bildirgec.org

fransa hakkında tüm yazılar

Empresyonist Bir Ressam ve Empresyonizm ile Realizm Arasında Bir Oğul…

| 10 February 2009 13:50

Self-Potrait; www.clarkart.edu
Self-Potrait; www.clarkart.edu

Empresyonist ressam Pierre Auguste RENOIR (1841-1919), terzi bir ailenin çocuğu olarak, Limoges’de dünyaya geldi. Ailesi, Renoir daha çok küçük iken Paris’e taşındı. Renoir, ondört yaşından onyedi yaşına kadar, bir porselen atölyesinde; bir porselen ressamın çırağı olarak çalıştı. Çalıştığı dönemlerde, ışık ve renk konusunda epeyce tecrübe edindi. 1862 yılında, Charles Gleyre’nin stüdyosuna girerek, Monet, Sisley ve Bazzile gibi önemli ressamlarla, sıkı dostluklar kurdu. Dostlarıyla, Seine ırmağı kıyısında; ressam sehpalarını kurarak çalışırlardı. Renoir, Monet gibi sadece doğa resimlerinden ziyade, insan figürleri üzerinde duruyordu.


“La loge”; satatic.howstuffworks.com

Renoir’in tarzı; Monet gibi, resimde izlenimcilik veya empresyonizm, yani 19.yüzyılda Fransa’da ortaya çıkan ve bütün sanat dallarını etkisi altına almış bir akım. Resimde izlenimcilik (empresyonizm), ışık ve renkten oluşan gerçek görsel izlenimleri; ressamların kişisel yorumları ile duygularını da katarak yansıtmasıdır. O dönem itibari ile sanatçıların, kendi duygu ve düşüncelerine göre, var olan nesneleri veya figürleri yansıtmaları; sanatta bir devrim niteliği taşımıştır. Bu akımın öncüleri, Claude Monet ve Camille Pissaro olup, Renoir’i de katabiliriz…

Largo Winch

13thMonkey | 24 January 2009 09:30

2009 un ülkemizde vizyona giren ilk çizgi roman uyarlaması Fransa’dan geliyor.. Filmin konusu kısaca şöyle: Varlıklı iş adamı Nerio Winch’in şüpheli ölümünün ardından, sıfırdan zirveye çıkardığı şirketinde entrika dolu iktidar kavgaları başlar.Yönetim kurulu üyeleri eski patronlarının herkesten gizlediği Largo adında bir oğlu olduğunu öğrenince kimsenin beklemediği olaylar baş gösterir. Maceraperest ve isyankar bir ruha sahip olan Largo (Tomer Sisley), tehlikeli bir yaşam sürmektedir. Babasının öldüğünü öğrenen Largo, bu olayı araştırmak ve şirketin iktidarını ele geçirmek için babasının düşmanlarıyla amansız bir mücadeleye girişir.

Salkımlama Tartışma…

SuBirikintisi | 23 January 2009 13:56

İnsanın olduğu yerde tartışma ve zıtlaşma neredeyse kaçınılmaz bir olaydır. Gazeteleri okumamızdaki amaç da budur belki de. “Kim kime ne demiş?”, “kim kiminle tartışmış?”.. Hele işin içine ülkeler karışırsa tartışma hepten büyür, evrensel boyutlara ulaşır.

İlk tartışma Habil ile Kabil arasında yaşandı ve insanın yeryüzüne yayılmasıyla, günümüzde belki de doruk noktasına ulaştı. (tartışma programları, tartışma meydanları) Eskiden güçlü devletler yumruğunu azıcık gösterdi mi tartışmalar, haklar unutuluyordu. (Klasik bir örnek; Fransa’da dansın yaygınlaşmaya başlaması üzerine Kanuni Sultan Süleyman bir mektup yazarak dansın yasaklanmasını sağlamıştı, yani kimse bir hak iddia edememişti)

Ancak zamanla (belki de insan hakları beyannamesiyle ya da imparatorlukların tarih olmasıyla) halk devlet sistemine iyiden iyiye kafa tutmaya başladı. (Bunda cumhuriyet sistemine geçilmenin etkisi de yadırganamaz tabii ki.) İnsan haklarının korunmaya alınmasıyla her alanda fikrini özgürce ifade edebilme imkânı doğdu (tabi yine de her alanda değil ama). Tartışmalar, mitingler aldı başını gidiyor… Eskiden umursanmayan en basit haklar bile şu anda günümüzde şiddetle tartışılmakta. En basitinden eskiden hayvan haklarını savunan birisi olsa acaba ona nasıl tepki verilirdi.

Trafalgar savaşı ve amiralin gögsündeki ayyıldız.

nazokiraze | 19 January 2009 16:42

Tarihte bazı savaşlar digerlerinden farklıdır Trafalgar Deniz savaşı deniz savaşları içinde çok önemli bir yere sahiptir. Bunun nedenleri arasında Amiral Nelson’un kumanda gücü ve ünü, Napolyon’un deniz gücünün yok olması, İngiltere’nin iki ülke karşısında aldıgı zafer gibi pek çok sebep sayılabilir.”Denizlere egemen olma” politikası bu savaşla başlamıştır. Bizim için daha da önemli olma sebebi bu efsane kumandanın gögsünden eksik etmediği ayyıldızlı Osmanlı nişanıdır, o nişanla can vermiştir.

ıssız topraklar…Rubü’l–Hali

nazokiraze | 14 January 2009 15:59

Dünyanın en büyük kumluklarından biri olan Rubü’l–Hali Arabistan Yarımadasının beşte biri büyüklügündedir.Sınırlarında pek çok bedevi yaşıyor.580.000 kilometrekare büyüklügünde olan Rubü’l–Hali nin diğer adı Issız Topraklar dır.Burası dünyanın en büyük kum denizi, bir kısmı Yemen ve Umman’da da bulunan Issız Topraklar Fransa’dan bile büyük bir alana yayılmaktadır. Kumlugun araştırılmasına en büyük sebeb yıllar önce bir araştırmacı tarafından öne sürülen efsanevi Ubar kentinin burada kaybolmasıdır.

Bertram Thomas tarafından başlatılan Ubar Kenti araştırmaları uzun yıllar ilerleyemedi. Günümüzde Nasa yardımıyla kumların altından bir şehir kalıntısı çıkartıldı ve buranın Ubar kenti olduguna dair izler bulundu. Hala araştırmalar sürüyor.Ubar kenti Kuran’da da geçen Ad kavminin yaşadığı ve inançsız oldukları için helak olduğuna inanılan zamanının yüksek medeniyetli bir kentidir. Bertram Thomas 1932 yılında yazdığı Arabia Felix isimli kitap bu konu hakkında geniş bilgi içerir. Helak olduguna inanılan Ubar şehri baharat ticaretinin kalbiydi. Thomas’ın yazdığı kitabı okuyarak efsane olarak bilinen Ubar kentine inanmaya başlayan araştırmacılar sonunda 12 metre kum altında kenti buldular Thomas çalışmalarını tamamlayamadan ölmüştü.Kumların Atlantisi Ubar olarak bilinen kent kalıntılarında Kuran’da yazılan uzun sütunlara sahipti.

mutfagın altın çağı…

nazokiraze | 06 January 2009 12:32

Dünya yemek tarihi hakkında araştırma yaparken iki ünlü kişiye rastladım bu alanda birisi Careme ,döneminin dahi aşçı ünvanlı başaşçısı.Fransız mutfagının en önemli sanatkarı.

1800 lü yıllarda dünyada mutfagın altın çağı olarak bilinen dönemde tüm dünya bi aşçıbaşıyı konuşuyordu.

Marie Antoine Careme çeşitli baronların, dışişleri bakanının dışında Polonya Karalı ve Rus Çarı gibi önemli kişilerin aşçısıydı.Aslında mimar olmak isteyen Careme küçük yaşta amcasının lokantasında çıraklık yapmaya başlayınca yemek sanatının temelleri atılmış oldu. Sofrada çorba sunuşundan yiyeceklerden yaptıgı heykellere, pek çok aşçıbaşı yetiştirmesinden yazdıgı eserlere kadar o dönem herkesçe takdir edilen bir aşçıydı. Yaşadığı dönemde Fransa’da yüksek aşçılık sanatı denen bir yemek tarzı oluştu.Napolyon Bonaparte zamanına denk gelen Careme Fransız mutfagına pek çok şey katmıştır.

Vizyonda Bu Hafta ”26 Aralık 2008”

inanco | 25 December 2008 16:25

Transporter 3 - Taşıyıcı 3
Transporter 3 – Taşıyıcı 3

Transporter 3 – Taşıyıcı 3
Türü : Aksiyon
Ülke : Fransa
Süresi : 100 dakika
Yapım Yılı : 2008
Yönetmeni : Olivier Megaton
Oyuncular;
Jason Statham
Natalya Rudakova
François Berleand
Robert Knepper
Senaryo : Luc Besson, Robert Mark Kamen
Müzik : Alexandre Azaria
Görüntü Yönetmeni : Giovanni Fiore Coltellacci
filmin web sayfası, imdb, fragmanı.