bildirgec.org

arkadia hakkında tüm yazılar

Anne Ben Likantrofik Oldum

jansetkaravin | 11 May 2007 00:03

Likantrofi’den bahsetmeden evvel belirtmek gerekir; özünde bir insanın bir hayvana dönüşmesi fenomeni ya da ruhunun bir hayvana ait olduğunu sanması sendromu olarak genelleyebileceğimiz bu hal therianthropi olarak adlandırılmalıdır. (Eski Yunanca therion ve anthropus kelimelerinden türetilerek, yani desteksiz atarak değil ki, therion vahşi hayvan, anthropus ise insan ya da adam anlamlarına geliyor.)
Böyle adlandırmak belki de daha doğruyken (therianthropi), Avrupa’da genellikle kurt hayvanına dönüşme şeklinde ortaya çıktığından bu sendrom, lykanthropia olarak tanımlanmıştır. (Gene açıklamak gerekirse Eski Yunanca Lykos yani kurt ve bildiğiniz üzere anthropus kelimelerinden yola çıkarak)
Dikkatinizi çekmiştir (umarım) Avrupa’da genelde kurta dönüşme sendromu olarak ortaya çıktığından… dedim yukarıda, hakikaten ecnebiler bu konuda az takıntılı değil…
Bir kere Yunan mitolojisinde rastlaşabileceğiniz Lykaon (ki kendisi Arkadia ülkesinin kralı olur), insan eti yediğinden ve utanmadan bir de bunu Zeus’a yedirdiğinden cezalandırılır. Kurt olmaya hüküm giyen kral böylelikle kurtadam fenomenine belki de ilk örnek olur. (Daha eskisini ben bulamadım, bilen varsa beri gelsin!)
Bu da yetmez, Calus pilnius Secundus, yani şu ilk Pilnius’u evlat edineni Historia Naturalis adlı eserinde ne tesadüftür ki gene Arkadia’ya yolculuk eden bir adamın kurda dönüştüğünü rivayet eder. Ardından Romalı müstesna yazarlar Vergilius ve Petronius da kurtadamlardan dem vururlar, “versipellis”, diyerekten. (…yani tersyüz edilmiş olmadıysa ters derili gibi anlamlara geliyor bu da Türkçe’mizde) Yetinmemişler üstüne de Heredetos, İskit ülkesinde yılın bir günü kurda dönüşen bir kavimden bahsetmiştir. Bu kavmin adı geçmese de metinlerde Hyperborea’lar olsa gerekler:)
Ecnebilerin sendromu olarak tabir ettim likantrofiyi çünkü benzeri bir hayvana dönüşme sendromu farklı coğrafyalarda ve farklı kültürlerde bir therianthropi olarak karşımıza çıkar, şaman inanışlarına uzanarak. Örnekse Hindistan’da kaplana, Güney Amerika’da jaguar, Japonya’da tilki ve Afrika kabilelerinde sırtlana dönüşme gibi.
Belirtmek gerekir Türk şaman kültüründe de kam, ötealemlerle iletişime girmek için bedeninden ayrılır, yerin dibine ve göğün yedi kat ötesine yolculuklarında bir bitki, su, ateş ya da hava olabileceği gibi kartal, karga gibi kuşlara yahut kurt, ayı, tavşan ve benzeri hayvanların görüntüsüne bürünürdü inanış olarak…

Yüce Pan

becksullah | 14 December 2006 12:42

don't panic!
don’t panic!

1) Pan, garip bir şekilde mevcut Yunan mitolojisinin öldüğü kabul edilen tek tanrısıdır.
Efsaneye göre, Paksos Adası açığından geçen bir geminin dümencisine ismiyle hitabeden bir ses, adama: “Ulu Pan öldü!” diye haykırınca, dümenci de uğradıkları her limanda ahaliye bu korkunç haberi aktarmış.
şaşkınlık ve üzüntüyle karşılanan haber, neden bilinmez, kolayca kabul görmüş.
Ulu Pan ölmüş.

2) Yunanca olan Pan sözcüğünün Türkçe karşılığı “tüm” ya da “her şey”dir.
“Her şeyi yapabilecek tanrı” olarak değerlendirilen Pan (chaotic neutral? belki?); vaktinin çoğunu Arkadya’nın kırlarında, su kenarlarında nymphe kovalayarak geçirir. Hayatın neredeyse durduğu, bedenlere yavaş yavaş rehavetin çöktüğü bunaltıcı yaz öğlenleri aniden korkunç gürültüler kopararak tüm ahaliyi korkutup, paniklemelerine sebep olur.
Sırf eğlenmek için.
Ama yine aynı şekilde -mesela Marathon Savaşı‘nda olduğu gibi- bu özelliğini düşman orduları korkutmak için de kullanabilir.