Bu gün öğle saatinde yemek yemek için şirkete döndüm. Mutfağa girdim. Amanın bir baktım bizim şirketin konuşlandırıldığı apartmanın kapıcısının karısı. Yaşlı şirin mi şirin bir teyzem.

Oturmuşlar bizim Melek ablayla -ahçı, çaycı, temizlikçi, vs.- konuşuyorlar. Bende aldım yemeğimi oturdum yanlarına. Hem tıkınıyorum, hemi de kulak misafirliği yapıyorum. Teyzem anlatıyor. Büyük oğlundan dertliydi bir zamanlar. O zaman olan olaylardan örnekler veriyor falan. İşte bu apartıman(!) da oturan herkeşin iyi kalpli olduğundan falan bahsediyor. Sonra bir ara beni örnek verdi.”Melek hanum bah bu oglanaa. Gelip geççenkene heç bi zeman ehmal etmemiştir zelamını” deye(Ulem dur benim konuşmada değişti). Neyse örneklendirilince bende daldım mevzuya. Bu yakınlarda Mehmet amca -kapıcı olur kendisi- emekli oluyor. Dedim köye dönersiniz artık. Kalınmaz buralarda. “Olumu olum. Bis ne yepcaz göynük yerde. Mimed emicen geççen emeliyat olduydunu ya. Aha dahe de halsizneşti. İlk göndügü yere devireveriyo gıççını.”dedi. Bende tamam işte teyzem yatar yuvarlanırsınız köyde rahat rahat dedim. Burda o olaylı büyük oğlan evlenmişti. “Şincik kışşın çekinmez bizim uralar. Bende deyom ki oglanın üstünde kine katı çıkıverelim. Seçim üncesi bi boşnuk bırakıvereyolarmış. U arada çıkınıveririk bi gat. Yatar kalkarık orada”dedi. Ya dedim teyzem ne uğraşcaksınız katla. Ne masraf yapcaksınız. Yok mu oğlanın evde size yer dedim. Söylediği laf beni bir an sarsı verdi. Bu düşünce bu saflık. Bu unuttuğumuz değerler -ki varlıklarından zar zor haberdarız-. Bu yaşam. Aynen aktarıyorum. “Bizim oglan onnara damat, gızda bize gelindir. Damadın yanında ayak uzatılmaz, gelinin yanında gıç devrilmez. Hepisi il(el, yabancı)dir. İlin yağnında yabbınmaz bunnar.”. Yani her ne kadar bizim oğlumuz kızımızsa da eldir bize. Ayrıdır bizden. Başkasının yanında küçükte olsa yapılmaz böyle hareketler ayıp kaçar demek istiyor. İşte o an dedemin vs. yanında bacak bacak üstüne atmışlığımdan bile utandım be. Bu zaman var ya bozuyo adamı be. Basıcam gidecem köyün birine. Yapacam bir bakara tadıcam yaşamın hasını. İnternet falan bırakcam bu işleri. Sular benim tarlamı devlet su işleri.