kim bilir belki tekrar geliriz… aklımızın koridorlarında gezerken, kirli musluk boruları gibi, üste-alta döşenmiş yol boyunca.., pas tutmuş, çürümüş, ve incinmiş ruhlarımızı temizlemekle meşgûl oluruz…

kim bilir belki yine hissederiz… dünya, rüzgâr, aşk, güneş… vahşi bir atın yelelerinde savrulmuş gibi… belki yine hissederiz… can sıkıntısında yorgunluğu… arkamıza alıp güneşimizi, yüzümüzü ısıtmaya çalışırız üşüyen ellerimizle!…

kim bilir belki yine bakarız… belki yine bakarız, görünmeyen herşeye… bahsederiz, görünmeyenden kendimize… perdenin arkasında kral çırılçıplak..,dans eder cariyeler… vahşi ve kıvrak!