bildirgec.org

SuBirikintisi

11 yıl önce üye olmuş, 23 yazı yazmış. 6 yorum yazmış.

Flash Gaming Summit 2009

SuBirikintisi | 17 February 2009 15:08

Flash Gaming Summit - Nominate Me!
Flash Gaming Summit: Flash oyun kültürünün genişlemesi ve başarısı için düzenlenen 1 günlük bir konferans.
Neredeyse Her internet sayfasında karşımıza çıkan Flash uygulamalarının başarısı ve yaygınlaşması için bu alanda artık marka haline gelmiş bir dizi sponsorun katkılarıyla Flash oyun liderlerini bir araya getiriyor.

Ayrıca bir de yarışma.. Toplamda tam olarak $15.000($15k).
Flash Gaming Summit - The Mochis Award Show
Yarışma 2008’de yapılmış oyunlar arasında olacak. Yarışmada 11 ayrı katogori var, katogoriler buradan.

Kaşif Biz!!!

SuBirikintisi | 07 February 2009 10:13

Çoçukken hiç mancınık yaptınız mı? Yoksa siz de benim gibi 2 tane sopa bulup kılıç-kalkan yapıp savaşıp duranlardan mısınız?

İnsanın içinde her zaman küçük bir çocuk vardır derler. Bu çocuk hiç büyümez ancak başka şeylerle bastıtılabilir. İçinizdeki çocuğu ya da kaşif ruhu serbest bırakın. Burada belirtmek gerekir ki mancınık vs. tasarlamak haliyle keşfetmeye ve tasarlamaya meraklı olmayı gerektirir.

Tabii ki bir şeyler ekleyip, farklı bir şeyler yapmadıkça bu pek keşif olmaz ama mancınığın nasıl yapıldığını bilmeden daha farklı bir mancınık(mancınık-remix) tasarlayamazsınız. İşte size bu tarz konularda yardımcı olabilecek bir kaç site:

instructables.com
Mesela burada çok ilginç bir kaykay hazırlanmış..

Flash Actionscript Örnekleri

SuBirikintisi | 04 February 2009 13:43

Flash’ın kodlama dili olan Actionscriptustalaşması uzun zaman alan bir dil olmakla birlikte özellikle oyun tasarımında kodlama yapmak büyük bir esneklik gerektirir(ya da ben öyle düşünüyorum). Özellikle oyun tasarlarken normal bir program yapar gibi kodları yazamazsınız, her nesne birbiriyle etkileşim içinde olduğundan buna göre kodları birbiriyle uyumlu hale getirmek gerekmekte.. Yani basit bir örnek verirsek; adamın eline bir kaya aldığında koşma özelliğinin kapanması gibi. Bunun için özellikle oyun tasarımında uzmanlaşmak için başkaları tarafından hazırlanmış olan örnekleri incelemek çok yararlı olacaktır.. Bana çok faydası olan bazı sitelerin adresleri:

Salkımlama Tartışma…

SuBirikintisi | 23 January 2009 13:56

İnsanın olduğu yerde tartışma ve zıtlaşma neredeyse kaçınılmaz bir olaydır. Gazeteleri okumamızdaki amaç da budur belki de. “Kim kime ne demiş?”, “kim kiminle tartışmış?”.. Hele işin içine ülkeler karışırsa tartışma hepten büyür, evrensel boyutlara ulaşır.

İlk tartışma Habil ile Kabil arasında yaşandı ve insanın yeryüzüne yayılmasıyla, günümüzde belki de doruk noktasına ulaştı. (tartışma programları, tartışma meydanları) Eskiden güçlü devletler yumruğunu azıcık gösterdi mi tartışmalar, haklar unutuluyordu. (Klasik bir örnek; Fransa’da dansın yaygınlaşmaya başlaması üzerine Kanuni Sultan Süleyman bir mektup yazarak dansın yasaklanmasını sağlamıştı, yani kimse bir hak iddia edememişti)

Ancak zamanla (belki de insan hakları beyannamesiyle ya da imparatorlukların tarih olmasıyla) halk devlet sistemine iyiden iyiye kafa tutmaya başladı. (Bunda cumhuriyet sistemine geçilmenin etkisi de yadırganamaz tabii ki.) İnsan haklarının korunmaya alınmasıyla her alanda fikrini özgürce ifade edebilme imkânı doğdu (tabi yine de her alanda değil ama). Tartışmalar, mitingler aldı başını gidiyor… Eskiden umursanmayan en basit haklar bile şu anda günümüzde şiddetle tartışılmakta. En basitinden eskiden hayvan haklarını savunan birisi olsa acaba ona nasıl tepki verilirdi.

Online Girişimciler..

SuBirikintisi | 21 January 2009 22:26

Sanal alemdeki yeniliklerin ardı arkası kesilmiyor.. Burak Ayanoğlu tarafından online satış alanında ilginç bir sistem geliştirilmiş. Masa başından para kazanma fırsatı olarak nitelenen bu sistemde tek yapmanız gereken Websitenizde Tgar ürünlerinin tanıtımını yapmak. (Tabi sadece websitesi sahipleri kabul ediliyor.) Sizin siteniz aracılığıyla yapılan satışlardan %2 komisyon alıyorsunuz.

Lingua Saver..

SuBirikintisi | 19 January 2009 16:28

LinguaSaver.. İnternetteki onlarca ekran koruyucusundan biri, peki farkı ne? Diğer ekran koruyucuları gibi göz zevkinize değil, yabancı dil bilginize hitap ediyor. Yabancı dil için her fırsatta tekrar, her fırsatta yeni bir şeyler öğrenme fırsatı sunuyor.

LinguaSaver İngilizce, İspanyolca, Fransızca, İtalyanca ve Almanca öğretmek için hazırlanmış. Bu dillerden ikisini seçiyorsunuz ve program size iki dil arasında kelime ve cümlelerin çevirisini veriyor.(Burada prewiev var) Şahsen ben ingilizce-İspanyolca‘yı kullanıyorum. İngilizce’de temel kelimeleri, cümleleri biliyorsanız bu ekrankoruyucu işinize yarar.

Başta sırf eğlence olsun diye başladığınız 3. bir dil öğrenme serüveninizi daha da geliştirmenizi sağlıyor.(Bu dediklerimi bizzat ben yaşadım). Zaten programın amacı; sitede çok fazla zaman veya enerji harcamadan yabancı dillerle ilgili fikir sahibi olmanıza yardımcı olmak.

Yabancı Dil Öğretemediklerimizden Misiniz?

SuBirikintisi | 18 January 2009 13:42

4. sınıftan itibaren İngilizce öğrenenlerdenim(öğrenmeye çalışanlardanım), yani bu ülke şartlarında normal bir yurdum insanıyım. İngilizce derslerine sırf yüksek not almak için çalışanlardandım ben de, ta ki artık yüksek nottan fazlasına ihtiyaç duyana kadar(Yüksek notun ortalamadan başka bir getirisi olmadığını geç de olsa anladım) .

Şöyle bir düşününce 4. sınıftan itibaren üniversite 1. sınıfa kadar 10 yılı aşkın süredir(her fırsatta hazırlık okumuş biri olarak konuşuyorum) İngilizce eğitim alıyorum. Buradan bakılınca filolog olacak kadar haşır neşirim İngilizceyle ama hala filmleri(aslında genelde dizileri) altyazı ile izliyorum. Ne anladım ben onca yıllık çabadan. Madem bazı insanlar altyazıları hazırlama zahmetine katlanıyor ben okurum arkadaş, zaten okulda anlatıldığına göre İngilizce bir robot dil(!). Benim kullandığım İngilizce he/she/it görünce direk am/is/are’ı hazırlamaktır. Ama nedense dizilerdeki arkadaşlar zahmet edip bu kurallara uymaya pek meyilli değiller, ben niye bu kadar bağlıyım anlayamadım. Acaba neden filolog olamadım ben diye düşünürken konuyu yüzeysel ele almayı bırakıp derinlere inmeye karar verdim. Baktım her taraf kelimelerle dolmuş. İngilizce için ayırdığım dosyada kelimeden başka bir şey yok neredeyse. Araştırmaya, düşünmeye devam. Sınavlar harici pek elime almadığım kitaplardan biri olan Edebiyat kitabını okurken hiç beklemediğim bir şey oldu, cevap tam karşımda duruyordu. “Dilde esas olan cümledir.Cinayeti çözmüş gibi bir edayla: “İşte şimdi taşlar yerine oturdu.” dedim.

Yabancı dildeki seviyenizi anlamak için kelime sorulması mantığı birden acayip gelmeye başladı. Kelimelerin hepsini bildiysen hemen “10 numara İngilizce biliyor.”diye vur damgayı ama çık konuş bakıyım desek belki de kem küm edecek. Başlayacak Tarzanca konuşmaya. Ama yok, ille de kelime. Kelimeye o kadar odaklanmışız ki, İngilizce öğrenen birisine sorsan hemen kelime eksiğim var, biraz daha kelime bilsem o zaman süper olacak diyor. Acaba dili bir kalıp falan mı sanıyoruz. Kelimeyi koy o sana uygun hali verir, sen dert etme tek bilmen gereken kelime gibisinden düşüncelere falan dalmışız herhalde. Al sözlüğü konuş desem ne yapacak merak ediyorum. Tekdüze bir konuşma şekli çıkar ortaya, dilin akıcılığından kıvraklığından hiç eser yok. Belki de bu yüzden anlamını bilmediğimiz, değişik bir kelimeyi kullanan birini görünce “bu adam işi biliyor, kapmış İngilizceyi” diyoruz.

Telif Hakkını Dert Etmeye Son..

SuBirikintisi | 17 January 2009 17:05

Özellikle resim eklerken sizin de tereddüt ettiğiniz oluyor mu? Acaba dediğiniz…
Web siteniz için telifisiz resim bulmak gerçekten zor, bir o kadar da sıkıcıdır. Bazı insanlar da herhalde bu telif hakkından fazla çekmişler ki bir çözüm ortaya koymuşlar.
Bu amaçla Paul Sherman 24,602 telifsiz resmi bir araya getirip kategorilemiş(40-50 tane kategori var) ve hizmetimize sunmuş.(Bu rakam her geçen gün artmakta.)
İndirmek için buradan..
sitesi burası

Büyük Savaşın, Büyük Casusu Olur..

SuBirikintisi | 14 January 2009 13:43

2. Dünya Savaşı birçok yönden dünya tarihinde önemli bir yere sahiptir. Kutuplaşmaların, çıkar savaşlarının ayyuka çıktığı bir dönemde gerçekleşen bu savaş doğal olarak birçok vahşeti, birçok ölümü beraberinde getirmiştir. Askeri, politik, diplomatik yönden birçok olaya şahit olan bu savaşta casusluk faaliyetleri de önemli bir yere sahiptir.

Casusluk faaliyetlerinde özellikle Türkiye çok önemli bir konumdaydı. Her iki taraf da Türkiye’yi yanlarında savaşa sokmak istiyordu. Çünkü Türkiye Almanlar için Mısır’a, Hindistan’a giden yol ve Ruslara karşı yeni bir cepheydi. Diğer taraftan müttefikler için önemli bir askeri üs, Balkanlar’dan Almanlara darbe vurmak için tek yoldu. Bu sebeple her iki taraf da Türkiye’yi yanlarına çekmek için her türlü yolu deniyordu. Bunların içine casusluk faaliyetleri de dâhildi.

Nanoteknoloji Sınır Tanımıyor..

SuBirikintisi | 13 January 2009 08:08

Nanoteknoloji, nano boyutlardaki(nano 10 üzeri eksi 9’a eşittir) malzemelerin üretimi olarak tanımlanan bir terimdir. Nanoteknoloji 19. yy’ın sonlarında oluşmaya başlamasına rağmen özellikle 21.yy’da yaygın olarak kullanılmaya başlanmıştır. Nanoteknoloji bir çok yeniliğe yol açmıştır. Mesela su geçirmez eşarplar nanoteknoloji ile tasarlanmıştı ve bunu haberlerden öğrenmiştik.

Bunları zaten daha önceden duymuşsunuzdur ancak teknoportal.com’un haberine göre “Türk ve ABD’li bilim insanlarının ortak çalışmasıyla geliştirilen “piezoelektrik malzeme“lerle kendi enerjisini üreten malzemelerin yolu açıldı.”