en iyi senaryo‘ dalında Oscar adaylığı kazandıran ‘bağımsız‘ ve iddialı bir yapım.

Babaları tarafından terkedilen T.J ve küçük Ricky, anneleri Ray ile birlikte bir karavanda yaşamaktadırlar.

Rachel Getting Married (Rachel Evleniyor)

queennothing | 21 February 2009 15:44

Alkol bağımlılığı nedeniyle rehabilitasyonda kalan Kym, ablası Rachel‘ın düğününe katılmak için evine gönderilir.
Annesi ve babası yıllar önce boşanan Kym, alkol probleminin dışında kişilik problemleriyle de uğraşmaktadır. Küçükken erkek kardeşi Ethan’ın ölümüne sebep olan Kym, üzerinden yıllar geçmesine rağmen hala kendini affedememiştir.

İç rahatsızlığı, zamanla ‘kişilik bozukluğu‘na sebep olmuş ve O’nu uyumsuz bir insan haline getirmiştir.

Charles Spencer Chaplin = Şarlo

screamofthebutterfly | 29 July 2008 11:46

Charles Chaplin
Charles Chaplin

Chaplin,o eski ama adını hala yaşatabilen,dünyanın neresinde olursanız olun eğer çocuksanız sürekli izleyebileceğiniz biri. Çoğunuzun ilgisini çekmediğinin farkındayım bu yazının ama değinmek istediğim konu bence önemli.
Evvela Charles Chaplin Amerikada bağımsız sinemacıları kurdu. Böylece Sinema isterse bir patron güdümünden çıkıp, bir sanatçı(yönetmen) güdümüne girebileceğini gösterdi. Bunu açmak gerekirse
bağımsız sinema: Ekonomik yada psikolojik olarak bir kurum,kuruluş ya da kişiye bağlı olmadan,yönetmen insiyatifinde çekilen filmlerdir, aklıma ilk gelen film Koş Lola Koş.Bağımlı sinemaya en güzel örnek ise Rocky ve Rambofilmleridir.propaganda içerir.
“O bir “Türk” Dostu. Özellikle Albert Einstein ile dostluğu sırasında Türkiye de yayınlanacak bir radyo programında konuk Chaplindir.(Einstein’in İnönüye yazdığı mektup.)

Chaplin solda,Einstein sağda
Chaplin solda,Einstein sağda

Kısaca Şöyle der “spikerin ‘Dostlarımıza ne anlatacaksınız? sorusu üzerine, tüm dinleyicileri şaşırtacak konuşmasına başlar: Onlara bir hikaye anlatmak istiyorum. Bütün ömrümde işittiğim hikayelerin en güzeli ve en hoşu. Bu bir Nasrettin Hoca hikayesidir’!!!..”
Hatta bu röportajı yapan gazeteci Ahmet Emin Yalman ise Türkiye’ye döndüğünde gazetesinin kapandığını görür; çünkü Chaplin anlattığı fıkrada “Eşeğe mi inanacaksınız,insana mı? sorusunu sormuştur. Burada eşek olarak kastedilen “Hitler”dir ve Nazi baskısı gazeteyi kapatır.

Kendisi yahudi olmakla itham edilir;ama değildir.The Golden Rush (Altına Hücum) filmindeki sahnelerinin Kominist propagandası olduğu idda edilir ve hiç bir zaman Amerikan vatandaşı olmak istemediği için sınır dışı edilir.