“Neden ben de sizin gibi olamıyorum? Bir ben miyim düşünen? Bir ben miyim yalnız?” İşte aylak görünen ama aslında hayatın bütün gerçekleriyle dopdolu olan bir adamın yakarışı. Herşeyin farkında olmasıdır belki de onun kendisini “aylak” olarak göstermesinin sebebi. Hayattan bir kaçış için takmıştır bu lakabı belki de kendisine. Bunu başarabilmiş midir peki? Bunu “neden” diye soran haykırışında görmek mümkün…
Yusuf Atılgan, 1959 yılında kaleme aldığı “Aylak Adam” romanında şehir insanının yalnızlık, dış dünyaya yabancılaşma gibi sorunlarını başarıyla işlemiştir… Kendisini herkesten farklı gören, bütün hayatını ‘o’ nu yani tutunacak dalını, gerçek sevgiyi bulmaya adayan C.’nin bu tekdüze, sıradan hayat yolundan saparak kendisine yepyeni, farklı bir yol çizmeye çalışmasını ele alan bu roman aslında herkesin içinde var olan ‘aylak’ı çıkarabilecek kadar güçlü, başarılı bir romandır.