oyy ne uzun ara oldu yahu 🙂 olsun…Alien

efenim gerek uzay gemilerinin tasarımı olsun, gerek kullanılan aparatlar olsun kendisinden sonra gelecek olan bir çok filme standartlar oluşturmamış mıdır bu film? bir çok kaliteli, kalitesiz yapım o uzay gemilerinin siyah ve koşeli yapılarını benimsememiş midir? silahları, cyborgları hepsi alien ürünü değil midir derim.. hele böyle bir filmin kahramanının bir kadın olması ayrı bir özellik ve de güzellik.. erkek robotu cart diye ortasından ayıran alien, kadının kullandığı kargo robotuyla giriştiği mücadeleyi uzaya savrularak kaybediyordu… yahu korku filmlerinden acaip korkan ben, durup durup izleyen gene ben 🙂 bu çoklamanın da ilk filmini sayarım gerisini saymam.. onlar da hoştur da ancak en son predatorlu vs li yaptılar, beni benden aldılar… nefret ettim bu popüler kültür şeysinden…Yargıç Dredd

vee yamuk ağızlı boksörümüz, biricik rambomuz stallone’nin canlandırdığı, çizgi roman uyarlaması olan yargıç dredd enfes bir eğlenceliktir… yine kendine has bir dünyası bir havası olan film için stallone’nin boyu bir on santimcik kadar uzatıldığını okumuştum taa o zamanların tv guide dergiciğinde, heygidim hey… kopya koyun dolly’den önce, klonlanmaydı, yok efendim genetik bilgilerin bulunduğu bileziklerin mermi yivi olrak kullanılmasıydı vb bir çok temasıyla bizi biyo atmosferik abidik gubidik bir çok alemlere sürükleyen yapım neden kıstaslarımız arasında yer almasınki?…Demolition Man

yine o stallone, o zamanın dovüşken siyahisi wesley snipes ile kıyasıya mücadele ediyor… bu da kendine has bir büyü barındırmıyor mu? otomobillerinden, binalara… dovüşmeyi bilmeyen polislerin miskinliğine kadar.. ha bir de 3 deniz kabuğu var… halen merak ederim nasıl kullanıldığını.. o sakın medeniyetin tekonoloji ile paralel olduğunu düşünenlere bir gönderme olmasın ;)efenim devam edecek 😉