eğer çok sevdiğim birini ölüm dolayısıyla kaybedersem inanılmaz üzülürüm ama belli bi yas süresi geçtikten sonra kendimi bununla yaşamaya alıştırmaya çalışırım. sonuçta ölüme karşı yapabileceğim bişi yok ve benim elimde de diil derim.
ama çok sevdiğim biri beni terketmişse -mesela erkek arkadaşım- yine üzülürdüm tabi ki, ama o zaman sebebi önem kazanırdı. sebebini irdelerdim, bi de bi süre kendimi suçlu hissederdim sanırım… sonra hayata beyaz bi sayfa açma, herşeye yeniden başlama muhabbetleri fln başlardı. belki bi süre “yeni bi ilişki mi; asla!” fln derdim.
eğer çok sevdiğim bi eşyaysa kaybettiğim, yine üzülürdüm ama çok kısa sürerdi üzüntüm ve çok hafif; yerine yenisi konulabilir sonuçta.
yıkılırım. uzun süre atamam üstümden. gece uyuyamaz, uykusuzluktan yorulur, sabah kalkınca da yitirdiğim şeyi düşünürüm. ama hayat devam eder. rutin bir düzene girip herşeyi düzenli yapıp kendimi meşgul edip kafamı dolu tutmaya düşünmemeye çalışırım. bu sebeple hep gece eve gelip ohh çekince aklına geliverir. uykuların kaçar. zamanla unutursun, yara kapanır izi kalır. bazen de hassaslaşır yarayı tırmalarsın. kanar. ama daha çabuk iyileşir. kanayan yara deil yaranın anısıdır. bir gün gelir unutur gidersin. tırmalamazsın da. o sana sen ona bakar durursunuz.
bilmiyorum aslında neye üzüldüğümü. Sevgi mi alışkanlık mı onu da bilmiyorum. Sadece onu anlamıyorum bu kadar çabuk değişemez diye düşünüyorum. Onun için yaptıklarımı görmüyor mu diyorum. hepsini biliyor ve görüyor. ama ileride ne olacak hiç belli değil. ruh durumum berbat ötesi. ne yapabilirim bilmiyorum. uykusuzluk çekmiyorum ama sabahları bu kadar berbat bir şekilde kalktığımı hiç hatırlamam. sanki herşey boşuna ve gereksiz gibi. sahi ondan önce neyle dolduruyordum zamanı mı? ondan önce yaşıyor muydum? ya da o sürekli yanımda mıydı?ama yaşıyorum yine de inadına(önceleri sessizdir ayrılanlar,mutluluğu başka yerde ararlar,oysa geçen günlere yakınırlar, ayrılıktır bu çeken anlar)
bi durum bu. İnsanın yarısı yok gibidir. Çabuk atlatırsın inşallah. Şölede bişey var en ii yolu başka birilerine yönelmek. Radar gibi ol bu sıralar fırsatları değerlendir bakalım. Belki daha iyi olursun üzülme lütfen dicem ama üzülmemek elde de diilki yani üff:)
🙂 yanlış anlama lütfen sana gülmüyorum, kendimle ilgili geçmişten bişiler geldi aklıma sadece…
sanırım şu an bu yaşadıkların çok yeni; ama ne kadar klişe gibi gelse de kulağa, zaman herşeyin ilacı. bir an geliyo, bakıyosun hepsi çok gerilerde kalmış ve gülüyosun kendi haline ama maalesef o zaman gelene kadar da yaşayacağın herşeyi yaşayacaksın: sen naparsan yap, kim ne söylerse söylesin çektiğin acı, hissettiğin üzüntü ve durumu değiştirmek adına bi şey yapamamanın verdiği çaresizlik hep olacak!
ama olsun, çünkü ömrün boyunca içinde hep bi yara, hep bi burukluk olmasındansa şimdi tüm üzüntüleri çek, herşeyi tüket ki gelecekte içinde hiç bi kül fln kalmasın…
aman allahım güzin abla moduna fena halde girmişim… noldu ki bana???
bu durumu kazmalik yapip yanlis anlamadiysam sevgilinden ayrilmissin. ve bu hayatta yapacak bi bok kalmamis gibi hissediosun, 24 saat uyusam daha iyi diosun, ne biliim o kisinin sesini vs.sini duymak istiorsun bla bla blaa.. yapacagin tek sey birlikteliginizde size ozel olan her yere gitmek yalniz basina. ya da mumkunse birlikte zaman gecirdiginiz heryere. hatirlatmalari kaldir, yok etme derim. yillar sonra tebessum ettirebilir bir nefrete donusum soz konusu degilse. zaten olmasin.
bağışıklığın yoksa tabi. mesela benim var. artık zayıf değilim ve aşık olmuyorum. aşk birden karşına çıkar diyenlere gülüyorum. kendime güveniyorum. ona saygı duymuyorum. hayatla maytap geçiyorum. bazen duygusallaşıyor gibi oluyorum ama slayer dinliyorum geçiyor.
Web sitemizde size en iyi deneyimi sunabilmemiz için çerezleri kullanıyoruz. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, bunu kabul ettiğinizi varsayarız.Tamam
yorumlar
üzülürüm yani.(insan – hayvan kısmı daha çok) Taşmıyızki, hayrola sen bişeyemi üzüldün.
yitirme şekline bağlı olarak değişir bu:
eğer çok sevdiğim birini ölüm dolayısıyla kaybedersem inanılmaz üzülürüm ama belli bi yas süresi geçtikten sonra kendimi bununla yaşamaya alıştırmaya çalışırım. sonuçta ölüme karşı yapabileceğim bişi yok ve benim elimde de diil derim.
ama çok sevdiğim biri beni terketmişse -mesela erkek arkadaşım- yine üzülürdüm tabi ki, ama o zaman sebebi önem kazanırdı. sebebini irdelerdim, bi de bi süre kendimi suçlu hissederdim sanırım… sonra hayata beyaz bi sayfa açma, herşeye yeniden başlama muhabbetleri fln başlardı. belki bi süre “yeni bi ilişki mi; asla!” fln derdim.
eğer çok sevdiğim bi eşyaysa kaybettiğim, yine üzülürdüm ama çok kısa sürerdi üzüntüm ve çok hafif; yerine yenisi konulabilir sonuçta.
seninki hangisine giriyo?
yıkılırım. uzun süre atamam üstümden. gece uyuyamaz, uykusuzluktan yorulur, sabah kalkınca da yitirdiğim şeyi düşünürüm. ama hayat devam eder. rutin bir düzene girip herşeyi düzenli yapıp kendimi meşgul edip kafamı dolu tutmaya düşünmemeye çalışırım. bu sebeple hep gece eve gelip ohh çekince aklına geliverir. uykuların kaçar. zamanla unutursun, yara kapanır izi kalır. bazen de hassaslaşır yarayı tırmalarsın. kanar. ama daha çabuk iyileşir. kanayan yara deil yaranın anısıdır. bir gün gelir unutur gidersin. tırmalamazsın da. o sana sen ona bakar durursunuz.
bilmiyorum aslında neye üzüldüğümü. Sevgi mi alışkanlık mı onu da bilmiyorum. Sadece onu anlamıyorum bu kadar çabuk değişemez diye düşünüyorum. Onun için yaptıklarımı görmüyor mu diyorum. hepsini biliyor ve görüyor. ama ileride ne olacak hiç belli değil. ruh durumum berbat ötesi. ne yapabilirim bilmiyorum. uykusuzluk çekmiyorum ama sabahları bu kadar berbat bir şekilde kalktığımı hiç hatırlamam. sanki herşey boşuna ve gereksiz gibi. sahi ondan önce neyle dolduruyordum zamanı mı? ondan önce yaşıyor muydum? ya da o sürekli yanımda mıydı?ama yaşıyorum yine de inadına(önceleri sessizdir ayrılanlar,mutluluğu başka yerde ararlar,oysa geçen günlere yakınırlar, ayrılıktır bu çeken anlar)
bi durum bu. İnsanın yarısı yok gibidir. Çabuk atlatırsın inşallah. Şölede bişey var en ii yolu başka birilerine yönelmek. Radar gibi ol bu sıralar fırsatları değerlendir bakalım. Belki daha iyi olursun üzülme lütfen dicem ama üzülmemek elde de diilki yani üff:)
🙂 yanlış anlama lütfen sana gülmüyorum, kendimle ilgili geçmişten bişiler geldi aklıma sadece…
sanırım şu an bu yaşadıkların çok yeni; ama ne kadar klişe gibi gelse de kulağa, zaman herşeyin ilacı. bir an geliyo, bakıyosun hepsi çok gerilerde kalmış ve gülüyosun kendi haline ama maalesef o zaman gelene kadar da yaşayacağın herşeyi yaşayacaksın: sen naparsan yap, kim ne söylerse söylesin çektiğin acı, hissettiğin üzüntü ve durumu değiştirmek adına bi şey yapamamanın verdiği çaresizlik hep olacak!
ama olsun, çünkü ömrün boyunca içinde hep bi yara, hep bi burukluk olmasındansa şimdi tüm üzüntüleri çek, herşeyi tüket ki gelecekte içinde hiç bi kül fln kalmasın…
aman allahım güzin abla moduna fena halde girmişim… noldu ki bana???
Sevgilin intihar ederse?
beterin beterinin beteri
bu durumu kazmalik yapip yanlis anlamadiysam sevgilinden ayrilmissin. ve bu hayatta yapacak bi bok kalmamis gibi hissediosun, 24 saat uyusam daha iyi diosun, ne biliim o kisinin sesini vs.sini duymak istiorsun bla bla blaa.. yapacagin tek sey birlikteliginizde size ozel olan her yere gitmek yalniz basina. ya da mumkunse birlikte zaman gecirdiginiz heryere. hatirlatmalari kaldir, yok etme derim. yillar sonra tebessum ettirebilir bir nefrete donusum soz konusu degilse. zaten olmasin.
tabi ben yanlis anlamadiysam bunlar.
LesClaypool doru demis. ya ole olsa..
ucup gitse biricik guzellik…
bağışıklığın yoksa tabi. mesela benim var. artık zayıf değilim ve aşık olmuyorum. aşk birden karşına çıkar diyenlere gülüyorum. kendime güveniyorum. ona saygı duymuyorum. hayatla maytap geçiyorum. bazen duygusallaşıyor gibi oluyorum ama slayer dinliyorum geçiyor.