bildirgec.org

http://www.aksam.com.tr/yazar.asp?a=113147,10,17

bildiğimiz bütün değerlerin birbirinin içine geçtiği günümüzde demokrasi kavramı da aynı talihsiz çıkmazda.demokratik koşullar altında üç kişiden ikisinin oy verip başa getirdiği bir partiyi kapatmak sözkonusu olabilir mi? aksi, demokrasi kavramına sığar mı? sözde demokrat “aydın”ların bile kapatma fikrini desteklemesi makul ve kabul edilebilir bir davranış mı? bu çifte standart ülkeyi kaosa götürmez mi?

bkz:22 temmuz 2007 seçim sonuçları

“İddianameye dikkatli baktığımda, bu tür ideolojik yorumların hukuka ne kadar zarar verdiğini açıkça belli oluyor. Türkiye, bu savcının yol açtığı tartışmanın bedelini kötü ödeyecektir.”
“Yargının bağımsızlığıyla ilgili kurallar hemen değiştirilmelidir”
“xxx zzzz isimli savcının tarafından hazırlanan 100 sayfalık iddianame önümde. İddianamede bir gazetecinin gazeteden kesilmiş yazılarının bulunması, savcının gözünde “suç kanıtı” ”
“Bu krize “Bir parti, bir savcı, bir iddianame” gözüyle bakarsanız hata edersiniz. Bu bir rejim sorunudur. Çünkü bu sefer işin içinde “Laiklik” olması çok şey anlatıyor.”

Tayyip ERDOĞAN – Abdurrahman YALÇINKAYA

Londra’da yayımlanan Financial Times gazetesi AKP nin kapatılması olayına geniş yer ayırdı. Haberde Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Abdurrahman Yalçınkaya ‘nın AKP ‘ye karşı açtığı kapatma davasının gidişatının merakla izlendiği bildirildi. gazete,kapatılma olayı gerçekleşirse bunun dış yatırımcıları rahatsız edeceğinin de altını çizdi. AKP’nin islam tabanlı siyaset yaptığını belirten gazete hukukçularla AKP’nin laiklik tehlikesi iddiasıyla karşı karşıya geldiğini de belirtti. Haberin diğer detaylarını buradan inceleyebilirsiniz.