bazen ne kadar istesende sen olamıyosun aynadaki, ve tüm iyi niyetine ragmen istediğin gibi şekillenmiyo hayat. belki de “yaşamak” bu gerçek anlamıyla, gelişine vurmamak “kader” topuna; planlamak, planların suya düşmesi, yeniden planlamak, yeniden toparlanmak. bi nevi hayal kırıklıkları yumağı. lakin vazgecmek de hiç olmuyor, sokaklar ruh ölümleri çoktan gerçekleşmiş insanlarla dolu.. onlardan biri de olmak istemiyosun.peki şans, çevre, veya büsbütün tembellik. nasıl karşı koymalı bunlara? hırsını körükleyerek? doğru zamanda doğru yerde olarak? bilmem, ama caba harcayarak şartlara göre belirlenebilir. bazen daha makul hayaller peşine düşmek bile gerekebilir.artık kavgasız yaşayabilmek imkansız sokaklarda, ya da kavgasız mutlu olmak. saçları dökmeden başarı elde etmek. müsama gösterdigin anda tepende tüm insanlar. ya da küçücük bir hatayla ilmik ilmik ördüğün başarılar bir çöp halini alabilir. belki de bu yüzden en makulu ağır ağır ilerlemek. ve hatta sıfırdan baslayarak agır agır ilerlemek.ama simdi, su an; tüm bunları yazıya döktüğüm bu isli sabah vakti? tüm bunlara neresinden başlayacağım? rahat uyumak için kendimi mi kandırıyorum?“I wanna go homeTake off this uniformAnd leave the showAnd I’m waiting in this cellBecause I have to knowHave I been guilty all this time?”Pink Floyd – Stop