İnsanların duygularına ifade etme yöntemleri ve bunun için kullandıkları sözcükler çok şaşırtıcı. Buna verebileceğim en temel örnek Ahmed Arif’in “Yokluğun cehennemin öbür adı/ üşüyorum kapama gözlerini” mısralarıdır.
Bir insanın başkasını bu kadar sevmesi mümkün müdür? Bu sevgiyi bu kelimelerle ifade edebilmek için nasıl bir ruh hali gereklidir? Gerçekten hayatımızda olmayınca bizi cehennemde hissettirecek kimse var mı yaşantımızda? Bir insanın gözleri bir başkasını ısıtır mı cidden? İnsan neden bu mısraları hissettiğinde omuzları düşüyor, toparlanıyor, kendini mahzun hissediyor?
Çok kısa bir süre önce üşümeye başlayınca anladım ki yukarıdaki soruların hepsinin cevabı “Evet”, sonuncunun cevabı ise herkesin içinde dokunduğu bir yer olması bu mısraların.
ahmed hakkında tüm yazılar
IV.Murat tam olarak ne dedi ?
mnc | 09 February 2007 10:15
“Bu adem pek havf edilecek bir ademdir, her ne murad ederse elinden gelür, böyle kimselerin bakaası caiz değil”
IV. Murat‘ın bu sözüne istinaden, “bakaa” ne demektir ?
(bilgi: Hezarfen Ahmet Çelebi uçtuktan sonra ona söylenmiştir.)