Filmini illa ki biliyorsunuzdur, Will Smith ve Tommy Lee Jones’un 1997 yapımı o güzel filmi. Dünyadaki uzaylıları hizaya sokmaya çalışan, girmeyenleri zımbalayan iki elemanın ve arkalarındaki organizasyonun hikayesi. Ve hatta ikincisi de geliyo şimdi, orijinal sitesinden bilgi alabileceğiniz gibi, şu adresten de trailerı seyretmeniz mümkün. Ama aman diim oyununu almayın, rezil çünkü.

Ve fakat, bu MIB’nin gerçek hayatta warolmak gibi bir de durumu war.

Yani öle diyor birçokları. (1), (2). Araştırmacı ufobilimciniz olarak bi araştırma yaptım, hakketten de baya bişi buldum. Şöyle ki, MIB ufoları araştıran, ufo gören, ufoların herhangi bir aktivitesine tanık olan, bilahare ufolar tarafından kaçırılan veya onarla irtibata geçen kişilerin yanında mantar gibi biten bir grup veya organizasyon. Orta ve ortanın üstünde boya sahipler, elbiseleri henüz satın alınmışçasına yeni, fötr olarak tabir edilen şapkaları war, güneş gözlüğü takıyorlar, ciltleri griye yakın derecede soluk, suratları kesinlikle ifadesiz, gözleri değişik bir biçimde parlak, robotik ve ifadesiz bir aksanla konuşuyorlar ve şapkalarından kravatlarına kadar siyah giyiyorlar diyor burası ve bir çok yer. Aralarında bayanlar da war, ama çok nadir. Yüzlerinde kaş ve kirpik yok. Olay bölgelerine gelişleri hep simsiyah ve modeline göre yepyeni duran cadillac veya dodge’larla oluyor. Geldikleri gibi aniden gidiyorlar, insanın zihnini okuyabiliyorlar.

Tam olarak yaptıkları ise, bahsettiğim gibi ufolarla bir şekilde temasa geçen kişilerle dolaylı veya direk olarak irtibata geçip, gördüklerinin veya bildiklerinin gerçek olmadığını söylemek. Eğer irtibata geçilen kişi ufo araştırmacısı ise, araştırmasını durdurmasını söylemek. MIB hakkında yapılan araştırmaların başlangıç noktası genelde bender olayı, zaten araştırma yapacak olursanız oldukça fazla bilgiye ulaşbilirsiniz. Tabi bir tek Bender olayı değil mesele, yine şurdaki “Maine US 1976” adlı başlıkta şöyle bir hikaye war (hikayenin birkaç yerdeki versiyonlarından derliyorum);

Dr. Herbert Hopkins kendi halinde bir psikologdur. Uzaylılar tarafından kaçırıldığını iddia eden David Stephens adlı bir hasta üzerinde çalışma yapmaktadır. Akşam evde kimse yokken telefon çalar, ve arayan kişi New Jersey UFO Araştırma Organizasyonundan (ki yapılan araştırmalarda aslında böyle bir şey olmadığı görülmektedir) olduğunu, ve eğer müsaitse kendisiyle görüşmek istediğini belirtir. Olumlu cevap veren Hopkins, telefonu kapayıp antredeki açık kalan ışığı kapamaya gittiğinde, avludan ayak sesleri duyar, ve gelen siyah giysili bir adamdır! Evin en yakınındaki halka açık telefonun 10dk mesafede olduğu düşünülürse, arayan kişinin o kadar kısa sürede oraya gelmesi imkansız gibi gözükmektedir. Hopkins ile siyah giysili adam otururlar, MIB ufolar hakkında sorular sorar, Hopkins bildiği kadarıyla cevaplar. Bir süre sonra MIB konuyu değiştirir ve Hopkinse cebinde iki demir paradan bir tanesini çıkarmasını söyler (ki o anda Hopkinsin cebinde gerçekten iki tane demir para wardır). “Dikkatli bak” der, ve para flulaşarak Hopkinsin elinde yok olur. Hemen bir soru daha sorar MIB, “Barney Hill (bir süre önce ufolar tarafından kaçırıldığını iddia eden ve ölen bir kişi) olayını biliyormusun?” “Evet” der Hopkins. “Barney’nin kalbi yoktu.”, “tıpkı senin elinde para olmadığı gibi” Daha sonra da Hopkins’e Stephens olayı ile ilgili bütün kanıt içeren materyali yoketmesini “önerir”, ve “enerjisinin azaldığını” söylerek gider. Az sonra eve gelen bayan ve evlat Hopkins, bay hopkinsin duvar beyazı suratını görünce ne olduğunu ve kapının önündeki tek tekerlek izinin ne olduğunu sorarlar. Hopkins dışarı çıkar ve bakar, koskoca otoyolda çizgi hizasından giden “tek” bir tekerlek izi wardır. Tabi bu olaydan sonra Hopkins bütün kantıları yok eder ve hastası ile olan ilişkilerine son vererek, olay hakkında uzun bir süre kimseye bahsetmez.

MIB ile kontak kurak insanların çoğu ilk konuşmada tehdit edilerek korkutmak suretiyle, yaşadıkları deneyimlerden kimseye bahsetmemeleri konusunda uyarılmakta. Burada ve şurada okuyabileceğiniz gibi, tehditler oldukça da ikna edici. Dikkat edilecek olursa, MIB her kontak kurduğu kişi hakkında herşeyi biliyor ve yaptığı her şeyden de haberdar.Fakat bu ve şu adreslere bakacak olursanız, her karşılaşmanın tehdit içermediği gibi, MIB’nin daha yüksek bir organizasyonun elçileri olduğu sonucunu da çıkarmak mümkün. Bu yazılara göre, MIB dünyayı senelerdir takip etmekte olan bir uzaylı ırkının, işlerine burnumuzu sokmamızı engellemek amacıyla gönderdikleri kişiler. Bu adrese göre, bunlar “Horlock” denilen bir ırkın temsilcileri ve insan vücutlarını kullanıyorlar, gösterdikleri “programlanmış” davranış biçimleri, düşünceleri okumaları ve yoktan varolmaları da bunun bir açıklaması. Tabi bunu mantık sınırları içerisinde açıklayanlar da war, bu arkadaşlar diyor ki, bu oluşumun asıl adı “Black Ops Fed Fraternal Order” imiş. Temeli 1770’lere kadar dayanan bu organizasyon, üyeleri haberalma teşkilatından ve kinetik eğitim alın devlet ajanlarından elit ve süper gizli bir grup, ve devlet için çalışıyorlar. Hatta bakınız ki, MIB’e kabul edilme şartlarını bile sıralamışlar. İki türlü üyesi war, birinci grup “memurlar” ki bunlar halk tarafından gözlemlenen, bilindik (!) siyah giysililer. Diğer grup ise “ajanlar”, bunlar da devletin bir çok kademesinde, askeriyede ve yasayla ilgili alanlarda çalışan kişiler. Diyorlar ki siyah helikopterleri bile war, ama tabi buna inanan da war, inanmayan da. Ve MIB sadece Amerikada değil, hemen her ülkede wardır diyenler de mewcut. Bütün bunların dışında, MIB’yi spiritüelizmle sentezleyenler de war ki, inceden balatayı yakmışlar gibi geldi bana. (burdaki yazının en sonunu okuyun)

Peki ama, madem bu kişi veya varlıklar, uzaylılarla bir şekilde alakası olanları susturuyorlar den 1942’deki “Los Angeles Savaşı”’nda hiçbir varlık göstermemişler? Bu da sorulan sorular arasında.

Netice itibariyle, her filmin arkasında bi gerçek wardır derler, (bknz: independence day, space cowboys), bunun arkasında neden olmasın diye düşünüyo insan. Bu kadar insanın höt die sesinin kesilmesi de ilginç bi olay tabi. Oops, kapı çaldı, geliyorum şimdi.