şimdi bi şirkete yada ajansa isim verirken, onu başkalarının okuyupokuyamama durumuna göre kara verme mekanizmasını kullanır-isek.
ee hiç bi isim bulamıyoz o zaman biz ?!
….
şimdi bi şirkete yada ajansa isim verirken, onu başkalarının okuyupokuyamama durumuna göre kara verme mekanizmasını kullanır-isek.
ee hiç bi isim bulamıyoz o zaman biz ?!
….
hani diyorum bi kaç kişi, yazmasını seven tayfadan, toparlaklaşıp bi fanzinde biz yapalım ?
sitelerden, mekanlarda, popüler kültürden, teknolojiden, underground kültürden falan bahsedelim ? sitede olsun, hemde pdf olarakta yayımlayalım..olmadı basılı hale getirip isteyenlere gönderelim, ilerde promosyon ürünleri falanda olabiliriz..
varmı böyle bi ekşına dahil olmak isteyen bünye ?
bazen motoru zorlamamak lazım.
az önce realist`e bakarken gözüme çarptı, aman yerabbi o da nesi, Bildirgeç benırı sayfanın en göze girer, en akla-fikre ziyan yerinde ööylece bana bakıyor,
yani uzun süre o kesişmemizden sonra ben onun Bildirgeç benırı olduğunu farkettim, ne tekim günün yorgunlu ve dilim damağımın kurumasında,çöldeki serap vari durumlardan birisiyle karşı karşıya olduğumu sandım, pek aldırmadım.daha sonraki maus hareketi tıklamamla, siteye “zıvuurğn” efekti ile ışınlanma durumumla anladım ki, gerçek :]
ya şimdi ben bu dalgadan yapmak istiyorum kendime.murat hoca kişiliğine sahip bi arkadaş bana bunu anlatabilecekmi ki ?
yani bu aleti ben nası yapıcam? şablonu falan varmı ? türkçe kaynak varmı ? ing okumak çok kasıyor beni, valla. 🙂
birisi bana öğretebilirse, ki sanmıyorum ;p bende ona karşılığında bi’ kıyak düşünürüm tabii..
ferhan şensoy ustanın, okumaya doyamadığım yeni kitabi.türk insanını tarif etmesi, o güzel türkçeyi çok renkli olarak kullanışı.anlatımlardaki ince mihaz çok çok iyi.
özellikle kişi diyalogları, anlatımdaki akıl oyunları ilgi çekiyor.kısa hikayeler şeklinde, kitap bir çok yazı barındırıyor.
okuduğunuz her hikayenin sonunda yüzünüzde anlamamazlıkla karışık bir gülümseme beliriyor.yani tavşan yuvaya nasıl gidecekle mefaülün faülü durumlar şeklinde 🙂
ben okudum pek sevdim, okumak isteyipte okumayanları dövmeden önce onlarda okusunda :), eğer ince mizah seviyorsanız: bu kitap brain|storm..
şurda, umarsiz söylemişti.dün sabah güneş doğarken bende izledim.o kadar da kötü değil, hem bu filmde neyin ne olduğuda açıkça belli oluyor.
ama ben küpün tasarımını beğenmedim bu sefer :p Cube 2 ( HyperCube ) deki dokunmatik kapılar, beyaz iç mekan çok daha güzel görüyordu.
neticede bi küpü daha afiyetle yedik, yenisi heyecanla bekliyoruz.yani en azından ben kendi adıma bekliyorum.
altyazı derdi çekenlere, deva..
kadın argosu sözlüğüymüş 😐
salak insanla uğraşmak gerçekten zor.adsl’i paylaştığım salak yaratık benden habersiz hattı kestirip modemi satmış.ne akla hizmet olarak bu eyleme girişti ise, evde net olayı sona erdi.yanı sıra yeni başvurum için 50 gün sonrasına sıra verdi telekomdakı göbekli ve bıyıklı amca.
işlerin hepsi yarım yamalak kaldı.domainlerin renew vakitleri geldi, modeme yarım çuval para verdim.mp3 playere bi o kadar..çokmu zenginim ki ben ?! soyadımda “SA” da geçmiyor ama hayırlısı diyelim.
sonuç olarak sevmiyorum ben bu düzeni.verecekleri 300gram internet, o da 50 gün sonrasına sıra-ile.