bildirgec.org

1954 hakkında tüm yazılar

Sanshô dayû (1954)

elizabethtaylor | 15 October 2011 22:16

1898 senesinde Japonya’da dünyaya gelen yönetmen Kenji Mizoguchi, Uzakdoğu Sineması’na oldukça değerli filmler vermiştir. 1956 senesinde hayatını kaybeden Mizoguchi’nin yönetmenliğini yaptığı sinema filmi “Sanshô dayû“, 1954 senesinde çekildi. Ogai Mori’nin hikayesinden uyarlanan filmde Kinuyo Tanaka, Kyôko Kagawa, Yoshiaki Hanayagi, Eitarô Shindô, Akitake Kôno, Masao Shimizu, Ken Mitsuda ve Kazukimi Okuni rol alıyor. Venedik Film Festivali’nde Altın Aslan Ödülü’ne layık görülen film, İtalyan yönetmen Bernardo Bertolucci‘nin de favori filmleri arasında yer alıyor. İngilizce’ye “Sansho the Bailiff” olarak çevrilen film, Türkçe’ye “Zalim Şanso” olarak çevrildi.

Seven Brides for Seven Brothers (1954)

padmess | 16 July 2011 10:20

1954 yapımı son derece romantik ve yine komik müzikal bir film.

Kasabadan uzakta ağabeyleri ve onun eşiyle beraber yaşayan kardeşler, kasabada düzenlenen yarışmalara katılıp bu esnada da beğendikleri kızlarla flört ederler. Tek istedikleri; ağabeyleri gibi güzel, mutlu bir evlilik hayatıdır.
Flört ettikleri kızları gün sonunda kaçıran kardeşler ve gelinleri ilginç bir süreç bekler. Yapılan nazlar, kızları etkilemek için verilen uğraşlar, kızların babalarının kızlarını, “zorba” diye adlandırdıkları bu 6 delikanlıdan kurtaramayışları…

On the Waterfront (1954)

queennothing | 25 June 2011 20:48

1909 senesinde Osmanlı Devleti’nde dünyaya gelen usta yönetmen Elia Kazan‘ın yönetmenliğini yaptığı sinema filmi “On the Waterfront“, 1954 senesinde gösterime girdi. Budd Schulberg’in gerçek hikayesinden uyarlanan filmde 2004 senesinde yaşamını yitiren efsanevi aktör Marlon Brando, 2009 senesinde kaybettiğimiz usta aktör Karl Malden, 1976 senesinde yaşamını yitiren Amerikan aktör Lee J. Cobb, Oscar Ödüllü Amerikan aktris Eva Marie Saint ve Rod Steiger gibi isimler rol alıyor. 1 Milyon Dolar’dan az bir bütçeyle Amerika’da çekilen film, Yılın Filmi, En Başarılı Yönetmen, En İyi Senaryo, En İyi Erkek Oyuncu, En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu, En İyi Düzenleme ve En İyi Görüntü Yönetmenliği dallarında Oscar Ödülü kazandı. Dört farklı dalda daha Oscar adayı olan yapım, BAFTA Ödülleri, Altın Küre Ödülleri ve Venedik Film Festivali’nde övgüyle karşılandı. Film, ülkemizde 1956 senesinde ‘Rıhtımlar Üzerinde’ adıyla gösterime girdi.

Bir Yıldız Doğuyor; A Star Is Born (1954)

queennothing | 04 March 2011 21:29

1922 ile 1969 tarihleri arasında yaşamış olan “The Wizard Of Oz“un kızıl saçlı Dorothy’si Judy Garland‘ın başrolünde yer aldığı “A Star Is Born” (Bir Yıldız Doğuyor), 1954 senesinde vizyona girdi. George Cukor‘un yönetmenliğini yaptığı ve altı dalda Oscar’a aday gösterilen film, 5 Milyon Dolar gibi bir bütçeyle tamamlandı. Yaklaşık 3 saat olan filmde Garland’ın yanı sıra İngiliz aktör James Mason, Kanada doğumlu aktör Jack Carson ve Charles Bickford gibi isimler de rol alıyor.

1950’li yıllarda gerek sinema, gerekse müzik dünyası, yeni yeteneklerin peşinde, farklı sesler/ yüzler arayışındaydı. Bugünün şartlarına göre daha zor olan yeni yetenek keşfi, Esther Blodgett gibi bir yeteneği bizlerle buluşturdu.

Dev böceklerin istilası; Them!

queennothing | 20 December 2010 09:50

1907 senesinde Amerika’nın New York Eyaleti’nde doğan yönetmen/ oyuncu Gordon Douglas, 1993 senesinde, 85 yaşındayken hayatını kaybetti. Ancak, 47 yaşındayken bilim-kurgu sinemasına değerli olduğu kadar tuhaf ve korkunç bir yapım kazandırdı; Them!
New Mexico Çölü, akıl almaz bir olaya şahit olmaktadır; saldırgan dev böceklerin istilasına uğrayan şehir, yüzlerce insanın ölümüne sebep olan bu yaratıklar yüzünden korku dolmuştur. 1954 senesinde gerçekleşen bu olayda hayatını kaybeden bir FBI memuru ve ailesi, polis memuru Ben Peterson ve yardımcısı Ed Blackburn’u harekete geçirir ve iki adam, Doktor Harold Medford’u da yanlarına alarak olayı araştırmaya başlarlar.

Dial M for Murder (1954)

queennothing | 27 November 2010 13:34

Frederick Knott’un oyunundan uyarlanan sinema filmi “Dial M for Murder” (Cinayet Var), gerilim/suç filmlerinin üstadı Alfred Hitchcock tarafından çekildi. Oscar ödüllü İngiliz aktör Ray Milland, 1982 senesinde geçirdiği trafik kazası sonucu hayatını kaybeden aktris Grace Kelly, 1990 senesinde hayatını kaybeden Amerikan aktör Robert Cummings, ve aktör John Williams rol alıyor. Filmin yeniden çevrimi için bkz.: “A Perfect Murder“.
Tony Wendice ve Margot Mary Wendice, evli bir çifttir. Dışarıdan mutlu ve huzurlu bir profil çizen çiftin ilişkisi, özünde şüphe ve yalanla çevrilidir. Kocası Tony’i yazar arkadaşı Mark Halliday ile aldatmış olan genç kadın, sevgilisinin gönderdiği mektupların kaybolduğunu farkeder. Mektupları eline geçiren adamın şantajıyla gelişen olaylar, şeytanın bile akıl edemeyeceği bir komplonun parçasıdır.

Bob le flambeur (1956)

queennothing | 18 August 2010 10:03

Yeni Dalga‘nın mühim filmlerinden “Bob le flambeur” (Kumarbaz Bob), bir Jean-Pierre Melville eseridir. 1917 ile 1973 tarihleri arasında yaşamış olan Fransız sinemacı Melville’in (bkz. Les enfants terribles, Un flic, Le samouraï, Army of Shadows) 1956 senesinde çektiği filmin diyalogları, 1999 senesinde hayatını kaybeden Fransız sinemacı Auguste Le Breton tarafından yazılmış. Godard‘ın ‘favori Melville filmi’ olan bu eser, 2002 çıkışlı “The Transporter“ı büyük ölçüde etkilemiştir. Fransız aktör Roger Duchesne, Isabelle Corey, Daniel Cauchy, Gérard Buhr ve Simone Paris gibi isimlerin rol aldığı yapımın 2002 uyarlaması için bakınız; İrlandalı sinemacı Neil Jordan‘ın yönetmenliğini yaptığı “The Good Thief“.

Seneler önce banka soygunundan mahkum edilmiş Bob Montagnet, yaşını başını almış ve kanun dışı işlerden elini eteğini çekmiş bir adamdır. Hayatının tek eğlencesi, geçim kaynağı olan kumarla servetini katlayan Bob, vefakar dostlarıyla mütevazı bir yaşam sürmektedir. Bir gün, sabahın 5’inde tanımadığı bir adamın motoruna binerken gördüğü genç bir kadını, kendi mekanında tehlikeli bir adamla görünce yardım etmeye karar veren Bob, adı Anne olan bu kadını evine alır. Gidecek yeri olmayan, umursamaz ve günü gününe yaşayan Anne, Bob’un sağ kolu Paolo ile ilişki yaşamaya başlar. Genç kadının zevk düşkünü ve umarsızlığına karşın Paolo, Anne’a aşık olmuştur.

Seven Samurai (1954)

queennothing | 16 August 2010 15:53

1998 senesinde hayatını kaybeden Japon yönetmen Akira Kurosawa‘nın yönetmenliğini yaptığı 1954 çıkışlı sinema filmi “Shichinin no samurai” (Seven Samurai – Yedi Samuray), Dünya Sineması’nda çok önemli bir konuma sahiptir. Sınıf farklılıklarının benimsendiği bir zamanda köylerini eşkıyaların (Samuraylardan) istilasından korumak için çabalayn çiftçilerin yine Samuraylardan yardım istemesiyle başlayan bu 3 saati aşkın yapım, kendi içinde çelişen ve yine kendi içinde çözümlenen; izleyicilerin yorumuna bırakılan sahnelerin ‘görünenden farklı anlamlara da gelebilecek olması’ ile tekrar tekrar izlenebilirlik sağlayan “Seven Samurai“, olaylara gerçekçi bir açıdan yaklaşıyor.
Köyleri yağmalayan bir grup eşkıya (Samuray), yollarına çıkan bir köyün yağmalanmamış olduğunu farkeder ve hasat zamanı gelince, bu köyü de talan etmeye karar verirler. Durumdan, bir çiftçinin bu konuşmaya kulak misafiri olmasıyla haberdar olan köy halkı, Samuraylar’la savaşamayacaklarını bildiklerinden kara kaygıya düşerler. Ürünlerini, evlerini kadınlarını savunma gücü olmayan halk, her zaman olduğu gibi yine Yaşlı SGisaku’ya akıl danışır. Yaşlı Gisaku, köyün korunması için Samuray kiralanması gerektiğini söyler, ancak, köylünün bu Samuraylar’a ne verecek parası, ne de güveni vardır.

La Strada (1954)

queennothing | 04 July 2010 16:53

1920 – 1993 yılları arasında hayatını sürdürmüş olan İtalyan sinemacı Federico Fellini, tam 12 defa Oscar’a aday gössterildi. 1954 senesinde vizyona giren sinema filmi “La Strada” (Sonsuz Sokaklar), gerek yer/ zaman, gerekse oyuncuları (Fellini’nin kendisinden 5 ay sonra ölen eşi Giulietta Masina ve iki defa Oscar Ödülü kazanan aktör Anthony Quinn) bakımından, öncelikle İtalyan ve Dünya çapında çığır açmış bir yapımdır.
Gezici sirkin tek cambazı Zampano, iri cüssesiyle ağırlık kaldırarak, zincir kırarak ve bu sayede insanlara izleyecek bir şeyler vererek hayatını kazanan yalnız bir adamdır. Kabalık ve görgüsüzlükle doğru orantılı olan cüssesinin iriliği sayesinde insanlardan para toplayan genç adam, fakir bir kadından, işlerinde kendisine yardımcı olacak ve gösterilere yeni bir soluk katacak ufak tefek bir kız olan Gelsomina’yı satın alır ve ikili, şehir şehir dolaşmaya başlar.