Hayat gerçekten dipsiz bir kuyuymuş. Bunu yeni yeni anlıyorum. Dibe varmayı amaçladıkça güneşten o kadar uzaklaşıyoruz. Ne acı!Farkında mısınız? Sürekli çabalıyoruz bir yere varmak için, kuyunun dibini bulmak için; ancak baştanda dediğim gibi kuyu dipsiz. İnsanın aç gözlülüğünden olsa gerek bu durum. Lisedeyken şu sınıfı geçsem derdim. Şimdi üniversiteye gitsem diyorum. İleride yüksek lisans diyeceğim, iş diyeceğim, para diyeceğim, ev diyeceğim… Bu diyeceklerim sonsuza kadar uzanıp gidecek. İsteklerimiz hiç bitmiyor sizde farkındasınız bu durumun değil mi?Bu istekler çok da kötü değil aslında. Her istek bir başarı ve sonunda bir statü getirir. Bu yadırganamaz. Ancak hep iyi bir gelecek düşünmekten, geleceğe yatırım yapmaktan şimdiye fırsat bile bulamıyoruz. Hatta geleceğe yaptığımız yatırımları bile o gün geldiğimizde kullanamıyoruz. Gelebileceğimiz ey üst seviyeye gelip: “Tamam! Bu kadar yeter.” dediğimizde birde bakıyoruz ki o yatımları kullanacak dinamizme sahip değiliz. Geçmişe baktığımızda ise asık bir surat ve kocaman bir sıfır görüyoruz.Çok çalışmak ve ya hiç çalışmamak bir şeye göre çok daha kolay. O şey ise: hem çalışıp geleceğe bir şeyler bırakmak hem de bunun tadını çıkarabilmek. Bu gerçekten zor bir şey; ama yapabilenlerde yok değil. Bunu başarabilenler hem o günü hem de geçmişi gülücükle hatırlayan kişiler olmuştur hep.Bilinçli gençler, ben de sizin gibi bir genç olarak ve dostunuz olarak bu iki durum arasındaki dengeyi sürekli kontrol etmenizi rica ediyorum. İnanın böyle olursa bu ülkeyi mutlu ve huzurlu bir düzeye taşıyabiliriz ve asık bir ülke yerine gülen suratlı bir ülkeyi gelecek nesillere aktarabiliriz.Haydi! El ele verelim!Kubilay Oral18.04.2008Sozelciyiz.Biz