İsmet Berkan’a açık mektubumdur.Herkesin dünya görüşüne, güncel olayları bu görüşleri dâhilinde değerlendirişine, fikirlerini kamu huzuruna sunmasına saygım var. Elbette insanlar farklı tarafları tutabilir, zıt siyasi oluşumları destekleyebilir. Ancak 29 Ağustos 2006 tarihli Radikal’de yayımlanan “Sezer haksız, Arınç haklıdır” başlıklı Sayın Hasan Celal Güzel’in kaleme aldığı yazı tahammül sınırlarımı aşıyor. Güzel’in Türkiye’de aydın olmak hakkındaki yazısını (İyi ki “aydın” değilim / 20 Ağustos 2006) okuduktan sonra da benzer şeyleri düşünmüş, iki gün sonra Türker Alkan’ın Güzel’in bahsettiğim yazısına karşılık köşesinde yer verdiği “Aydın” başlıklı yazısını (22 Ağustos 2006) okuyunca yalnız olmadığımı görmüştüm.Güzel, fikirlerini savunmaya, görüşlerini bildirmeye çeşitli gazetelerde devam edebilir tabii ki fakat bu gazete Radikal olmamalı. Yeniyüzyıl’ın bir nevi devamı olarak gördüğüm, çizgisini beğendiğim Radikal’de Hasan Celal Güzel’in yazılarını görmekten son derece rahatsızım ve hatta artık tahammül edemiyorum. Türk gazeteleri zaten Güzel vb yazarların düşünceleriyle dolup taşıyor; bari Radikal, sayfalarını bu tür fikirlerle doldurmasın.Lise birinci sınıftan beri takip ettiğim gazetemin ilginç bir süreçten geçtiğine üzülerek tanık olmaktayım. Onuncu yılını kutlama etkinliklerini duyurmakta olan Radikal’de bu süreç, Sayın Güzel’in gazetede köşe sahibi olmasıyla başladı. Radikal eski Radikal değil! Haydar Dümen’in Posta’da daha önce yayımlanmış cinsel içerikli yazı dizisinin yeri Radikal olmamalı. Veya sosyetenin gözde ismi Süreyya Yalçın röportajının sosyal sorumluluğuna, bilincine en çok güvendiğim gazete olan Radikal’in manşetinde ne işi var? Hatırlarsınız, geçen sene bu vakitlerde Sayın Berkan, yazılarında faşizmi savunduğu gerekçesiyle hakkında açılan davaların akabinde Mine Kırıkkanat’ı Radikal’den ihraç etmişti. Kırıkkanat’ın yazıları faşist bulunuyorsa, Güzel’in yazıları nasıl acaba? Ayrıca Perihan Mağden ve Kırıkkanat’ın gazeteden ayrılmasıyla Radikal’de güncel ciddi meseleler üzerine kalem oynatan kadın yazar kalmadı (haftada iki kez yazan Nuray Mert hariç).Uzun lafın kısası Radikal’de sözünü ettiğim bu dönüşümden son derece rahatsızım ve bu konuda aynı fikirde olduklarını gördüğüm, internet üzerinde fikir alışverişi yapıp, en kısa zamanda harekete geçmeye hazırlanan bir “Radikal Okurları” mail grubunun varlığını belirtmek istiyorum. Onlarla iletişim içinde olmadığım için nasıl bir hareket süreci içinde olacaklarını bilmiyorum ama benim talebim şu: Sayın Berkan, nasıl geçen yıl hiçbir okurunun fikrini almadan, şu an Vatan gazetesinde köşe yazarlığını sürdürmekte olan Mine Kırıkkanat’ın yazılarına son verip ertesi günkü köşesinde yaptığı işe karar verişini açıkladıysa bu kez de Hasan Celal Güzel’in yazılarına bir an önce son vermesini talep ediyorum.