bildirgec.org

anadil hakkında tüm yazılar

Ninnilerle diller projesi

admin | 20 January 2010 13:13

çocukları uyutmak için çoğunlukla anneler tarafından söylenen ninni‘lerin çocuğa müzik sevgisini aşılamanın yanı sıra dil gelişimini de olumlu anlamda etkilediğini biliyor muydunuz?

Peki aynı zamanda ab tarafından da desteklenen “Ninnilerle diller projesi“nden haberdar mısınız?
projenin gerekçesini / yönergesini şuradan öğrenebilirsiniz.
her ikisini de duydum, biliyorum diyorsanız bana düşen “bravo deyip yerime geçmek 🙂
not: hazır ninni demişken mircan tarafından yorumlanan şu ninniyi de (dandini dandini dastana) izlemenizi / dinlemenizi tavsiye ederim.
ha bir de buRası var…

Yabancı dil öğrenmek beyin kası yapıyor!!!

Mudgever | 05 May 2009 17:02

Bilim adamlarına göre, yabancı dil öğrenmek, beynin gri madde adı verilen kısmında değişikliğe yol açıyor. Gri madde, beynin bilgileri işleyen kısmı olarak tanımlanıyor. Diğer bir deyişle, nasıl ki spor yaptığınızda bedeninizdeki kasları güçlendirmiş oluyorsunuz, aynı şekilde yabancı dil öğrenmek de beyni geliştiriyor. Yapılan araştırmalarda, özellikle erken yaşlarda öğrenilen ikinci bir (yabancı) dilin bilişsel (kognitif; kavramsal) yetilerde gelişmeye yol açtığı ve çok yararı olduğu gözlenmiş: sınıflandırma yetisi, zihinde kavramların oluşması, görsel – uzamsal yeteneklerin gelişmesi, yaratıcılık gibi. Tabii bu gelişmelerin gözlemlenebilmesi için ön koşullardan birisi, yabancı dili akıcı bir şekilde kullanabilecek kadar iyi öğrenmek.

DTP’den Başbuğ’a Kürtçe tebrik

hennas | 06 December 2008 13:50

http://www.milliyet.com.tr/Siyaset/HaberDetay.aspx?aType=HaberDetay&ArticleID=1025361&Kategori=siyaset&Date=06.12.2008&b=DTPden%20Basbuga%20Kurtce%20tebrik&ver=81

bu tür maillere dikkat

beyrek | 22 April 2008 18:19

geçen hafta, hesabımın bulunduğu iki farklı sosyal ağ sitesinde, aynı gün içerisinde, iki farklı kişiden birer mesajım olduğunu farkettim.
bu iki mesajda da, ‘profilinizi inceledim, çok dikkat çekici bir profil yapmışsınız, sizden çok hoşlandım, sizinle uzun süren dostluklar kurmak istiyorum’ gibi (farklı üsluplarda fakat benzer) ifadeler bulunuyordu. halbuki iki sitedeki profilim boştu ve hatta resmim bile yoktu. gariplik burda başladı. mesajlarda bana mail adresleri verilmiş ve söz konusu mesajlara, bu mail adreslerine yanıt vermem istenmişti. benden, kendimden bahsetmemi ve bir de fotoğrafımı göndermemi istediler ve mailimi alınca bana kendi fotoğraflarını göndereceklerini söylediler.
dedikleri gibi, cevabımı bana verdikleri mail adreslerine yolladım.
gelen birinci mail Maye Mak’tan (muhtemelen takma ismi) geldi. mailde, Dakar’daki savaş sonucu ailesini kaybettiğini, Şuan Senegal’de bir mülteci kampında yaşadığını söylemiş ve kendimden bahsetmemi istemiş. bir de fotoğraf göndermiş.
ben de ailesi için üzüldüğümü belirten ve kendisi için ne yapabileceğimi soran bir mail gönderdim.
ikinci mail mariah Mories’den (bu da muhtemelen bir takma isim). o da aynı şekilde dakar’daki savaşta ailesini kaybettiğini, bir mülteci kampına yerleştirildiğini söylemiş, kendinden biraz bahsettikten sonra, oradaki bir kilisenin papazı olan Benjamine Devine adlı bir kişiden bahsetmiş. bu kişinin telefon numarasını, bir de mail adresini yazmış. kendisiyle konuşmak istersem, bu kişiyi (Benjamine Devine) aramamı ve kendisiyle (mariah Mories) bu şekilde görüşebileceğimizi belirtmiş, ve mailin devamında; ölen babasından $6.7 M ( altı milyon yedi yüz bin amerikan doları) miras kaldığını, ve bu parayı benim hesabıma göndereceğini ve bu paradan birazını kendisine göndermemi (seyahat masrafı ve uçak bileti için) istemiş. bu sırrı kampta kimsenin bilmediğini ve böyle bir paraya sahip olduğu öğrenilirse öldürülebileceğini, bana aşırı derecede güvendiğini (bu güveni nasıl yarattıysam artık) de belirtmiş.
aynı gün gelen ikinci mail Maye mak:
hikaye üsttekinin (mariah morries’in) hikayesi ile aynı. yalnız, papazın ismi Peter Adams , kalan miras miktarı $2.6 m (iki milyon altı yüz bin amerikan doları) olarak değiştirilmiş.
gelen maillerde bir ortak nokta da, ana dillerinin ingilizce olmadığı halde, neden çok iyi derecede ingilizce bildiklerini belirtmeleri.
bu kişinin (ya da kişilerin) amaçlarının ne olduğunu çözemedim. ya bir şaka, ya da bir dolandırıcılkla karşı karşıya olduğumu farkettim.
bu aldatmacaya sizin de düşmemeniz için sizlerle paylaşayım dedim.
ilgilenenler, buna benzer bir olayla karşılaşanlar, bu konuda fikri ya da sorusu olanlar varsa.

Anadilimizde Yazı Yazabilmek

Lacrimosa | 22 November 2006 19:26

Türkçe konuşuyoruz ama birçoğumuz konuştuğu dili yazmayı bilmiyor. İlkokulda öğretilmeye başlanan dilbilgisi kurallarının, her yıl tekrar edilerek pekiştirilmek suretiyle kişilerin beyinlerine kazınması hedefleniyor. Ama manzara farklı. İnsan ister istemez üzülüyor konuştuğu dili yazamayanları gördükçe. Bağlaç olan “de,da”ların, “ki”lerin katledilmesi; noktalama işaretleri olmaksızın yazılan uzun ve sonu olmayan cümleler… Hiçbirimiz dilbilimci değiliz, hepimiz hata yapabiliriz. Önemli olan yapılan hataları düzeltmek ve yinelememektir. Sözlük, imla klavuzu karıştırmayı sevmeyenler vardır muhakkak ama ellimizin altında bir tenoloji var. Bu teknolojiden yararlanalım. Dilimizin yazım kurallarına bir tık ile buradan ulaşabilirsiniz.