Yakarış
Yakarış

Herhangi bir dinin hakiki inananlarına kendilerini Allah’a bağlayan şeyin ne olduğunu sorulsa, bunun bir ‘şey’ değil, bir ‘his’, bizim çok üstümüzde bir güçten gelen bir duygu olduğunu anlaşılır. Batı dinleri biraz daha öğretilere yakın durur: Tanrı bize kitaplarında kanunlarını gösterdi ve irfanından verdi, bize düşen onları hayatımıza uygulamak. Kendi faydamıza kullanılabilecek ‘fazlaca’ nasip edilmiş zekamız ve kıt itaat ve disiplinimizle cehennemi kaynatacak bir tür olan biz insanlar için din duygusuna sahip oluşumuzun daha faydacı sebebleri her zaman olmuştur. Hayatta kalma içgüdüsü ana sebeblerden biri olabilir mi?İnsan yeryüzünde var olalı beri din de hep varoldu ve sağladığı yapı bedenimizi değilse bile aklımızı korumamıza yardım etti. Ama bu hakikat bilim çevrelerine şu kışkırtıcı soruyu hep sordurttu: Hangisi öncedir, Tanrı mı ona duyulan ihtiyaç mı?Şöyle sorayım: İnsanlar inandıkları dinleri yukarılardan vahiy yoluyla tanrıdan mı aldılar yoksa genlerimiz mi bunu bize aşıladılar da bu bir tanrı duygusu oluşturdu ve zaman içinde türümüzü devam ettirebilmek için din duygusuyla topluluklar oluşturduk.Time dergisi bu konuyu araştırmış ve şu sayfadan başlayan linklerde kaleme almış.