Clicia da gitti kim yazacak simdi bir sürü entel dantel yorum?! sarkazm yapiyorum, herneyse
merak ettim sadece, bu konuda da benim gibisi var mi acaba, yoksa ben mi anormalim? aslinda george orwell’e gore ben normalim, ama yine de sormak istedim: bitmis tükenmis (tek tarafli tükenmis olsa bile) bir iliskiyi ozleyen, 8 ay aradan sonra bile, o 8 ay boyunca yasanmis olaylara ragmen hala eski kiz arkadasini ozleyen var mi? hala onu ruyalarinda goren, yasamis ilsikilerinden memnun kalmayip hepsini bitiren. “allah kahretsin seni” deyip hala O’nu düsünen, hemen hemen her gece ne kadar damar sarki varsa hepsini toplayip demlenerek gecmise küfrederken bir yandan gecmisi ve O’nu ozleyen var mi? ben mi anormalim?! bir tek ben mi su berbat günde “zalim” dinliyorum üstüne de “zor” cekiyorum? olamaz diyorum, kendi kendime. psikologa mi gitsem diye düsünüyorum. O’nunla gorusuyorum, “arkadas” olarak tabi ki, arada bir. bu son zamanlarda biraz sik oldu gorusmeler. cagdas yaklasimla tabi ki: icq, mail, cep telefonu vs. yüz yüze gorusmemeye karar verdim ama nereye kadar ayni okulda okuyoruz. subat bitsin sike sike, affedersiniz, görecegim O’nu. neticede hala O’nu görmek istiyorum cünkü ignorant degilim ama öbür yandan da O’nu görmek istemiiyorum! eheh al sana dilemma, iki ucu boklu degnek. isin kotusu, sonradan yasadigim iliskileri hic mi hic begenmeyip hepsini bitirdim, uzaklastim hepsinden, aramiyorum bile. ve de bugün teorik olarak 1 sene oldu bir ayrilali, 4 ay süren uzatmalari saymazsak, bilanco yapip sunu düsünüyorum: “koskoca 1 sene oldu, hala terk-i diyardayim”. gelisme yok mu, var tabi ki! durup dururken aglamiyorum, zirt pirt herkese zirlamiyorum ama ruh sagligi acisindan “delta x” pek büyük degil! kotu olan O’na kin nefret beslemiyorum, O ki beni hala cok iyi anlayan, benden daha iyi olmasin, bana istedigimde destek olan (bu son aralar oldu) ve de O cok güzel ve akilli ve de zeki ve de “bilmemne olan – etc” olan birisi…

ten beyaz saç kızıl güller
kahkahasında bülbüller
kirpiği kapkara tüller
ben o afete vuruldum
göz değil nakış mübarek
bendeki aşk değil ibadet
elleri sevdi nihayet
ben ebedî saadetten kovuldum
gölgemi aldım yanıma
vurdum hasretin yoluna
benzedim bahtsız mecnuna
yüce mevlaya sığındım

ask bu mudur? aski nasil bitirebilirsin? yeteri kadar zaman gecmedi mi? bile bile nasil birisinden hoslanmamaya baslarsin? her sey bitip uzun süre görüsmedikten sonra O’nunla günün birinde yakinlasip kendine bile itiraf etmedigin ya da edemidigin hisslerini O’na anlattiktan sonra O “istemiyorum” diyorsa ve de bütün kirilmalarina ragmen hala onu önemsiyorsan bu nedir? aglama istegi gelip de “artik koca adam oldun, hem de kac zaman gecti” deyip kendini cimdikleyip, zorla gözlerini kisiyorsan, bogazin, yumruk yemis gibi, dugumlendiginde zar zor yutmaya calistiginda “ben ne olmusum” diye kendine sordugunda ve o anda O’nun hayali gözünün önünde canlandiginda ne hissetmelisin ki? ne?! nefret, sevgi? belki ikisi bir arada… ama yardim etmiyor ki…
bilmiyorum