Karar vermek demek en pejmürde kalmış tavır ve hal-inanç üçlüsünün ortak bir prosesde bulunmasıdır!Bu prosesi kimse doğru okuyamaz,aksi halde ise inanç yerini gerçeğe bırakır buda karar verememek anlamına gelir(bknz. düşünürler en zor karar verenlerdir)Aktif—–İnançPasif—–Daha büyük bilinmezlikDaha büyük bir bilinmeze sahip olmanın doğurduğu potansiyel fark(inanç) itici güçtür ve kişinin daha çok dışındakilere odaklı ise,kendinden izler taşımıyorsa sadece kendisinden(varlığı) sebep çökecektir!Doğru kararlar doğru yalanlar olabilirmi sırf bu sebepten?soru sormanın önemi bilgi’denTerkediliş bir dinlence ve inancın gücü bizim dinlenen taraflarımızdır!