SONUÇYönetmen kameranın arkasına geçtiği dakikadan itibaren siyasi anlamda tuttuğu tarafı bir kenara bırakmalıdır, aksi takdirde bu tek taraflılık elbette sanat eserine yansır ve ürünü nesnellikten uzaklaştırır. Politik tavır, kesinlik gerektirdiğinden şematizme dönüşebilir ve bu durum çok tehlikelidir. “Sol budur, sağ da şudur” gibi kesin yargılar, ortaya çıkan ürünün sığ olmasına yol açar. Neticede sanatçı taraf olarak da nesnel kalabilmeli, dolaysız bir politik söz söyleyip, ilginç ve özgün olabilmelidir. Seçilen film öyküsü zaten mevcut olan verileri kullanmaktan ziyade durum hakkında mümkün mertebe nesnel kalarak yorum yapmalı ve mevzuyu çeşitli yönlerden değerlendirmelidir. Öykünün karakterleri somut, yaşayan, ayakları yere basan ve kukla düzeyinde davranmayan kişiler olmalıdır. Olay örgüsü içinde insanlar ve insanların yaşadıkları dönem arasındaki nedensellik bağı sağlam kurulmalıdır. 12 Eylül üzerine yapılacak bir film, örneğin işkencenin bu dönemde yoğunlaşmasının sebeplerini, kültürümüzle olan sosyal ilintilerini araştırabilir. 12 Eylül’ün ardından insanların genel olarak sorunlara karşı daha duyarsız olmasının arka plânı da işlenebilecek temalardandır. Senaryoda karakterin 12 Eylül öncesini, 12 Eylül dönemi esnasında yaşadıklarının karakteri nasıl evirdiğini, 12 Eylül sonrasındaysa karakterin ne biçimde değişmeye devam ettiğini görebilmeliyiz. Bir sinema filminde illa çok sayıda mesaj veremeyebilirsiniz ancak vermeyi hedeflediğiniz mesaj(lar) tutarlı ve net olmalıdır. Senaryonun odak noktası yani asıl olarak hangi tema üzerinde durulacağı belirlenmelidir, yoksa öykü hiçbir limana demir atamadan mavi sularda gezinir durur. Bir 12 Eylül filmi çekilecekse, senaryo sosyopolitik gerçekleri saptamayı amaç edinmelidir. Tema, mümkün olduğunca açık, somut ve açıklayıcı bir yaklaşımla ele alınmalıdır. Sinematografik unsurlar(görüntü yönetimi, ses, ışık, çerçeve kullanımı, gölge vb.) filmin vermek istediği iletilere yardımcı olmalıdır.Genel olarak Türk Sineması’na, sinemamızın geçmişte çekilen filmlerine burun kıvırmak yerine, o filmleri, filmlerin çekildiği koşullar çerçevesinde değerlendirmeliyiz. Bu filmleri konuşmalı, tartışmalı, eleştirmeli ama desteklemeliyiz. Sonuç olarak saydığım tüm özellikleri elinden geldiğince barındıran bir film söz konusu olduğunda, o zaman sinemamızda bir “12 Eylül filmi”nden bahsetmek mümkün olacaktır.KAYNAKÇABelge, Murat, “12 Eylül Filmi Henüz Yapılmadı” Beyazperde (12 Eylül Filmleri Özel Eki)Suner, F. Asuman, “1990’lar Türk Sinemasında Taşra Görüntüleri: Masumiyet’te Döngü, Kapatılmışlık, Klostrofobi ve İroni” Toplum ve Bilim ( Bahar, 2002 )