ÇİÇEK
Akşamları çocuklar odalarına çekildikten sonra epey uzun bir zaman kalıyor bana. Keçeler, boyamalar bir yere kadar oyalıyor ama mutfak asıl nefes aldığım yer. Pişirme taşırma işlerinde en çok rahatlatan ise mayalı hamurlarla uğraşmak. Dün akşam da ne yapsam diye kıvranırken, kahvaltı için taze ekmek kalmadığını fark ettim. İşte bu iyi haber!

Malzemeler her an evde bulunan türden;

  • 280 ml ılık süt
  • 2,5 çorba kaşığı zeytinyağı
  • 3 bardak un (250 ml sıvı alan bir bardak)
  • 2,5 çorba kaşığı tozşeker
  • 1,5 tatlı kaşığı tuz
  • 1+1/4 tatlı kaşığı instant maya

Yapılışı
Tüm kuru malzemeyi yoğurma kabının içinde karıştırıp, ortasını elimizle açıyoruz. Ortada oluşan havuza sıvı malzemeyi döküp başlıyoruz yoğurmaya, oldukça cıvık bir hamur olacak, korkuya mahal yok. Hamur esnekleşene kadar yoğuruyoruz. Üzerini nemli bir bez ile örtüp mayalanmaya bırakıyoruz. Ben bu aşamayı çok hafif ısıttığım fırında yapıyorum hava soğuksa, değilse zaten sorun yok. Yaklaşık 30 dakika içinde hamur dört katına kadar kabarıyor. Hadi tekrar yoğuralım 🙂 Dediğim gibi hamur yapışkan, elleri biraz zeytinyağıyla yağlamak işi kolaylaştırıyor. Yoğurma işi bittiğinde epey esnek bir hamurumuz olmalı. Hamuru tezgah üzerinde uzatıp, altı eş parçaya bölüyoruz ve çiçek şeklinde pişirme kabına yerleştiriyoruz.
Ve son mayalanma! On dakika kadar sonra hamur puf puf kabarmalı, ekmeğin şekli ortaya çıkmalı. Şimdi üzerinin parlaması için yumurta ve suyu çırpıp üzerine sürüyoruz. Ben bu kez kuru biberiye serptim. Susam, çörek otu, haşhaş da oldukça iyi fikir ama. Önceden 165 dereceye ısıttığımız fırına atıyoruz ve altı üstü güzelce kızarana kadar pişiriyoruz.
Pişirme aşamasındaki püf noktası ise fırının tabanına bir kase su yerleştirmek ki ekmeğimizin üzeri kurumasın 😉

Ekmek, pişme süresinin sonuna geldiğinde büyük oğlum Doruk odasından acıktım diye fırladı, biraz soğumasını bile beklemeden iki parçanın arasına tereyağ sürüp, mideye indirdi. Sabah kahvaltıdan ve okul sandviçlerinin hazırlanmasından sonra geriye bir lokma bile kalmamıştı 🙂