Dönemin (1780) tutulan en öndeki şairi Sünbülzade Vehbi efendi‘dir. Padişahı zaman zaman öyle haşlar ki, artık o dönemin kudretli padişahı bundan bizâr olur. Şairi çağırıp “Bre çelebi billah bizi muzdarip ittün. Seni af edebilmem içün öyle bir şiir yazasun ki ilk mısrayı duyduğumda kızıp cellat diye bağıram, ikinci heceyi duyunca da bol bol ihsanda bulunam. Aksi takdirde yedikulenin soğuk ve sessiz zindanları senin mekanın olur..” der. padişahtan korkan Sünbülzade, çar naçar kabul edip evine çekilir.Sünbülzade can havliyle o gece hemen bir şiir yazar;Azm-i hammam edelim sürtüştürem ben sana,Kise ile sabunu, rahat etsin cism ü can..Lal ü şarap içirem ve ıslatup geçirem,Parmağına yüzüğü, hatem-i zerr ü drahşan..Eğil eğil sokayım iki tutam az mıdır,Lale ile sünbülü kakülüne nevcivan…Diz çökerek önüne, ılık ılık akıtamBir gümüş ibrik ile destine ab-ı revan..Salınarak giderken, arkandan ben sokayım,Ard eteğin beline, olmasın çamur aman..Kulaklarından tutam, dibine kadar sokam,Sahtiyandan çizmeyi, olasun yola revan..Öyle bir sokayım ki kalmasın dışarda hiç,Düşmanının bağrına hançerimi nagehan..Herkese vermektesin bir de bana versene,Avuç avuç altunu olsun kulun şaduman..Eğer arzu edersen ben ağzına vereyim,Yeter ki kulundan lokum iste her zaman..Sen her gece gelesin ben Vehbiye veresin,Esselamü aleyküm ve aleyküm selam…+-+-+-+-+-+-+-+-+Azm: ToplantıZer: AltınDrahsan: SüslüNevcivan: Genç kişiDest: AyakSahtiyan: Kuzu derisiNagihan: Anidenşaduman: Mutlu,sevinçli
+-+-+-+-+-+-+-+-+dün bir forumda (http://www.muzikegitimcileri.net) okudum bu yazıyı / şiiri. şairimizin dili kullanmadaki başarısı mest etti beni.forumdaki bu mesajın hemen ardından gelen cevapta bakın ne diyor: “belki bana düşmez ama bu mesajınız çok yersiz ve hiç de gülünesi değil. Sizi müzik terbiyesine ve ağzınızdan çıkanı kulağınızın duymasına davet ediyorum!”
bitmedi daha. bu cevaba bir de karşı cevap var:”Birincisi: Müzik dışı konular başlığı altında yazdım bu metni.
İkincisi: Zamanın devlet hünkarına atfen yazılmış bir şiirdir bu.
Üçüncüsü: Madem size düşmezmiş….neden yorum yapıyorsunuz?
Dördüncüsü: Osmanlı da sanat ve şiir anlayışının bir devlet başkanına atfen yazılması sizi çok mu incitti? Anlayamadım.
Beşincisi: Padişahın takdir ettiği bir yazıyı sen hoş bulmadıysan fikirlerini en azından kendine saklamayı deneyip…bu konuda başarılı olabilirsin.
Altıncısı: Yazımdaki ince nüansları kavramaya davet ediyorum seni madem ki eleştirecek cüreti kendinde bulmuşsun
Yedincisi: Zamanında bu şiir için hiç bir eleştiri yapılmazken sen bunu nasıl becermişsin….Önce bab-ı Ali dersine ve edebine davet etmek gerekir seni.
Cahit Sıtkıları, Külebileri, unutmayasın…………Sekizincisi: Müzikten söz etmişsin…..Tamam da…. Geçmişinin edebi felsefelerini kavrayamamış boş ve gülünç bir eleştirmen için…..müzik kelimesi bana biraz bu eleştimen için fazlalık geldi.
Unutma kiİyi bir eleştirmen olmak için….İyi bir edebe ihtiyaç vardır.Bu şiire haksızlık etme…..Hiç değilse kendine saygılı ol….Teşekkür ederim”
+-+-+-+burada bu şiir/taşlama/hicv/rücu ile ilgili epey detaylı açıklamalar bulmak mümkün. bu şiiri kimin yazdığını ya da tarihsel bir gerçeklik olup olmadığını tarihçiler, şairler tartışadırsun kesin olan tek şey; her kim yazmışsa diline çok hakimmiş. takdir ettim vesselam. Yukarıda bahsettiğim forumdaki söz düellosu da tuzu biberi oldu benim için.