Sevgili günlük ;Televizyon makinasının sezon finalini izlerke , 80’lerde çocukluğunu yaşamış biri olarak çok mutlu oldum .O zamanlar da yaptıklarımız aklıma geldi . Gerçekten çok şanslı olduğuma inandım .Abimle sabahın altısında kalkar , yatakta çizgi filmleri izlerdik .Voltran ,Heman ,Heidi , Şekerkız Candy, hayalet avcıları … daha niceleri .Daha sonra Heman ve Voltran’cılık oynardık . Bazen de Heman cilik 🙂 Dedem bize heman kılıcı yapardı tahtadan .O zaman plastikleri de vardı bunların .Bizim de vardı .Ama dedemin yaptığı tahta kılıcın şühpesiz farklı bir yeri vardı .Annemin aldığı topları yarıdan kesip atom karınca olurduk . Güzeldi o zamanlar .Küçüktük yazları 1,5 ay annemin yada babamın memleketinde geçirirdik . Artvin de geçirdiğim zamanlar nede güzeldi. Bütün gün anneannemlerin inegi ile kuzusu ile atı ile köpegi ile geçirirdim . Köye bizim gibi tatile gelmiş ve orada yaşayan yaşıtlarımızla dağ bayır gezer oyun oynardık . Mesala goco diye bir oyun vardı . çelik çomağa çok benziyor. ortam da olan herkes beraber oynayabileceği bir oyun . Elinizdeki sopa ile ufak bir tahtaya vuruyorsunuz.Amac ebenin o tahtayı vurmaması.Eger o kazanırsa da siz ebe oluyorsunuz. Bazen anneannem köydeki çocuklarla bizi gönderirdi .Hem hayvanları otlatırdık .Hemde oynardık .Malum karadeniz de çok yağmur yağar . Bir öğleden sonra yağmur yağıyordu .Bizde ısınmak için kocaman bir ateş yakmışız .Köyden bakıyorlar .Yangın çıktı orman da diye gelmişlerdi :)Şimdi haftada 5-6 gün gece geç saatlere kadar çalışmak zorunda kalıyorum .Geceyi kaçırıyorsunuz , günü kaçırıyorsunuz . Ve sadece bir hafta izin alabiliyorum . Hayata atılmak ve çocuk kalmak arasında fark bu galiba. Özgürlüğünüzü hayatınızı devam edebilmek için feda ediyorsunuz ..