mimikler ırsi midir?
Araştırmacılar, yüz ifadelerinin sosyal olarak öğrenilmediğini, evrimsel olarak aileden genetik yolla kaynaklandığını vurguluyor. İsrailli uzmanlara göre mimik ve yüz ifadeleri insanları hayvanlardan ayıran önemli bir özellik. Hayfa üniversitesi araştırmacıları yüz ifadeleri ve Mimiklerin doğuştan mı,terbiyeden mi olduğunu anlamak için21 doğuştan görme özürlü kişi ve bunların birinci dereceden akrabası 30 kişiyi bir teste tabi tabi tuttu.toplam 51 deneğin sevinç, hüzün, hayret ve benzeri durumlara tepkileri görüntülendi.Bilim insanları daha sonra kaşlar, dudaklar gibi yüz ifadesi vermeye yarayan noktaların her bir ifadeye denk düşen hareketlerini teker teker analiz etti.Veriler bilgisayar simulasyonuna girdi,yüz kaslarındaki değişimlerin dizi ve frekansları çıkarıldı.yapılan analize göre,doğuştan görme özürlü denekler kızgın,üzgün ve efkarlı yüz ifadelerini daha sık yapıyor.Yüz İfadeleri Aileden Geliyor
Araştırmayı gerçekleştiren hayfa üniversitesi uzmanı Gili Peleg, görme özürlülerin, yüz ifadesini öğrenebilecekleri bir sosyal ortama girmediğini, dolayısıyla mimiklerin doğuştan getirilen bir özellik olduğunu belirtiyor. Peleg bunun için şu örneği veriyor: ”Deneklerimiz arasında bir görme özürlü kişidoğumdan hemen sonra evlatlık verilmiş. Bu kişini annesinide deneye kattık ve gördük ki görme özürlü denekle annesi arasındaki yüz ifadeleri birbiriyle aynı. bu gözlem mimiklerin doğuştan geldiği tezini güçlendiriyor.Peleg genlerin yüz kasları ve sinir uçları ile ilgili bilgiler taşıdığını, sosyal öğrenim faktörünün de etkili olmasına karşın her yüzün belli biyolojik yetenekleri olduğunu vurguluyor.Bilim insanları, yüz mimiklerinin doğal seleksiyon ilkesiyle uyuştuğunu, binlerce yıl öncesinden insan topluluklarının birbirlerini diğerlerinden ayırmak için yüz ifadelerini geliştirdiğini belirtiyor. Uzmanlara göre yüz ifadeleri evrimsel mantıkla açıklanabiliyor. Örneğin,yüz ifadelerindeki benzerlik eski zamanlarda kabile üyesini,kabile üyesi olmayanlardan ayırmaya yarıyordu.Kaynak:Araştırma Proceedings of the National Academy of science (DOI:10.1073/pnas.0607551103)dergisinde yayımlanmıştır