ya valla delirttiler beni sitedekiler bin tane soru var yeni güncelleme hakkında bir sürü şey istemişler yok muhtarlıktan fakir ilmuhaberi yok küçükken alışveriş yaptığınız bakkalın eşinin kızlık soyadı neydi babanın kredi kartının şifresini biliyormusun falan bir de seçmeli falan da degil acayip haşırt büyük yazı kutuları açmışlar eh ben de doldurdum tabii iyi mi oldu kötümü bilemem bu arada bir şey söyleyeyim adresi kesin sallamak zorunda kaldım ne yani açık açık ev adresini istemişler iyi mi hadi verdin sonra zart kapı kardeşim faturayı ödememişsin ne faturası ne faturası olacak eşşşşekler gibi hergün bildirgece girmişsin sayfa sayfa aman abi gözünü seveyim bildirgecimi kesmeyin keslan bir de linklere de tıklamış sapık pezemenk seniiiii sonra yok aman abi kesmeyin yaaaa yaaa ya böyle bir durum olursa diye tırstım tabii bir de kendini tanıt bölümü var ki insanın insan hakları mahkemesine başvurası geliyor neler mi yazdım alın aşağıda okuyuninsanın kendisini bilmesi gibi var mı dimi, tabii, tabii iyi de ben kendimi nasıl anlatayım ya hafiften kendime kıyak geçersem? ya elim kendime yontarsa şunu severim bunu severim demekle olacaksa eksik olur diye düşünüyorum niye derseniz yani adama sor kitap okumayı severim müzik dinlemeyi severim türk yemeklerine bayılırım haaa bir de sinema olayı e kardeşim iyi güzel de adam sekiz kişiyi vurmuş hapiste yatıyor ona sor o da aynı şeyleri söyleyecek ne oldu şimdi benim nasıl biri olduğumu anlayabildin mi diğerlerinden nasıl ayıracağım kendimi bari özel şeyler olacak ama onları yazayım. dur duuuuur kendin kaşındın sonuna kadar oku beni tanı (ulan ben dünya alemi tanıyorum bir kuruşluk faydasını görmedim beni tanısan neye yarayacak anlamış değilim ama ne yaparsın yazacağız… geçenlerde hiç tanımadığım bir adam otobüste telefonumun kulaklığını toparlarken beni seyrediyormuş dayanamadı çıkartıp cebinden (zart diye nereden de bulduysa) paket lastiği verdi al da bağla diye) şimdi buradaki ayrıntıdan beceriksiz biri olduğumu düşünüyorsanız yanılıyorsunuz gözüm kapalı bardağı taşırmadan çay koyarım (canım biraz gözümüzün kenarıyla baktıysak hemen ne kızıyorsun o kadar olacak ne yani yere mi dökülsün alla allaaaa) bak diyorsan ki daha bir özele gir daha bir anlat daha bir ayrıntıla o zaman söyleyeyim bir iki örnekten sen beni çıkar örnek bir. beyazıtta havuzun kenarındaki karıncalara simitinden koparıp onlara verip sonra aptal aptal seyreden birini görürsen bil ki o benim… örnek iki vapurla kırkyılda bir karşıya geçerken nostalji olsun şöyle bir dışarıyı seyredeyim diye vapurun dışına çıkıp da sonra (her sefer olduğu gibi) salakça geminin en arkasında motorun çıkardığı suların foşurtusuyla sersemlemiş halde köpüklere bakan salak var ya o yine benim. örnek üç yerde kitapları açıp ikinci el satarken kendisini götürmeye kalkan zabıtaya salakça bir şekilde kitapların arasından çocuk kitabı olabilecek bir iki örneği al abi çocuğuna götürürsün diye verip durumu kurtarmaya çalışırken adamın okuyup da ne olacak lan çocuk senin gibi yerde kitap mı satsın cevabını hazmedemeyince kitap satmaktan vazgeçen biri varsa o da benim. ya işte böyle daha hala tanıyamadın mı yok anam yok nerde bende o para sana endoplazmik redikulum yada reaksiribo nükleik asit testi mi yapıp getireceğiz ama dur bak bir ayrıntı söyleyeyim ki beni tam olarak tanı hani sen böyle sakin sakin yürürken daaaaan diye birden sana çarpan çocuklar vardır bazen birşeylerden kaçarken bir yandan da yaptıkları fırlamalıktan dolayı birşeylere gülerler işte onun elini aç bak tükürükle ıslanmışsa ve bir kaç susam parçası varsa o benim ve bilki simitlerini satmak için bir çubuğa geçirip kahveye giren simitçinin arkasından elini yalayıp simit tablasına bastırarak yapışan susamları çalmışımdır. nasıl tanıdınız mı beni ve anlatabildim mi kendimi? valla aynen böyle yazdım bilemem artık ben iyice bir kıllandım valla kesin beni atarlar artık hele bir de isim olayında sahtecilik yaptığımı bir öğrenseler var ya anında kapının önündeyim aman uyandırmayın derim…