bildirgec.org

2005 hakkında tüm yazılar

YAY

sahaf1976 | 14 July 2009 09:57

YAY
YAY

“Öleceğim güne kadar bir yay gerginliğinde güzel, güçlü bir ses gibi yaşamak istiyorum.”

2005 yapımı YAY‘ da yaşlı bir balıkçı (Seong-hwang Jeon) çok küçük yaşlarda bir kız çocuğu (Yeo-reum Han) bulur ve ona teknesinde bakmaya başlar. Büyüdüğü zaman onunla evlenmeye karar vermiştir. Büyüyene kadar da onu dış dünyanın tüm etkilerinden korumaya…
Bu kararı ne zaman vermiştir? Kızın ailesini bulmak için ne kadar çabalamıştır filmde bunların cevabını bulamıyoruz. Zaten önemi de yok. Önemli olan verili alışkanlık ve yazılmış ya da yazılmamış yasaların bize öğrettiği bir ilişki formundan uzak oluşu bu ilişkinin.

Romance & Cigarettes (2005)

queennothing | 30 June 2009 16:14

1992 yapımı “Mac” ve 1998 çıkışlı “Illuminata“nın 1957, Brooklyn doğumlu yönetmeni John Turturro‘nun yazıp, yönettiği “Romance & Cigarettes“, komedi altyapılı bir müzikal drama.
Nick Muder, karısı Kitty ve üç kızıyla, sıradan bir aile tablosunu yansıtmaktadır. Karısıyla sıradanlaşan cinsel hayatı ve kızlarının ayrı sorun ve istekleri, orta yaş bunalımındaki Nick’i bunaltmış, yeni bir heyecan arayışına yönlendirmektedir. Demir işçiciliği yapan Nick, tam bu sırada karşısına çıkan kızıl saçlı Tula’ya tutulur. Genç kadının kızıl saçları ve çekici vücudu, Nick’i aradığı heyecandan fazlasına götürmüş, evden ve ailesinden uzaklaşmasına sebep olmuştur. Tula’yla ‘yasak ilişki’ye giren Nick, ‘kocalık’ ve ‘babalık’ sıfatlarından uzaklaşmış, eve uğradığı zamanlar tamamen ilgisiz bir adam olmuştur.
Kocasının bu ilgisizliğini farkeden Kitty, Tula’yı öğrenir ve yıkılır. Artık ne ailesi, ne de düzenli bir hayatı kalmamıştır.

Nick’in evlilik sorunlarına sebep olan genç Tula ise, doyumsuz bir kadındır ve Nick’in boşanıp, kendisiyle evlenmesini ister. Evini ve herşeyden önemlisi, ailesini özleyen Nick ise, Tula’ya olan tutkusu ve ailesine olan bağlılığı arasında bir seçim yapmak zorunda kalacaktır.

6 sezonu tamamlayan “The Sopranos” dizisinin başoyuncusu James Gandolfini ve Oscar Ödüllü aktris Susan Sarandon‘un başrollerini paylaştığı filmde, ‘Tula‘ karakteriyle Kate Winslet de yer alıyor. Ayrıca, New Yorklu aktör Steve Buscemi, Oscar Ödüllü aktör Christopher Walken, 1964 doğumlu Mary-Louise Parker ve ünlü pop yıldızı Mandy Moore da filmde yer alıyor.

Testere ikiliyor : ”Saw 2 (Testere 2)”

gorcun | 17 June 2009 14:47

Saw 2
Saw 2

Ürkütücü oyunlarıyla bilinen seri katil Jigsaw’ın kurbanlarına yaşamlarının değerini anlatan film Saw’ın bir sene sonraki devam filmi Saw 2 (Testere 2) bu sefer senaryoyada katkıda bulunan Darren Lynn Bousman tarafından çekilmiş. Dedektif Eric Matthews (Donnie Wahlberg), Jigsaw’ın (Tobin Bell) cinayetlerini araştırır ve saklandığı yerde ona ulaşır. Jigsaw’ı yakaladığını sanan dedektif aslında katilin bir oyunun parçası olduğunu farkeder. Jigsaw, dedektifin çocuğununda (Erik Knudsen) aralarında bulunduğu 3 genç kadın ve 4 erkeği belirsiz bir yerde alıkoymuştur. Kurtulmak için Jigsaw’un söyledikleri dışına çıkmamalıdırlar. Ancak Jigsaw’ın oyunundan kurtulmayı başarmış Amanda (Shawnee Smith) hariç hiç birinin bu ”oyunu” ciddiye almaya niyeti yoktur. Buna Dedektif Eric’te dahildir.

Match Point (2005)

queennothing | 14 June 2009 15:04

Sinema dehası Woody Allen‘dan 2005 yapımı bir film; “Match Point“. Daha önce birçok filmde rol alan, son zamanlarda, özellikle The Tudors” dizisiyle tanıdığımız İrlandalı aktör Jonathan Rhys Meyers ve başarılı aktris Scarlett Johansson‘un başrollerini paylaştığı yapım, yine bir Allen klasiği olarak, ‘kadın – erkek ilişkileri’ni irdeliyor.
Chris Wilton, usta bir tenis oyuncusudur. Bu profesyonelliğini, özel ders vererek kullanan Chris, mütevazı bir ev kiralamış, kendi halinde yaşamaktadır.
Özel ders öğrencilerinden Tom Hewett ile yakın arkadaş olan genç adam, Tom’un kızkardeşi Chloe ile tanışır.
Chloe, Chris’ten hoşlanır ve onunla görüşmek ister. Chris, Chloe kadar hisli değilse de, genç kadına karşı ilgisiz kalmaz ve ikili, bir süre vakit geçirdikten sonra, ilişkiye başlar.

Öte yandan, Tom’un nişanlısı Nola ile tanışan Chris, Nola’nın çekici güzelliğine karşı kayıtsız kalamaz ve ikili arasında tuhaf diyaloglar gelişir.
Chloe ile nişanlanma kararı alan Chris, Hewett Ailesi’nin yanına taşınır.

Yolculuk- Fikret Kuşkan & Bahar Kerimoğlu

lunapias | 09 June 2009 09:55

Yönetmenliğini Bahadır İnce’nin yaptığı, senaryosu Çağan Irmak’a ait olduğu 2005 yapımı bir televizyon filmi ”Yolculuk”.Efran karakteriyle Fikret Kuşkan, Sevda karakteriyle Bahar Kerimoğlu harika bir oyunculuk sergiliyorlar yine.

Suzan Aksoy, Burak Altay, Avni Yılmaz, Ani İpekkaya, Ali Taygun gibi usta oyuncularda onlara eşlik ediyorlar.

Efran iyice ilerleyen hastalığı yüzünden hastanede tedavi görmektedir. Sevda da hastalığı yüzünden ameliyat olmayı beklemektedir.
Ama Sevda ailesinin ve doktorlarına baskısına rağmen ameliyat olmak istememektedir. Hastaneden kaçmayı, hatta intiharı dener. Bu sırada Efran’la tanışırlar. Efran ona yardımcı olur. Ve sonrasında mükemmel bir aşk başlar..

Ve Efran onu kaçışta yalnız bırakmayacaktır..

İlişkiler, uyuşturucu, alkol ve şiddet : ”London”

gorcun | 30 May 2009 10:10

London
London

Hunter Richards’ ın kendi yazıp yönettiği ilk ve şimdilik tek filmi olan London 2005 yılında çekilmiş. Filmin kadrosunda aksiyon yıldızı Jason Statham, Chris Evans, Dane Cook’un yanı sıra başta Jessica Biel olmak üzere Kelli Garner, Joy Bryant, Isla Fisher, Lina Esco, Paula Patton, Kat Dennings, Juliette Marquis ve Sophie Monk gibi birbirinden güzel ve genç aktrisler bulunuyor.
Bu kadar genç insanın toplandığı filmin geçtiği yer de bir parti ortamı oluyor. New York’ta geçen bu filmde kendini uyuşturucu ve içkiyle tüketmiş olan Syd (Chris Evans), sevgilisi London’dan (Jessica Biel)2 yıllık ilişki sonunda ayrılmış ve 6 aydır ayrı olarak yaşamaktadır. Bir gün unutamadığı London’un yeni erkek arkadaşıyla bir kaç gün içinde şehirden ayrılıp California’ya taşınacağı ve bunun için bir veda partisi düzenlediği haberini alır.

London
London

Zombiler artık daha hızlı daha öfkeli : ”28 Days Later (28 Gün Sonra)”

gorcun | 18 May 2009 09:51

28 Days Later
28 Days Later

İngiliz Yönetmen Danny Boyle’ nin 2005 yılında çektiği 28 Days Later (28 Gün Sonra) sinemada alışılmışın aksine Amerika’da değil Avrupa kıtasındaki büyük bir adanın topraklarında bulunan İngiltere’de geçiyor. İngiltere’ de bir laboratuvarı basan hayvan hakları savunucuları, hayvanların kafeslerini açıp serbest bırakınca kan yoluyla bulaşan bir virüs tüm ülkeye bulaşır. Hikaye bu sahnenin ardından 28 gün sonrasında başlar ve filmin kahramanı Jim (Cillian Murphy) bir hastanede uyanır.

Etrafına bakınıp ortalıkta dolaştıkça sessizliğe ve kimsenin olmayışına anlam veremeyen Jim, dışarı çıktığında daha büyük bir şokla karşılaşır. Tüm şehir dağılmış, yıkılmış adeta terkedilmiştir.
Durumun vahimiyetini anlayan kahramınımız yaşayan bir insan bulmak adına bir kiliseye girer. Kilisede karşısına çıkan virüs kapmış insan kendisine saldırır. Bu noktadan sonra Jim’in amacı yaşayan insanların bulunduğu bölgeye kaçıp kendini kurtarmak olur.

28 Days Later
28 Days Later

…dinliyorum, gözlerim kapalı : ”Anlat İstanbul”

gorcun | 16 May 2009 16:45

Anlat İstanbul
Anlat İstanbul

Anlat İstanbul, 5 farklı yönetmenin 5 farklı hikayeyi ayrı ayrı çekerek, en sonunda hikayelerin ve karakterlerin birleştiği Türk Sineması açısından da oldukça farklı ve başarılı bir film olarak görülebilir. İstanbul’un en üst kesimlerinden en alt kesimlerine kadar bir çok karakterin yer aldığı filmde hikayeler dünyaca ünlü masallardan uyarlanmış. Fareli Köyün Kavalcısı masalından uyarlanan ilk hikayeyi filmin yazarıda olan Ümit Ünal çekmiş.
Oyuncular ise Özgü Namal, Mehmet Günsür, Altan Erkekli, Erkan Can. Karısına deli gibi aşık olan klarnetçi Hilmi (Altan Erkekli), karısının (Özgü Namal) kendisini aldattığını öğrenir ve klarnetini alıp kaybolur. Bir daha ondan kimse haber alamaz. İkinci hikaye Pamuk Prenses , Kudret Sabancı tarafından çekilmiş.

Anlat İstanbul
Anlat İstanbul

Oyuncular ise Azra Akın, Nejat İşler, Vahide Gördüm, Çetin Tekindor. Bu hikayede ise varlıklı bir ailenin kızı olan İdil’in (Azra Akın) içine girdiği yeraltı dünyasından nasıl kurtulacağını izleriz. Üçüncü hikaye Külkedisi, Selim Demirdelen tarafından çekilmiş. Bu bölümde de tanıdık ve başarılı oyuncular olan Güven Kıraç, Şevket Çoruh, İsmail Hacıoğlu, Yelda Reynaud, Hasibe Eren gibi isimler var.

İşkence, kan, vahşet filmi : Hostel (Otel)

gorcun | 04 May 2009 09:15

Hostel
Hostel

Son zamanların en kanlı ve gerilimli filmlerinden biri olarak anılan Hostel(Otel) filmi 2005yılında Eli Rothadlı genç yönetmen tarafından Takeshi Miike ve Quentin Tarantino gibi ünlü ve aykırı yönetmenlerin desteğiyle çekilmiş. Filmde interrail imkanlarından faydalanarak seyahat eden 2 Amerikalı öğrencinin Jay Hernandez (Paxton), Derek Richardson (Josh) yanlarına yolda tanıştıkları İzlandalı öğrenciyide alarak Eythor Gudjonsson (Oli) çılgınca ve heyecan dolu bir tatil yaşamak amacıyla yola çıkarlar.

Güzel ve seksi kadınların olduğu yerlerde istedikleri herşeyi yapabilmeyi uman genç öğrenciler hayallerindeki ortama ulaşma amacıyla önce trende tanıştıkları Hollandalı iş adamını (Jan Vlasák) ciddiye almasalarda daha sonra otel odasındaki yabancının tavsiyeleriyle Slovakya’ya giderler. Slokvakya’da vardıkları otelde en başta her şey istedikleri gitsede zamanla olaylar tersine dönecek ve beklediklerinin aksine kendilerini hiç memnun etmeyecek olaylar başlarına gelecektir.

Hostel
Hostel

Hostel (Otel) kan, şiddet, işkence vs. gibi sahnelere tahammül edemeyen kişilerin kesinlikle izlememesi gereken bir filmdir. Ayrıca filmin ilk bölümünde aşırı çıplaklığa varan müstehcen sahnelerde vardır. Slovakya’da geçen film aslında Çek Cumhuriyet’inde çekilmiştir. Filmde kullanılan aşırı kanın miktarı 150 litreye varmıştır.