bildirgec.org

İngilizce

imaj1036 | 03 July 2012 20:26

Hint-Avrupa dil ailesine mensup çekimli bir Cermen dilidir.

Bugünkü İngiltere adasına göçmüş ve adanın yerli halkı olan Britonlarla karışmış olan Cermen topluluklarının oluşturduğu dildir.

İngiltere Krallığı’nın kurulup zaman içinde güçlenmesiyle tüm adada konuşulur hale gelmiştir ve krallığın sömürgecilik etkinlikleriyle Amerika’dan Afrika’ya, Asya’dan Okyanusya’ya yeryüzü genelinde konuşulan bir dil olmuştur.

2. Dünya Savaşı’ndan sonra ABD’nin güçlenmesiyle de dönemin genel kabul görmüş dili olan Fransızca’nın yerini alarak uluslararası geçerliliği olan ve birçok ülkede yabancı dil olarak okutulan bir dil haline gelmiştir.

GÜZELLİK ve KADIN: İKİYÜZLÜ BİR ORTAKLIK

siplutima | 03 July 2012 18:59


Hepimizin hayatta idealleri vardır. Ancak paradan, kariyerden ve ya olmak istediklerimizden bahsetmiyorum. Aslında hiç düşünmediğimizi sandığımız, tamamen içgüdüsel ideallerden bahsediyorum. Güzellikten…
Çağlar boyu bir türlü anlayamadığımız, karar veremediğimiz yegâne konulardan biridir güzellik. Tamamen erkeksi içgüdülerle yönlenen bir yanı da olsa psikolojik, düşünsel bir yanı da vardır.
İlk olarak daha somut taraftan aklaşmak isterim. Dediğim gibi bir takım ilkel içgüdüler ile üzerinde uzlaştığımız bir konudur aslında. Güzellik tamamen doğanın insanlığa bir oyunudur. Doğadaki denge çiftleşme üzerine kurulmuştur. Bu açıdan bakarsanız bunu sadece bir erkek düşüncesi olarak görmezsiniz. Örneğin erkekler en iyi görme duyularıyla uyarılırlar. Bu kesinlikle ispatlanmış bir durum. Bu yüzden kadın için ilgi çekici bir anlamda güzel görünmek hayatta kalmak için gerekli olan şeylerdendir. Bir yandan korunma hissi ile bir yandan da devamlılık amacı ile kadınlar aslında haberleri olmadan bir yarışa girerler. Günümüzde ve tarihte olduğu gibi “çirkin” olarak görülen kadınlar her zaman kendilerini çaresiz ve yenik hissetmişlerdir. Ve bu his onları çoğu zaman intihar çoğu zamansa radikal zihniyette birçok uç akıma sürüklemiştir. Gerçek feminizm akımının temelinde de bu yatar. Bugün birçok tür var elbette, feminizm kendi içinde ayrılmış durumda. Ancak temeldeki radikal feminizm tamamen kadın üstünlüğüne dayanır. Bunun sebebi de doğuştan gelen bu seçilememe ile birlikte oluşan korku duygusudur. Bu yüzden çeşitli kurumlar, akımlar bir anlamda kabileler altında toplanan kadınlara tarih boyunca rastlanmıştır. Güzellik günden güne değişmiştir. Vücut orantılarında da hala günümüzde değişimleri görmekteyiz. Ancak temelde olan bir şey var ki güzellik esas gücünü anaç taraftan yani doğurganlıktan almaktadır. Öte taraftan güzellik bereketi simgelemektedir.
Diğer bir koldan ele alırsak insanın evrimleşmesi sonucu bu olayın bir de psikolojik yönü ortaya çıkmıştır. Herkesin güzellik hakkındaki tek ortak kararı kesin, kalıplaşmış bir şekli bir tanımı olmayışıdır. Kişiden kişiye değişmekte belli hatlar çerçevesinde ilerlese de bireysel dokunuşlarla farklar göstermektedir. Bunun tek sebebi ise kişilerin farklı özellikleri ve karakterleridir. Güzelliğin eş ararken temel kıstas olduğunu biliyoruz aslında. Eş aramanın psikolojik sebebi ise kendinde olan eksikleri gidermektir. Tüm dinlerde ve felsefelerde temelde yatan şey herkesin bir eşinin olduğuna inanılmasıdır. Bunun yaratılıştan bilinen bir şey olduğu söylenir. İşte herkesin farklı yönlerden eksikleri olduğu için, her birey için güzellik farklı boyuttadır. Fiziksel güzellik dışında bu yönden de bir güzelliğin önemli olduğu su götürmez bir gerçektir. Yani aslında biz güzeli ararken öteki yandan da kendi eksiklerimizi zaaflarımızı kapatmanın bir yolunu arıyoruz.Demem o ki bu iki kavram; kadın ve güzellik, ayrılmayan bir bütündür. Güzelliğin iki yönünü de tek bir kişide bulmak bazen zor olsa da hayatın hepimize bonkör davranmasını dilerim.

YÜZDE BİR İLE NEYİ BAŞARABİLİRSİN?

pease | 03 July 2012 17:59

Geçen gün ilginç bir şey geldi başıma.Ben bu aralar İspanyolca öğreniyorum.Bunu bir arkadaşımla paylaştığımda 150 kadar kelime bildiğimi söyledim.O da 1500 kelime bilsen konuşursun herhalde dedi ve ben düşündüm.Bizler Türkçe konuşurken 1500 kelime kullanıyor muyuz ?Türkçe yapı bakımından sondan eklemeli bir dildir.Bu ne demek derseniz bir kelimeyi türeterek uzun bir kelime haline getirebilirsiniz.Örnek verecek olursam siz ÇEKOSLAVAKYALAŞTIRAMADIKLARIMIZDAN mısınız derken Türkçe’nin bu özelliği bütün çıplaklığıyla karşımıza çıkıyor.Böyle bir özelliği olan dilimizde sizce ne kadar kelime hazinesine sahibiz ? Günlük yaşamda dilimizden ne kadar kelime süzülüyor ? 50 ? 100 ? 150 ? Arkadaşımın bir dili konuşabilmek için 1500 kelime yeterli olur düşüncesi günlük konuşmalarınız ve kelime hazneniz düşünüldüğünde size ne kadar inandırıcı gelmekte ?Cevabınız ne bilmiyorum.Ama bu söylediğimden sonra çok şaşıracağınıza ve ben gerçekten Türkçe’yi ne kadar biliyorum ve konuşabiliyorum diyeceğinize eminim.Türk Dil Kurumunun sayımına göre Türkçe de tam tamına 111.027 sözcük varmış.İnanabiliyor musunuz ? Yabancı bir dili konuşabilmek için ortalama 1500 kelime bilmek yeterli olur diye varsayarsak bizler kendi öz dilimizdeki toplam kelimelerin ortalama %1 i kadar konuşuyoruz.İlginç ve şaşırtıcı değil mi? Sadece yüzde bir ile, hayatın iletişim aracı olan bir dili konuşabiliyoruz. İlginç bir istatistik.