Kokoreç yedim bugün.Yanında da ayran içtim.Ayran içtimi ingilizce yazmaya kalktığımızda ı drunk ayran da yazabiliriz ı run each team de yazabiliriz.WOHAAAAAAAAAAA espri makinesi miyim neyim?İğrenç bir gündü.Yine yoruldum.Üselik lenslerim gözüme yapıştı solüsyonda bi numara var ama anlamadım.Galiba çinler ucuz mal alacak kadar zengin değilim derken haklılar.Neyse…Şimdi portakalla elma yiyorum.Hayal kurdum eve gelirken.Bi tane karavanım olacak.(Aslında bu hayali bi arkadaşımdan çalıp güncelledim)Karavan değil de konteynırım olcak.Bir oda bi banyo.Sadece bi yatak son teknoloji bi tv,ses sistemi filan bir de dvd oynatıcı,tabi bir de laptop…100 metrekarelik bir alanı çitle çiviricem.Kafama göre çiçekler böcekler domates filan ekmek lazım.Mütevazi bi ev işte.Ama kapımda bir porche carrera olmak zorunda.Metalik gri böyle en gıcırından.Çok şey mi istiyorum yaaaa????Milletin eve eşyaya mala mülke yapacağı masrafı arabama yapmak istiyorum çok mu ha çok mu?Böyle lora eşli marka çiçekli elbiselerle dans yarışmalarına katılmak,kavalyemle birlikte dansın kraliçesi ve kralı seçilmek bir şişe şampanyayı kafamdan aşağı dökmek istiyorum.Sabah uyanıp iskeleye kadar koşmak istiyorum üzerimde ince beyaz bir elbiseyle ayağımı suya sarkıtıp bir sigara yakmak….Biri tüm bunları yapmam için bi ödenek sağlayabilir mi?NErde genç iş adamları derneği,nerde sivil savunma örgütü üyeleri,nerde sahil koruma ,nerde akut nerde nasuh mahruki ve güzel yeşil gözleriii hehe (: Ya da tez zamanda bi zengin koca (: WOHAAAAA…Ben şimdi bu hayallerle bi güzel uyurum ki..Bir tane daha var,bu en eğlencelisin;Sevdiğim adamın doğum günü ve atıyorum üç yıldır birlikteyiz.Ona sürpriz bir doğumgünü partisi düzenliyorum….Hımmm nerde olabilirrrrrr,Salata Mesa mesela.Evet Salata’da sürpriz bir doğumgünü partisi.Adam gelmiş,bütün davetliler hazır.Ortak arkadaşlarımız,onun iş arkadaşları,benim iş arkadaşlarım ve onların eşleri.Ama bir tek kişi eksik;ben.Nerelere kayboldum bilmem ki parti başlamak üzere.Yaklaşık elli kişi kadar varız.Kadınların hepsi en şık elbiselerini giymişler.Parfüm kokuları mekanı dolduruyor.Hepsi birbirinden güzeller.Erkeklerin çoğu sımokinli.Hatta papyon takmışlar.(:Bu arada ben kuliste nefes nefese ışıkların sönmesini ve orkestranın hazırlanmasını bekliyorum.Bu arada sevdiğim adam herkesle sohbet ediyor,tek tek yanlarına gidip hatırlarını soruyor ve tebrikleri kabul ediyor.İşte orkestra da hazır.Kısa bir sessizlik oluyor ve işte o şarkı başlıyor.Celine Dion “Because You Loved Me…”.Tanrım pistteki benim evet benim.Üzerimde dökümlü turkuaz mavisi bir elbise,saçlarım açık düz fönlü,boynumda,bileğimde yada kulağımda tek bir aksesuar yok.Elimde mikrofon ömrümün gözlerine bakarak aşkın en güzel şarkısını söylüyorum.Herkes şaşkın.You were my eyes when i couldn’t see….You were my voice when i couldn’t speak…Herkes dans etmeye başlıyor ama benim şapşal sevgilim donup kalmış,dumur olmuş halde gözlerini bana dikmiş bakıyor.Şarkı bittiğinde ilk şoku ancak atlatmış olan beyimiz yanıma gelip kocaman büsbüyük bir öpücük veriyor bana.İşte ne kadar mutlu olduğundan bahsediyor filan.Ve mikrofonu eline alıp (Aman tanrım şarkı söyleyecek gece berbat olucak diye düşünürken ben) benimle evlenmek istediğini söylüyorrrr.Ben tabi kırk yıllık evde kalmış kız kurusu modunda olayın heyecanı ile EVEEEETTTTT çığlıkları atıyorum (:Gece bitene dek çılgınlar gibi eğleniyoruz (:.Sonra da evleniyoruz.:) 🙂 🙂 🙂 MUTLU SON 🙂 🙂 🙂 :)Sevgiler…