Space Collective* Bilim, Teknoloji ve Gelecek* İnsan beyni ve nöroloji* Biyoloji, Biyoteknoloji, Genetik ve Tıp* Çevre* Fizik ve Felsefe* Sanat ve Tasarım* Yapay Zeka* Sistemler ve karmaşıklık* The Web
temalarındaki yazıların olağanüstü güzellikteki görsellerle ve tasarımlarla açıklandığı kollektif blog sitesi. Tasarımla ilgilenen herkesin mutlaka okuması, incelemesi gereken bir blog. Ayrıca 5 sütunlu yapısıyla, içeriğine uygun estetik görünümü ile yukarıda sıralanan pek çok konuya ait görsel ve link barındırıran, takip edilesi ve etkileyici bir site. Tipografik çalışmalar, sürrealist manüplasyonlar, fractal ve processing çalışmaları, illustrasyonlar var.Galeri bölümündeki bütün çalışmalar özenle seçilmiş ve hepsi bilimsel teorilerin açıklanması için desteklenmiş.

İçeriği açıklayabilmek için yazılara ait birkaç alıntıyı sizinle paylaşmak istiyorum.

“I live on Earth at present, and I don’t know what I am. I know that I am not a category. I am not a thing — a noun. I seem to be a verb, an evolutionary process — an integral function of the universe.”

Şu anda dünya üzerinde yaşıyorum, ve ne olduğumu bilmiyorum. Ama bir kategori olmadığımı biliyorum. Bir şey – bir isim değilim. Daha çok bir fiile benziyorum, bir değişken, evrenin entegral bir işlevi…

“To rid ourselves from ignorance we need of necessity understand our minds, our brains and the neurological strata that underlie all that we perceive, know, think, feel, emote and so on. We need to understand how our brains and consequently our minds have been shaped by the blind forces of evolution that are both guiding and limiting human intelligence and its manifests. As the understanding of our own minds expands, the doors to self guided conscious evolution open. A profound human transformation becomes viable.”

Bilgisizliğimizden kurtulmak için aklımızı anlamaya ihtiyacımız var, aklımızı, beynimizi ve algıladığımız, bildiğimiz, düşündüğümüz, hissettiğimiz, duyarsadığımız herşeyin altında yatan nörolojik tabakaları çözmemiz gerekiyor. Önce beynimizin sonra da aklımızın nasıl evrimin kör müdahaleleri tarafından şekillendirildiğini ve bunların insan zekasını nasıl hem yönlendirip hem de engellediğini anlamalıyız. Bizim kendi aklımızı anlayışımız arttıkça önümüzde bilinçli evrimin kapıları açılacak. Ve insanlık köklü bir değişim geçirebilecek

“Only on condition of a radical widening of definition will it be possible for art and activities related to art to provide evidence that art is now the only evolutionary-revolutionary power…to dismantle in order to build a social organism as a work of art.”

Ancak sanatın ve sanatla ilgili aktivitelerin tanımında köklü bir genişleme yaratarak sanatın günümüzde evrimsel ve devrimsel tek güç olduğuna dair kanıtlar elde edebiliriz… bir sanat eseri olarak sosyal bir organizma yaratabilmek için önce onu parçalamalıyız.
Ayrıca burada Prof. Elif Ayıter‘in BRIDGE projesine (görsellerin google gibi arama motoru ile etiketlenip, kategorilenmesi ile kolaj oluşturma) de yer verilmiş. (İlk gördüğümde çok şaşırmıştım. Aynı ülkede yaşıyoruz ama bu bilgiyi nasıl oluyor da yabancı bir kaynaktan öğreniyorum diye.)

Zaman kapsülleri ayrıca zengin bir içerik.