Beyazperdeye 19 yıl aradan sonra bu yıl (2006) dönen “Superman Dönüyor” filminin yönetmeni Bryan Singer, serinin 6. filmini çekmek üzere kamera arkasına geçti. Variety adlı derginin haberine göre, yeni “Superman” filminin 2009’da sinemalarda gösterime girmesi planlanıyor.
Konu ile ilgili diğer haber kaynakları ise aşağıda;
Amerikalıların siyasi olaylara bakış açılarını yansıtan karikatür sitesini belki hatırlayanınız vardır. Daha önceden şurada belirtmiştim. Onun gibi siyasi içerikli olmasa da, bu işi zevk için yapan başka bir karikatür sitesi daha keşfettim. Karikatürün tarihinden tutun da
günümüzün karikatürcülerine, Arnold schwardzneger‘den (soy adını hep karıştırıyorum!) tutun Aynştayn‘a kadar karikatürler ile ilgili bir çok örnek ve yazı bulunuyor.
Siteye ulaşmak için buraya tıklayabilirsiniz.
Macintos‘u bilirsiniz, bilgisayar alemine nam’ı diğer mac olarak nam salmış cicili bicili hoş görünüşlü, yakışıklı ve dirayet abidesi istikrarlı bir bilgisayar olarak biliriz. Bu bilgisayarın nev’i şahsına münhasır bir de Mac Os X diye bir işletim sistemi vardır, bilenler bilir… İşte böyle bir ürün grubundan daha iyi faydalanmak ve mevcut sorunlara daha “müştericil” çözümler isteyen yunanlılar bir imza kampanyası başlatmışlar. Kısaca bizde de yaşanan benzer sorunlar olan fiyatlardan, yerelleştirme sorunlarından, tedarik sürelerinden, ilkel pil değişimlerinden, diğer avrupa ülkelerinin yararlandığı kampanyalardan yararlanamamaktan yakınıyorlar. Sitede 11 kritik soruya verilen 11 cevapla, içinde bulundukları durumu Steve Jobs‘a çarpıcı şekilde dile getiriyorlar ve Appledan yardım çağrısında bulunuyorlar.
Mevzu hakkındaki teferruata şuradan ulaşabilir, imza atma niyetinde olursanız buradan da o işinizi görebilirsiniz… Eğerki eski imzaları da görme niyetindeyseniz oradan da faydalanabilirsiniz.
Memleketteki kamu kurumları gaza mı geldi ne? Ha bire yeni yeni gelişmeler oluyor.
SSK‘dan yapılan yazılı açıklamaya göre, SSK ile Turkcell cep telefonu operatörü arasında sigorta bilgileri hizmetlerinin cep telefonundan verilmesine ilişkin anlaşma imzalandı.
Bu anlaşmayla, “5775” servis numarasından sigortalı, emekli, hak sahibi ve işverene, “toplam hizmet gün sayısı, sigortalının prime esas kazancı, emekli aylığının bağlanıp bağlanmadığı, emekli aylığı tutarı, hangi bankadan aylık alacağı, işverenin aylık bazda ödediği primlerin SSK kayıtlarına geçip geçmediği” bilgileri cep telefonuna mesaj olarak gönderilebilecek.
Şükürler olsun ki henüz trafik kazasında bir yakınımı kaybetmedim ama yukarıdaki görüntüden de anlaşılacağı gibi trafik canavarı halâ “ben buradayım” ve “nıhahahahayt” gibisinden pişkin pişkin gülmeye devam ediyor.
Ardahanda tıkabasa “ot” yüklenmiş bonus kılıklı bu kamyonlar ramazan bayramı öncesinde bir faciaya sebep olmadan ulaşacakları yere çabucak gitseler de bizim de içimiz rahat etse diyorum başka da elimden bir şey gelmiyor 🙁
Acaba devlet çinli erkeklere de bu yardımdan pay veriyor mu diye sormadan edemiyor insan tabi 🙂
neyse, şaka bir yana da 1.300.000 kişi ile dünya’nın en kalabalık ülkesi ünvanını çok uzun zamandır elinde tutan çin, son 30 yıldır uyguladığı nüfuz planlaması programına (ki her aileye en fazla bir çocuk diye bilinen yasaklamaya) ek olarak 60 yaşın üzerinde olup, sadece 1 erkek veya 2 kız çocuğu olan ailelere aylık 75 $ para vereceğini açıkladı.
(2 kız, 1 erkek çocuk olayına ben de şaşırdım bu arada…)
Türk Dil Kurumu bu bildirinin yazıldığı vakitten tam 5 saat önce keb.tdk.org.tr ve wap.tdk.org.tr siteleri aracılığıyla cep telefonlarına ücretsiz sözlük hizmeti vermeye başladı. Mevzuya ait haberi şuradan , buradan ve oradan edinebilirsiniz.
MsSQL kullananlar bilirler, microsoft‘un “Query Analyzer” denen bir program vardır. İşte bu programın bir benzeri de MySQL için üretilmiş, gayet kolay, kullanışlı ve ücretsiz bir program. Artık MySQL ile çalışmak için sadece web arayüzüne muhtaç değilsiniz… WebYog’u indirmek için buraya, tanımak için ise şuraya, şeklini şemalini görmek, cemaline nail olmak için ise oraya tıklamalısınız.
Başlık yanıltıcı olabilir belki ama durumu aslında tam da ifade eden bir söylem diye düşünüyorum. Düşünerek kolunu oynatan felçli ağabeyimizi hatırlıyorsunuzdur. Bu da biraz buna benziyor. Neyse, gevelemeyi bırakıp sadede gelelim;
Amerikada 14 yaşındaki bir erkek çocuk oyun koluna (joystick’e) elini sürmeden, sadece düşünerek bilgisayardaki bir oyunu oynadı, üstelik oyunda seviye de atladı…
Şöyle bir geriye bakıp gelişen olayları hatırlamaya çalıştığımızda memleketin bir çok yönden baskı ve tehdit altında kaldığı gibi bir izlenim doğduğu anlaşılıyor. Bu izlenim bizim, ülkenin bu durumunu büyük bir sorun olarak algılamamıza neden oluyor. Genelde ise sorunların üstesinden gelebilmek için durup düşüneceğimize, planlar yapacağımıza daha çok dağınık tepkiler vermekle sorunu geçiştiriyoruz. Bu geçiştirmeci anlayış sürekliliğini korursa torunlarımızın işi var demektir. (Belki de çocuklarımızın…)
Bir sorunu çözebilmenin en iyi yolu, tarafsızlığı kural edinip, sorunu bir bütün olarak ve her yönüyle inceleyerek yapılmak istenen şeyi olabildiğince az yanlışla tespit etmekten geçer. Biz, ülke olarak sorun çözmeyi “bilmiyoruz” . Zor değil, buna ülkenin gündemindeki “herhangi bir konuyu” örnek verebiliriz. Pişirilip önümüze getirilen sorunları “görüldüğü gibi” kabul ediyoruz ama madalyonun arka yüzüne hiç bakmıyoruz.
