Kuşkulu terazi. Terli balık. Volkanın en derininden tüf parçaları. Zerreler halinde kapalı çarşı. Unutulmuş harfler. Yasaklılığı yasak zamandan kelimeler. Kana kana içilen saflık:su.Belirginleşmek tüm renklerin beyazdan alması gibi serlerini. İki de bira şişesinde tanrıya yükselen hava kabarcığı. Semaların dervişleri ve Ege’nin dünyaya yeter suları. Sigaranın ters yüz dumanı. İki nefes çekişi şehirlerin en çekingeninden. Bir kuytu. Bir dulda, ıslanmamak için yağmurdan. Bir çay ve ihtiyaç molası. Pembe montlu kızın kara gölgesi, annesi. Çirkin gemilerin salaş tersanesi. Ağlamak otobüs duraklarına, tren istasyonlarına, dördüncü peronlarına. Ağlamak bağlanmadan kimseye telefon kulübelerine.Bir kaçış uzanan A’lardan ve E’lerden. Kaçış ki unutarak. Kaçış ki utanarak. Bir kaçış cüzdanda yıl yıl eskiyen harap resimlerden.Düz yazılarla çizili yolların şiirlerle yön bulan daha hafif damarları. Bir işaret sıfatı tarihin derinliklerinden.Cebimde bacağımı çizen ayrıntılar. Ayrıntılardan kanayan melodiler. Melodilerle uçuşan bakışmalar. Bakışmalarla anlam yitiren hayat ve anlam kazanan o ÜÇ harf.Uykusallık ve yatma vakitleri. İyi geceler vaatleri. Gecenin bilinçsiz saatleri. O saatlere bölünen çiçekler kokusuz ama neşeli.Bir fotoğraf sanatçısının hayalleri. Denizin kimsenin yakalayamayacağı dalgalı halleri. Belirginleştikçe azalan gözyaşı bir balığın görünmeyen kanatları.Kovalamacalı iletişim hayat kavgası. İki kedinin bir çöp kutusunun hükümdarı olma haykırışları.O üç harfin üstüne konanlar. Gereksizler, gerekli olduğu sanılanlar. Ağırlaştıkça altında ezilen yüzlerce evlilik sonrası umutları. Kovalamacalı iletişim hayat kavgası.