Daniel Bourle‘nin ilk ve son yönetmenlik deneyimi olan “The Noah“, hakkında Türkçe ya da İngilizce bir veriye rastlaması zor, çok az kişi tarafından duyulmuş bir yapım. 1968 senesinde siyah-beyaz olarak çekilen film, Manhattan’da gerçekleştirilen bir gece seansı dışında hiçbir yerde gösterime girmeden kaybolup gitmiş. 200.000 Dolar gibi mütevazı bir bütçeyle çekilen bu post-apokaliptik eserde 1975 senesinde hayatını kaybeden ve Oscar adaylığı bulunan Amerikan aktör Robert Strauss, 1930 doğumlu aktör Geoffrey Holder, Amerikan aktör James Keach ve Oscar adaylığı bulunan aktris Sally Kirkland rol alıyor.
1975 hakkında tüm yazılar
A Boy and His Dog (1975)
queennothing | 24 April 2011 10:20
Oyuncu L.Q. Jones‘in ikinci yönetmenlik deneyimi olan bilim-kurgu komedisi “A Boy and His Dog“, 1975 senesinde vizyona girdi. Harlan Ellison’un romanından uyarlanan yapımda Amerikan aktör/ müzisyen Don Johnson, 2000 senesinde kaybettiğimiz iki Oscar Ödüllü aktör Jason Robards, Susanne Benton ve Michael Rupert gibi isimler rol alıyor. En İyi Erkek Oyuncu dalında Satürn Ödülü kazanan filmimiz, Türkiye’de 1980 senesinde gösterime girdi.
Post apokaliptik bir romandan uyarlanan “A Boy and His Dog“, yeraltı ile yerüstü toplumları arasında kalan bir oğlan çocuğu ile köpeğinin öyküsünü anlatıyor.
Ah nerede (1975)
queennothing | 14 April 2011 17:28
80’li ve 90’lı yıllarda televizyon kanallarında sıkça rastladığımız bir film vardır; Ah Nerede. Tarık Akan ile Gülşen Bubikoğlu‘nun başrollerini paylaştıkları yapımda birçok Yeşilçam hayranının aklında kalan iki sahne var; ilki, Ferit’in ormanda uyuyakalmış Zehra’yı öperek uyandırması, diğeri ise Ferit’in Zehra için intihar etmeye kalkışması. Hulusi Kentmen, Adile Naşit, Nilgün Atılgan, Halit Akçatepe, Cengiz Nezir, Hayati Hamzaoğlu, Şükriye Atav, Serpil Nur ve Aydan Adan gibi isimlerin de rol aldıkları film, 1975 senesinde Orhan Aksoy tarafından çekildi.
Babalarının boyunduruğu altından ancak İstanbul’da okumak bahanesiyle kurtulan üç genç adamın kendi seçimlerini yapmalarıyla şekillenen film, sinemamızın en güzel romantik komedi örneklerinden biri olsa da içerisinde siyasi mesaj ve eleştiriler de içermekte.
Ölüm Pateni; Rollerball (1975)
queennothing | 27 January 2011 09:49
“The Godfather”in ”Sonny Corleone’si 1940 doğumlu Amerikan aktör James Caan‘ın başrolünde yer aldığı sinema filmi “Rollerball“, vizyona girdiği 1975 senesinin en ilgi gören yapımlarından biri olmuştu. William Harrison’un yazdığı bir öyküden uyarlanan yapımı Norman Jewison yönetti. Caan’ın yanısıra filmde John Houseman, John Beck, Maud Adams, Moses Gunn, Robert Ito, Shane Rimmer, Barbara Trentham ve Pamela Hensley gibi isimler de rol alıyor.
2018 senesinin en büyük tehlikesi, Rollerball adı verilen bir oyundur. Oyuncuların zırh giyerek piste çıktığı ve motosiklet ve patenin kullanıldığı bu oyun, arenayı binlerce insanla doldurmakta, her geçen gün Rollerball çılgınlığı artmaktadır. Öte yandan, bu ölümcül oyun, kendi çıkarlarını düşünen bir takım insanlar tarafından daha da tehlikeli hale getirilmek istenmektedir. Günümüzden 7 sene sonrasını anlatan bu distopik yapım, seyircisine seyretmeye değer bir 2 saat sunuyor.
Rollerball (1975)
queennothing | 24 January 2011 13:18
Yedi defa Oscar’a aday gösterilen Kanada doğumlu yönetmen Norman Jewison‘u “…And Justice For All.”, “The Hurricane”, “Fiddler On the Roof” gibi yapımlardan tanıyoruz. Jewison’un yönetmenliğini yaptığı sinema filmi “Rollerball“, 1975 senesinde vizyona girdi. William Harrison’un “Roller Ball Murder” adlı kısa hikayesinden uyarlanan bilim-kurgu yapımında Amerika doğğumlu aktör James Caan, Oscar Ödüllü aktör/ yapımcı John Houseman, İsveçli aktris Maud Adams, Moses Gunn ve John Beck gibi isimler yer alıyor. 2018 senesinde geçen film, gelmiş geçmiş en başarılı distopik filmler arasında üst sıralarda bulunmaktadır.
The Rocky Horror Picture Show
duygu bircan | 20 September 2010 14:25
Bu filmden ya nefret edeceksiniz ya da hayatınızın filmi olacak. Filmle ilgili söylenilecek, anlatılacak çook fazla şey var. Öncelikle, harika oyuncu kadrosuna sahip bir müzikal. Tim Curry başrolünde filmin, en yakışıklı en çekici olduğu dönemde hem de, zaten fotoğraflarına göz atarsanız ben bu adamı bir yerlerden hatırlıyorum diyeceksiniz. En önemli diğer rolü ise Pennywise; bir katil palyaço, bir transeksüel. Şimdilerde ise çocuk filmlerinde kötü adam rolleri yaparak kendini harcıyor. Diğer tanınmış oyuncumuz ise Susan Sarandon. İç çamaşırlarıyla ortalarda koşturan Susan Sarandon’ı çok seveceksiniz! Son önemli oyuncu ise Meatloaf ve tabii ki şarkılarıyla filmi güzelleştiriyor.
Filmin konusundan biraz bahsetmek gerekirse, mutaasıp bir çift olan Brad ve Janet’in yolları talihsizlikler sonucu transeksüel bir uzaylının malikanesine düşer ve danslar başlar.
rocky
Beyaz Perdenin Hacker Çıkarması
poisond entrail | 23 June 2010 13:35
80’li yıllarda ki bilgisayar kullanımı artışının beraberinde getirdiği “bilgisayar korsanı” kavramı şüphesiz ilgi çekici bir konu. Standart bilgisayar kullanıcılarından genel tabirlerle bilgi, yetenek, zeka ve ilgi alanları bakımından ayrılan bilgisayar korsanlarının oluşturduğu altkültür, yaşam tarzları ve yaptıkları işler zaman içerisinde sinema sektörünün de dikkatini çekti. Böylece beyaz perdenin hacker çıkarması başlamış oldu. Bende hacker kavramını en iyi konu aldığını düşündüğüm filmlerin kronolojik bir listesini yaptım.
Not: Filmlere spoiler niteliği taşımayacak şekilde konu, yorum ve notlar yazılmıştır.
Barış Manço’nun tek filmi: Baba Bizi Eversene
nazokiraze | 06 April 2010 10:01
Baba Bizi Eversene 1975 yapımı Barış Manço filmi. Barış Manço’nun yanı sıra Hulusi Kentmen, Feridun Çölgeçen, Bige Zobu gibi ustaların da yer aldığı filmde kadın oyuncu olarak Meral Zeren var.
Filmdeki müziklerin tamamı rahmetli Barış Manço’ya ait, birkaç dakikalığına da olsa Kurtalan Ekspres filmde görünmekte. Barış Manço filmde kendi sesiyle oynamış.
Türk sinemaseverlerin sevdiği bol yıldızlı, komedisi bol filmlerden biri olan Baba Bizi Eversene defalarca izlenip de bıkılmayan eğlence dolu bir film. Öyle ki ben bu filmi her izleyişimde Barış Manço’nun niye başka film yapmadığını düşünüp dururum, keşke yapsaydı. Baba Bizi Eversene, eski Türk filmleri sevenler için, Barış Manço’nun en beğenilen şarkıları, Hulusi Kentmen’in babacan bakışları ve Meral Zeren’in güzelliği ile kaçırılmaması gereken bir film.
Jaws (1975)
queennothing | 26 December 2009 14:44
Üç Oscar Ödüllü Amerikan yönetmen Steven Spielberg‘in yönetmenliğini yaptığı 1975 çıkışlı gerilim filmi “Jaws” (Denizin Dişleri), ‘En İyi Film Düzenleme’, ‘En İyi Ses’ ve ‘En İyi Müzik’ dalında Oscar sahibi olurken, ‘En İyi Film’ dalında da Oscar adayı oldu. 2008 senessinde hayatını kaybeden aktör Roy Scheider, Oscar Ödüllü aktör Richard Dreyfuss ve 1978 senesinde hayatını kaybeden İngiliz aktör Robert Shaw‘ın başrollerini paylaştıkları filmde Lorraine Gary ve Carl Gottlieb de yer alıyor.
Amity Adası, her yılın Temmuz ayında turist akınına uğrayan ve bir kısım yerleşik halkı tarafından oldukça sevilen bir yerdir. Denizde parçalanan genç bir kızın vücuduyla sarsılan Ada halkı, bir hafta sonra da küçük bir erkek çocuğunun parçalanmasıyla işin ciddiyetini kavrayıp, olayı araştırmayaa başlar. Yetkililerden Brody, iki gencin vücudunu parçalan şeyin dev bir köpekbalığı olduğunu keşfeder ve önlem almaya çalışır. Ancak ne var ki, kumsalın sahibi köpekbalığının korku yaratacağını ve herkesin denizden uzak duracağını bildiği için olayı örtbas etmeye çalışır.
Dog Day Afternoon (1975)
queennothing | 28 October 2009 09:57
“12 Angry Men“, “Serpico“, “Gloria“, “Child’s Play“, “Before The Devils Knows You’re Dead” gibi yapımların yönetmenliğini üstlenen 1924, Philadelphia doğumlu yapımcı/yönetmen Sidney Lumet‘in yönetmenliğini yaptığı 1975 çıkışlı “Dog Day Afternoon“, gerçek bir olayı gözler önüne seriyor.
Al Pacino‘nun başrolünde yer aldığı yapımda Chris Sarandon, John Cazale, Charles Durning, James Broderick gibi isimler de yer alıyor. ‘En İyi Film’, ‘En İyi Yönetmen’, ‘En İyi Erkek Oyuncu’, ‘En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu’ ve ‘En İyi Film Düzenleme’ dalında Oscar adayı olan yapım, ‘En İyi Senaryo’ dalında Oscar Ödülü kazandı.
Sonny, psikolojik sorunları olan Sal ve bir arkadaşıyla birlikte silahla donanmış bir şekilde soymak üzere bankaya gider. Cesaret edemeyen arkadaşının gidişiyle Sal ile kalan Sonny, bankanın etrafını saran polislerden kurtulmak için banka müdürü ve çalışan kadınları rehin alır.