Blade Runner – Bıçak Sırtı (1982)
Blade Runner (Bıçak Sırtı), Ridley Scott yönetmenliğinde çekilmiş 1982 yapımı bir Amerikan bilim kurgu filmi. Film, 1968 tarihli Philip K. Dick‘in romanı “Do Androids Dream of Electric Sheep?“ten esinlenilmiş.
Blade Runner (Bıçak Sırtı), Ridley Scott yönetmenliğinde çekilmiş 1982 yapımı bir Amerikan bilim kurgu filmi. Film, 1968 tarihli Philip K. Dick‘in romanı “Do Androids Dream of Electric Sheep?“ten esinlenilmiş.
‘Gelmiş geçmiş en iyi yönetmen‘ kavramı, sinema sanatına gönül veren insanların yolundan gittiği ‘ölümsüz’ kişilere yapıştırılan bir sıfat. Stanley Kubrick, Alfred Hitchcock, Federico Fellini, Frank Capra, Martin Scorsese gibi efsaneleşmiş sinema sanatçılarını baş sayfasında barındıran bu etiket, Ingmar Bergman’ın görüş açısına da büyük bir yer ayırdı.
Ingmar Bergman, 1918 Temmuz – 2007 Temmuz aylarına, milyonları etkileyen bir yaşam ve yaşamının doğal akışıyla; dev bir filmografiyi sığdırmış İsveç asıllı yönetmen.
1946 yılında 90 dakikalık “Kris” adlı sinema filmiyle sahip olduğu ‘yönetmen koltuğu’na, 2003 yılında TV filmi “Saraband” ile son defa oturmuş oldu.
2007 Temmuz’unda hayatını kaybeden Bergman’ın son sinema filmi “Fanny Och Alexander” olmuştu.
II.Dünya savaşı yıllarında eski Yugoslavya’da geçen film (orjinal ismi, Maratonci trce pocasni krug ), Topalovic ailesiyle Piton ailesi arasındaki sürtüşmeyi konu alıyor.
Beş nesildir tabut mağazacılığı yapan Topalovic ailesi ile mezar hırsızı ve gangster Piton ailesi arasındaki ilişkiler, uzun süredir ödenmeyen borçlar yüzünden kötüye gitmektedir.
Bili piton, alacaklarının karşılığında Topaloviclerin yeni açacakları krematoryum binasının kazancına ortak olmayı istemektedir.
Diğer yandan en küçük Topalovic “Mirko” gönlünü Bili’nin müzisyen kızı Kristina’ya kaptırmış gözü başka bir şey görmez olmuştur.
Topaloviçlerin 5 numarası Laki, Pitonlara hiçbir şey kaptırmak niyetinde değildir; Oğlunu o kızdan ayırmak için eski aile dostları ve Mirko’nun yakın arkadaşı Djenka ile bir anlaşma yapar. Amatör bir sinemacı olan Djenka Kristina’nın aklını çeler ve olaylar trajikomik bir biçimde gelişir…
Marsilya suikastının siyah beyaz görüntüleriyle başlayan film Yugoslavya kralı I. Aleksandar’a bir çeşit saygı duruşu niteliğide taşımakta…
Montreal dünya film festivalinde Ko To Tamo Peva ile jüri özel ödülünü kazanan yönetmen Slobodan Sijan’ın eseri The Marathon Family izleyenleri güldürecek ve düşündürecek bir kara komedi.
Her konuda ilk göz ağrısı farklıdır deriz ya, bugünün 30’lu yaşlarında bulunanların döneminde bilgisayarı popüler yapan ilk göz ağrılarıdır Commodore 64.
Aramızda 30’lu yaşlarında olupta kullanma fırsatı bulmuş olanlar var mıdır bilmem fakat o duyguyu yaşamamış fakat biraz olsun hissedebilenlerdenim.
1980’lerde piyasa çıkan ve o dönemin gözdesi haline gelen commodore 64, 25 yıl sonra bile ününü kaybetmemiş olacak ki, çeşitli emülatörler indirerek size kendisini kullanıyormuşsunuz hissini veren uygulamaları, oyunları edinebilmenizi sağlayan bir web sitesi mevcut. Popüler oyunlar olarak tecrübelerime göre değil fakat araştırmama göre Boulder Dash, Ghostbusters ve The Great Giana Sisters oyunlarını sayabilirim.